"Ding donk dink donk " alarm çalar. alarmın çalışı Tomy için dünyanın en güzel müziği gibi gelir çünkü o kadar mutludur ki sonunda hiç istemediği kadar parası olmuştu.
Angelina anne: Tomy hadi oğlum kalk hergün geç mi kalmak istiyorun . Dedi
Bir saniye , ne ? Tomy içinden nalet olsun annem buraya nasıl gelmiş diye düşündü . Sonra gözlerini açtığında keşke açmasaydım demeye başladı .
Tomy: ne ? Neler oluyor burda kızlar nerde ? Malikanem nerde ? Beni buraya kim getirdi ?
Tomy yataktan birden hışımla kalkıp kapıyı tekmeleyerek açtı ..
Tomy: anne !! Beni buraya kim getirdi . Kızlar nerde ? Saatim kolyelerim ? Arabam?
Annesi oğlunun da içici olduğunu düşündü yada rüya gördüğünü . Oğlunun madde kullanmadığını bildiği için rüya gördüğüne kanât getirdi .
: Tomy sakin ol oğlum rüya görmüş olmalısın . Otur istersen kahvaltı yap Tomy . Kendini kötü hisedersen tekrar hastaneye git .
Tomy: Hayır !! Çık şurdan lanet olası .ben gidiyorum .
Tomy söylenenleri kabul etmedi . Sinirle annesini itip dışarı çıktı .
Tomy hastaneye gitti ve onu ne zaman taburcu ettiklerine baktı cuma günü olduğunu öğrendi telefona baktığında ise cumartesi idi .
Tomy: hay içine ... Nasıl olur olamaz !!Ordan da sinirle çıkıp cesars palace'a gitti . Kaldığı süiti görmek istiyordu ama kapı numarasını bir türlü hatırlayamadı . İyice sinirlenmişti içinden "sakinleşmem lazım , sakinleşmem lazım ." Diyip duruyordu . O sırada ordan geçen Jake ve John onu görüp yanına koştular .
: Hey ! Tomy dostum iyi misin ? Bugün niye geldin dinlenmen lazım . DedilerTomy onlara dönerek sinirle baktı .
:Kesin sizi lanet olasılar . Neler dönüyor burda ? Ne yapacağım ben ?
Bana kokoin lazım acil lazım .Arkadaşları Tomyi bir odaya alıp ona kokoni verdiler . Tomy tek seferde hepsini çekti . Daha sonra bir kristalmeth te yaktı . Arkadaşları onu hayretle izliyordular.
: Tomy lanet olsun dostum . Tam bir içici gibisin . Bu kadar doza nasıl dayanıyorsun ? Nasıl bu hale geldin .Tomy keskin bir bakış atıp
: Kesin sesinizi ezikler , bana dün gece ne olduğunu anlatın .: Dostum dün gece seni odadan çıkarken gördük bayıldın sonra seni hastaneye bıraktık , sadece bu kadar .
Tomy: yalan ! Sus seni sürtük.
Kalkıp John un yüzüne sert bir tokat atıp kapıyı tekmeleyerek çıktı . Asansörden inerken içinden onu yine korumalarının karşılaması için dua ediyordu .
Ama öyle bir şey olmadı onu karşılayan patronuydu ..: Seni lanet olası adi pislik elindeki ne bu madderi burda kulanamazsın . KOVULDUN !!
Tomy gözlüklerini takıp başını eğerek gözlüklerinin üzerinden ona bir bakış attı ve umrunda değilmiş gibi ordan ayrıldı .
Hatırladığı kadarıyla gittiği bir striptiz clubın ismini hatırlıyordu . Oraya gitti . İçeri girdiğinde karşıdaki masanın üzerinde şampanya patlattığı gözlerinin önüne geliyordu . Orda dans eden ve öptüğü striptizci kızı masadan indirdi ve ona şöyle net bir şekilde bakınca içinden " hayır olamaz , olamaz bunlar gerçek olmalı diyip durdu" . Karşısındaki Teresaydı .
Teresa: bırak beni Tomy ne yapıyorsun . Bırak dedim .
Tomy: aaa , şey , özür dilerim kafam güzelde o yüzden.. şey .
Kekelemeye başladığında alnının üzerinden terler akıyordu . Kapının önüne geldiğinde bu sefer kapıyı tekmeleyerek değil normal Tomynin açtığı gibi açtı ve usulca dışarı çıktı . Elinin titrediğini fark etti . Hastaneye gitti . Doktorlar onun kan tahlilerine baktıktan sonra ona dönüp sordu
: Bayım , en son ne zaman uyuşturucu kullandınız ?
Tomy: 1saat önceDoktor biraz durup şöyle baktı sonra içini çekip şöyle dedi .
: Bayım siz bağımlısınız hemde ileri seviyede bunu bilmiyormuydunuz ? Ellerinizin titremesi bu yüzden .
Tomy: nasıl yani gerçekmiydi demek gerçekti o zaman diğer şeyler neden uyuşmuyor ? Tek seferde bir insan uyuşturucuya bağımlı olamaz değil mi ? Demek önceden de kulanıyordum.
Doktor: evet , aynen bayım .
Tomy hastaneden çıktı cebinde bin donlar vardı 500 dolarıyla kokain alıp çekti sonra kuru kuruya gitmez diye düşünüp striptiz club a girdi . Yaşadıklarını tekrar yaşamak istiyordu . Club ta bir kaç saat oturdu , ses çıkmıyordu ağzından sönen bir balon gibiydi . Ateşi dinmişti . Geceye doğru ordan ayrıldı cebinde 1 cent bile yoktu .
Hırsızlık yapmayı , çalmayı , gasp etmeyi veya kara işlere gidip torbacı, satıcı olmayı kendine yakıştıramıyordu . Aç gezmeye razıydı. Las vegasta her kez para saçarken sadece izliyordu . Gözleri doluyordu kendine benzetiyordu onları .
Vegas'ın ışıkları gözlerini kamaştırıyordu ağlarken ona ayrı bir hava katıyordu sanki .
Artık yürüyemez hale geldi elleri titriyordu . Alarmı çalıyordu , acil şu lanet şeyi çekmesi lazımdı . Ama nerden bulacaktı ?Herşeyin başladığı cesars palace'a döndü içinden ah ahlar çekiyordu sonra içeri girdi .
20 milyon kayıp ettiği poker masasına,bilardo masasına ,ve sprit lere bakıyordu. titrek tikrek asansöre binip en üst kata çıktı sonra çatıya çıktı . Vegas ayaklarının altındaydı . Mücevher gibiydi ışıltılı göz kamaştırıcı . Aşağıda kahkaha atarak gülen insanların sesini artık duymuyordu . Kendini bu yaşadığı biricik şehirden yabancı hissediyordu .Ellerini bir birine sürterek ısıtmaya çalışıyor ,nöbet geçirme süresini uzatmak için çalışıyordu .
Ama nafile artık vakti dolmuştu bütün vücudu titriyordu ayağı kayıp aşağı düşerken yüzündeki ifade hala poker oynayan bir milyarderden farksızdı. Uçmak için atlamış bir kaz yavrusu gibi havada süzülüyordu . Gözlerini yere düşene kadar hiç kırpmadı . Tam 500 metreden düşü bittiğinde hangi parçasının neresi olduğu belli olmuyordu . Işıltılı bir Vegas tablosuna boya fırçasıyla kırmızı bir nokta kondurmak gibiydi. Buna benziyordu manzara yukardan .Gerçek şu ki ne o nede kimse olanların rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu bilmiyor . Tek bildiğim şey bütün parçalarının üzerinde dövmelerin olduğu ....
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~THE~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~END~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
YOU ARE READING
Ben Zengin Değilim
Mystery / Thriller(tek gecelik MilYaRdEr) hayır , ben zengin değilim . paralar nerden geliyor ? ben kimim ? bu hayat kimin ?