Ellerimle yüzünü avuçladım.

"Kız ağlama, kendimi zor tutuyorum zaten. Ağlarsam susturamazsın beni."

Güldü.

"Yaaa aşkitom! Evet, evet, evet!"

Lan evet dedi.

Evleniyorum lan.

"Evleniyoruz lan." dedim heyecanla. Başını sallayıp güldü. Kollarımın arasına alıp sımsıkı sarıldım ona. Sırtıma vurup tekrar güldü.

"Delisin sen."

Güldüm. Saçlarından uzunca öpüp tekrar sarıldım. Ulan evleniyorum.

Gözlerim mağazaya gittiğinde aklıma gelenle sırıtıp turtamdan ayrıldım. Gülümseyerek bana bakıyordu. Göz kırpıp gözlerimle mağazayı işaret ettim.

"Planı anlatıyorum."

Güldü. Yerinde kıpırdandığında boğazımı temizler gibi yapıp konuşmaya başladım.

"Bizim yurtdışında bir şirketle imzaladığımız bir proje var. Nişandan sonraki hafta Türkiye'ye gelecekler. Alpcik, nişan haftası yurtdışına gitmemiz gerektiğini duysa ne olur acaba?" deyip sırıttım.

"Yaa hayır Gencay. Kalpten gider, Alp abim."

"Uzatmam, turtam. Yapalım hadi. O kadar bekletti bizi hem."

Başını mağazaya çevirdiğinde sırıttım.

"Bilmiyorum Gencay. Ters tepmesin."

"Tepmez tepmez."

Başımı mağazaya çevirdiğimde- Geliyorlar lan.

"Geliyorlar turtam. Bak çok eğleneceğiz." dedim gülerek. Güldü.

"Alp abim seni dövdüğünde elinden almam, ona göre."

Omuz silktim. Gözlerini devirip kıkırdadı. Yanımıza geldiler.

"Hadi gidelim." dedi Alpcik gülümseyerek. Heyecanını sevsinler Alpcik.

"Gidelim gitmesine de sana bir haberim var."

Başını yengeme çevirip bana döndü. Kaşlarını çatmıştı hemen. Ciddileşti hemen lan. İyi gidiyorum.

"Yurtdışındaki şirket aradı beni. Türkiye'ye geleceklerdi ya. Bizim Londra'ya gelmemizi istiyorlar."

Gözlerini devirip gülümsedi.

"Ben de bir şey oldu sandım. Gideriz." deyip yengemle turtama döndü.

"Hadi binin arabaya, gidelim."

Gözlerim yengeme gittiğinde düşünceli hâlde bana bakıyordu. Anlama yenge. Eğleneceğiz şurda.

"Alpcik tarihi erkene çekmişler. Nişan haftası olacak lan." dedim birden. Hızla başını bana çevirdi. Gülmemeliyim.

"Ne nişan haftası lan! Bozarım ben o projeyi!"

"Kaç aydır uğraşıyorsun lan proje için. Ne bozması."

Kaşlarını çattı. Turtam elimi tuttuğunda başımı çevirdim. Uyaran gözlerle bana bakıyordu.

"Tamam Gencay, sakin ol. Yeter."

"Alp, sorun yok. Nişanı erkene çekeriz." dedi yengem gülerek. Ulan yenge. Yakalandık.

Alpcik sırıtıyordu. Şu havalara bak.

"Annem ve babamla konuşuruz o zaman." dedi gülerek Alpcik. Yengem de güldüğünde başımı turtama çevirdim. Sırıtıyordu.

"Aşkitom şimdi ne yapacaksın?" dedi fısıltıyla. Omuz silktim.

"Alp..."

Başını bana çevirip gözlerini devirdi.

"Şaka yaptığını biliyorum, geri zekalı. Kaç yıldır arkadaşız, yalan söyleyemiyorsun oğlum."

Kahkaha attım.

"Kabul et, gerçek olsaydı mutlu olurdun. Lan yengem nişanı erkene çekeriz dedi."

"Önümüzdeki hafta nişan zaten oğlum."

Lan.

"Valla yalan söylemesini beceremiyorum ben." deyip güldüm. Güldüler.

Aklıma gelenle sırıttım.

"Siz nişanı yapın da sonra benim turtamla nişanım olacak."

Yengem atıldı.

"Yaa çok sevindim. Düğün ne zaman?" dedi gülerek. Turtamla güldük. Alpcik sırıtarak bana bakıyordu. Sırıttım.

Söz dinliyoruz tabii oğlum.

"Yaa benim aklıma bir şey geldi ama eltişko sen de istersen." dedi turtam heyecanla. Bana küçük bir bakış atıp gülümsedi.

"Çifte düğün mü yapsak? Çifte mutluluk. Mis."

Duyduklarımla yutkundum. Heyecanlandım lan ben.

Lan bu benim aklıma neden gelmedi?

"Kız eltişko, bayıldım bayıldım." dedi gülerek yengem. Güldük.

Ayağa kalkıp Alpciğin yanına gittim. Ne var bakışı atıyordu bana. Sırıttım.

"Lan kızmadın de mi bana?"

Gözlerini devirdi.

"Ulan yalan yok başta korktum, sonra anladım da dua et mutluyum. Döverdim seni. Ama aklıma yazdım. İntikamım acı olacak." deyip sırıttı. Korkmalı mıyım?

"Neyse ne. Hadi affet beni de rahat edeyim. Lan oğlum aynı gün evleniyoruz. Aynı gün dünya evine girmek her kula nasip olmaz." deyip kahkaha attım. Gözlerini devirip güldü.

"Kardeşimi veriyorum sana. Yakarım seni bak. Bir daha şakanın dozunu ayarla." deyip omzumu sıktı.

Lan utanmasam ağlayacağım.

Turtamı kardeşi gibi sahiplenmesi beni çok mutlu ediyor. Alp benim için doğmamış kardeşim gibi, hatta abim.

"Alp gidelim mi?"

Yengemin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Tamam yavrum, geçin arabaya siz."

Kızlar arkaya geçtiğinde sırıtarak Alpciğe döndüm.

"Sen de iyice alıştın ha. Herkesin içinde, ayıp bak, olmuyor."

Sırtıma vurup kendine çekti beni.

"Döverim seni. Geç arabaya."

Güldüm. Arabanın önünden geçerken sırıtarak bakmayı sürdürdüm. Kaşlarını çatmış hâlde bana bakıyordu.

"He ondan."

Perde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin