exhusband || yeonbin

03: benden bu kadar mı nefret ediyorsun?

bölüm 3:
benden bu kadar mı nefret ediyorsun?

×
×
×

Okuduğu kitabı rafına yerleştirirken içindeki sıkıntılı his yüzünden yorgun bir nefes bıraktı. Sabah Yeonjun'u gördüğünden beri kendinde değildi. Kitabı bir türlü rafa yerleştiremiyor olması da bunu açıkça gösteriyordu. En sonunda sinirlenip vurduğu raftan düşen bir kitap ayaklarının ucuna düştü. Sakinleşmek için derin bir nefes alıp yerdeki kitaba uzandığında kenarından hafif çıkmış olan kağıt parçası ile kaşlarını çattı. Kitabı eline alıp o sayfayı açtığında karşısına çıkan fotoğrafla içi titredi. Hayat bugün üzerine oynuyor gibiydi.

Hemen arkasındaki koltuğa yerleşip kalbinde tarifi zor hisler yaşatan fotoğrafı inceledi. İkisinin de üzerinde bir takım elbise vardı ve el ele tutuşmuşlardı. Soobin başını Yeonjun'un omzuna yaslamış, diğer elinde evlilik cüzdanını tutuyordu. Yüzlerinde yer edinen o huzurlu gülümsemeden şimdi ikisi de çok uzaktı.

İkiye katlanmış fotoğrafı bir süre daha incelendikten sonra aynı şekilde katlayıp kitabın arasına koydu ve yerine yerleştirdi. Yıllar sonra onu ilk kez görmek ve iki yabancı gibi olmak düşündüğünden çok daha kötü hissettiriyordu.

Neden gelmişti ki?

Bugün Bay Kim'in odasından çıktıktan sonra iyi olacağım demişti, iyi olmak için mi dönmüştü? Neden kötüydü ve nasıl iyi olacaktı? Kafasında bunun gibi onlarca soru vardı ve Soobin düşünmekten kafayı yiyecekti. Bu yüzden daha fazla düşünmekten kaçmak için eliyle yüzünü sıvazladı ve oturduğu yerden kalkıp yatak odasına ilerledi.

Biraz uyusa iyi olacaktı.

Telefonu yanındaki komodine bırakıp yatağın içine girdi. Uzanır uzanmaz bugün ne kadar yorulduğunu tam anlamıyla hissetmişti sanki. Uyumak için gözlerini kapattığı sırada gelen bildirim sesi ile kaşlarını çatıp telefona uzandı. Bilinmeyen numaradan bir mesaj vardı.

Uzandığı yerde hafif doğrulurken açtı mesajı.

Bilinmeyen numara:
İyi geceler Soobin, ben Yeonjun. Yarın önemli bir görüşme var. Benimle birlikte gelmen gerekiyor.

Okuğu mesajla gözlerini kapatıp sinirle dişlerini sıktı. Soobin onu düşünmekten kaçtıkça her şey tam aksine işliyordu.

Soobin:
İyi geceler, yarın görüşmeye sizinle birlikte gelecek başka bir çalışanı bulmanız daha iyi olur.

Bilinmeyen numara:
Neden? Hasta mısın?

Soobin:
Değilim ama işlerim var

Bilinmeyen numara:
Tamam hasta değilsen sorun yok, diğer işlerini de düşünme onları iptal ettim bile

Yarın benimle geliyorsun

İyi geceler

Bir süre mesaja boş bakışlar attıktan sonra kendine gelmiş ve histerik bir gülüş atmıştı. Onu istediği gibi yönetebileceğini sanıyorsa yanılıyordu. Yarın onunla hiçbir yere gitmeyecekti.

***

Gitmişti.

Yeonjun tam karşısında oturmuş kahvesini yudumlarken Soobin sinirden delirmek üzereydi. Onun istediği gibi yönetilmek istemiyordu. Onunla aynı ortamda bulunarak, kendine bu acıyı yaşatmak istemiyordu.

Yeonjun kahvesindeki bakışlarını kaldırıp Soobin'e baktığında Soobin önündeki dosyaya döndü. Onunla olabildiğince az muhabbete girmeliydi. O sırada görüşecekleri adamın kendilerine doğru geldiğini görünce önce Soobin ardından Yeonjun ayaklanmıştı.