Sonlara doğru nefes alış verişi hızlanmıştı.

"İyi değilsin. Hemde hiç." dedim.

Lucas'ın bakışları gözlerimde oyalandı.

"İyi olmadığımı onca yıl sonra anlayan tek kişisin." dedi Lucas.

Ne hissetmem gerekiyordu. İnanın bilmiyordum.

Hayatımda hiç birisini teselli etmemiştim, ki bu teselli edilecek bir durum değildi.

Hadi ama Lenora bir şeyler yapmalısın.

"Lucas," dedim ve devam ettim "gel buraya." diyerek dizlerimi gösterdim.

Sanki saatlerdir bu anı bekliyormuş gibi hemen dizime yattı. Koltuk büyük olduğu için rahatlıkla sığıyorduk.

"Ne hissediyorsun?" diye sordum.

Kafası dizlerimde öylece tavana bakıyordu.

"Kalbimin bir yerinde acı var. Başka bir yerinde intikam. Başka bir yerinde sevgi. Bir duygu daha var, ama o ne bilemiyorum." dedi Lucas.

Gözlerinde ki yorgunluk o kadar belliydi ki nasıl bu güne kadar kimse onu anlayamamıştı.

Yorgun olduğunu bilseler yeterdi.

Duygularını o kadar iyi gizliyordu ki. Bana bile bu şekilde davranmasına şaşırmıştım.

Ellerim yavaş yavaş saçlarına gitti. Dakikalar sonra o gözlerini kapatmış ben de saçlarını okşuyordum.

Gerçekten o kadar yanlış anlaşılacak bir durumdaydık ki.

Sanki sevgiliymişiz gibi hareket ediyorduk. İkimizde.

O ailesinin yanında elimi tutuyordu. Ben lavaboda ağlarken yanıma geliyordu. Ben de gizli gizli saçını okşuyordum.

Gören gerçekten aramızda bir şeyler var sanardı.

Nefesi sonunda düzenli bir hal aldığında uyuduğunu anlamıştım.

Tamam şöyle bir sorunumuz vardı ki ben ne yapacaktım burada.

En ufak bir hareketim de Lucas uyanabilirdi. Ve inanın uyanmasını hiç istemiyordum.

Yapacak tek bir şey vardı. Kafamı koltuğa yaslayıp uyumak.

Tamam yüksek ihtimalle boynum tutulacaktı ama sanki ilk defa bu kadar huzurlu uyuyormuş gibi göründüğü için onu uyandırmak istemiyordum.

Kafamı koltuğa yasladım ve gözlerimi kapattım.

Saat her ne kadar çok geç olmasa da bir gün boyunca işkence gördüğüm için uykum vardı.

Sen yine de boynuna dikkat et.

Ederim sonra görüşürüz Amos.

Ben her zaman buradayım Lenora.

°°°

"Sizce uyandırsak mi?" dedi bir ses.

"Hayır uyusunlar boş ver." dedi başka bir ses.

Kafamı kaldıracak halim yoktu.

Harbiden saat kaçtı ve benim boynum neden ağrımıyordu.

"Ama Sierra şunlara bak sarmaş dolaş olmuşlar." dedi bir ses.

Bir ses değil!

Elvis!

Tanrıça aşkına onların burada ne işi vardı.

Şu an nerede yatıyordum en ufak bir fikrim yoktu ama kafamı o şeye daha çok gömdüm.

"Uyandırın şunları işte." dedi Karina.

Kayıp VarisWhere stories live. Discover now