6. Bölüm "Kartalın Kanadında"

Почніть із самого початку
                                    

Hayırdır, dememe fırsat kalmadan Yamaç omzuma hafifçe çarparak içeri girdi. "Ağaç olduk kızım, bu kadar derin uyku mu olur?"

Yamaç sahte bir kızgınlıkla söylenerek mutfağa ilerleyince Rüya da peşinden ilerledi. "Siz niye bu kadar erken geldiniz? Burada ne işiniz var? Rüyanızda mı gördünüz bizi?"

Rüya ardı ardına sorularını sorarken Gökhan da, "Günaydın lider." diyerek Yamaç ile Rüya'nın peşine takıldı.

Bir tek Ekin kalmıştı karşımda. Yüzündeki tuhaf gülümsemesiyle gözünü kırpmadan bana bakıyordu. Aslında tuhaflığın sebebini biliyordum muhtemelen dün gece için özür dileyecekti.

Bakışlarımı elindeki poşete indirince, "Bu sabah kahvaltıyı birlikte yapmak istedim, bizim çocukları da ayarttım." Dedi ve tahmin ettiğim gibi içinden kahve paketi ile sigara paketini çıkardı. "Ayrıca dün gece için özür dilemek istiyorum. Gökhan ileri gittiğimden bahsetti."

Sigara ve kahve paketini görünce gözlerim anlık ışıldasa da dün geceki tavrı yüzünden biraz geri durmak istiyordum. Kollarımı göğsümde bağlayıp çenemi dikleştirdim. "Dün gece seni ilk kez öyle gördüm."

Derin ama bir o kadar da sıkılmış gibi bir nefes aldı. Sanki saatlerdir laf anlatıyormuş da anlamıyormuşum gibi uzunca soludu. "Dün geceyi unutalım mı? Hiç yaşanmamış sayalım." Sigara paketini uzatıp gülümsemesini genişletti. "Bence uzatmadan barışalım."

Ona küs değil kırgındım fakat dürüst olmam gerekirse ciğerlerimin özlemle kavuşmayı beklediği sigara, ona olan kırgınlığımdan daha önemliydi benim için. Sanırım sağlıklı bir ilişki için sorunları çözme tezini çürütmüş, hataları görmezden gelerek yok gibi davranmaya alışmıştık.

Elindeki sigaraya baktım ve onu içime çektiğimi hayal ettim. İşte o an, Ekin için daha fazla sigarasız kalmayı reddederek tereddütsüzce sigara paketine uzandım. "Hiç küsmemiştim."

Bir çocuk heyecanıyla elimdeki paketi sıkıca tutup dün gece olanlardan dolayı Rüya'nın babasının harçlığını kestiğini ve kira yüzünden Kartal'ın teklifini düşündüğümü söylemek için, "Seninle konuşmam gereken bir konu var." dedim ama bir an cümlenin sonunu nasıl getireceğimden emin olamadım. Dün geceki tavrı içkiden dolayı olsa da Kartal'ın adını duyduğunda aynı tepkiyi verme ihtimali beni huzursuz etmişti.

Lakin Ekin huzursuzluğumu anında ekarte ederek, "Çok açım, kahvaltıdan sonra konuşuruz." Diyerek cevap vermemi bile beklemeden içeri girince karşımdaki boşluğa bakakaldım.

Belki hataları görmezden gelerek yok gibi davranmaya alışmıştık ama neden bu alışkanlığı kabullenerek kısa süreliğine de olsa kendimi değersiz hissettirmesine izin verdiğimi anlamıyordum. Galiba ayrılma cesaretini bulamıyordum. Ekin'in duymayacağını bile bile, "Sen bilirsin." Dedim mırıldanırcasına. "Daha sonra konuşuruz."

Kapıyı kapatıp doğruca mutfağa girdim. Rüya ile Yamaç masayı hazırlamaya çalışıyorlardı. Ekin'le Gökhan da çoktan yerlerine oturmuşlar, aralarında sohbete başlamışlardı. Genel olarak rutin böyleydi. Ekin ile Gökhan etliye sütlüye çok karışmaz, her işe koşturmaya çalışan Yamaç onlara söylenir dururdu.

Onlara bakmaktan vazgeçip Rüya'ya yanıma gelmesi için kaş göz işareti yaptım. Rüya mesajı alınca onunla birlikte odama geri döndüm. İçeri girer girmez merakla, "Yine n'oldu?" diye sordu.

"1 saat sonra Enis ameliyat olacak. Gitmeyecek misin?"

Rüya umursamaz diyebileceğim bir tavırla omuzlarını silkip, "Pazar günleri ameliyat olmaz ki. Olması için acil olması gerekir, o kadar acil mi ameliyatı? Ayrıca onun için önemli biri olsaydım şu saate kadar bir mesaj dahi olsa atardı. Demek ki önemsizim ki gerek bile duymadı. Ben de önemsiz biri olarak dans provasından sonra beş dakikalığına geçmiş olsun demek için uğrarım."

SOKAĞIN DANSIWhere stories live. Discover now