15.Bölüm

14.2K 716 334
                                    

Ay alın size up uzun bir bölüm tamı tamına 1334 kelime

İnşallah beğenirsiniz aşklar

İyi okumlar...

Ben afiyetle çikolatamı yerken üstümde bir göz hissettim, sağıma baktığımda karan bey bana bakıyordu ve bir yandanda sırıtırıyordu. Bir anda utanç duygusu basmıştı beni kafamı hemen önüme çevirip çikolatayı yemeye devam ettim.

Çikolata bittiğinde elimdeki ambalajı çöp kutusuna attım. Karan bey'e döndüğümde telefonda konuştuğunu gördüm benim ona baktığımı hissedince hemen bana bakmıştı. Sonra telefonunu kapatıp cebine koydu.

"Araba birazdan gelir, gel şurada oturalım" dedi biraz arkamızda kalan bankı göstererek "tamam" dedim ve onun arkasından yürümeye başladım. Banka oturduğumuz da ikimizdende çıt çıkmıyordu. Ben annemi düşünüyordum acaba ne yapıyordu? Durumu nasıldı? İnşallah kötü değildir dedim kendi kendime.

Aramızdaki sessizliği bozan karan bey oldu "sana bir şey söyleyeceğim" dedi derin bir nefes alarak ben ise bir şey demeden onun söyleyeceği şeyi bekliyordum. Kafasını bana çevirip tekrar konuşmaya başladı "dün sen uyurken hastaneden biri aradı" dedi gözlerimin içine bakarak ben ise çok panik olmuştum ya anneme bir şey olduysa? Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken benim konuşmama izin vermeden kendi konuştu.

"Annenin durumu gittikçe daha çok kötüleşiyormuş ameliyat olması için para lazımmış" dedi derin bir nefes aldı ve kafasını önüne çevirdi ardından tekrar konuşmaya başladı "bende onun için bütün ödemeleri yaptım" Dedi tekrar kafasını bana doğru çevirerek. O bana bakıyordu ben ona, zaten ne söyleyebilirdim ki?Hiç bir şey.

"Bak senim gururun kırılmasını istemem ama eğer annene bir şey olsaydı sen üzülecektin ve ben buna izin vermem" dedi hâlâ gözlerimin içine bakıyordu "ne?" Dedim neden üzülmemi istemiyordu ki? "Yani izin vermem derken eğer üzülürsen iş performansın düşer ve bunu hiç istemem" dedi tekrar kafasını önüne çevirerek,şuan ne yapacağımı bilmiyordum ne diyebilirim ki? adam benim için annemin masraflarını ödemişti, ben ise şuan ona minnettar olmak yerine, sus pus oturuyordum.

"Bak bir şey demene gerek yok bunu borç olarak düşün zamanla istersen öde istemezsen para istemem zaten" dedi ben ise "tamam,öderim ve çok teşekkür ederim ne diyeceğimi bilemiyorum" dedim şuan dokunsa ağlayacak durumdaydım.

Aradan on veya on beş dakika geçmişti ve biz şuan arabadaydık benim evime gidiyorduk. Eve varmamıza zaten üç dört dakika falan kalmıştı. Arabanın içi çok sıcaktı o yüzden pencereyi biraz açıp içeri hava girmesini sağladım.

Eve geldiğimizde arabadan indim karan'da indiğinde ona baktım o ise arabanın arka tarafına geçip bagajdan valizimi çıkardı. Yanıma gelip valizi ayağımın dibine bıraktı. Ben ise kulpundan tutup içeri girecekken aklıma bir şey gelmişti. Adam o kadar iyilik yapmıştı ve ben hiç bir şey yapmamıştım. En azından evime davet edebilirdim, bu mantıklı geldiği için karan'a dönüp konuşmaya başladım.

"İçeri gelsenize çay veya kahve içeriz" dedim bunu söylerken gözlerinin içine bakımıştım. Karan dört beş saniye hareketsiz kalmıştı ama sonra ağzını aralayıp konuşmaya başladı. "Olur bir kahveni içerim" dedi hafiften gülümsemişti bunu söylerken çok fazla geçmeden ciddi halini almıştı yüzü.

İçeri geçtiğimizde üstümü değiştireceğimi söyleyip yukarı çıkmıştım. Yukarı çıktığımda odama girip Dolabımdan bir tayt, üzerine güzel bir t-shirt aldım ve üzerime geçirdim.Aşağı indiğimde karan bey oturmuş telefonu ile bir şeyler yapıyordu, ben ise tam mutfağa gidecekken aklıma bir şey geldiği için karan'a doğru dönüp konuşmaya başladım.

Patron | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin