5

13 1 0
                                    

Sevdiğim, bir zamanlar sevgilim,
Sana sevgilim diyememek ne zor şeymiş. Eski sevgilim demeye dilim varmıyor. Gerçekten senden başka kimsem yokmuş. Bunu zaten biliyordum ama bu ayrılıkta iyice farkına vardım. Kimsem yokmuş benim. Yapayalnızmışım. Beni anlayan, dinleyen tek kişi yokmuş hayatımda. Bir sen vardın işte. Artık yoksun. Listemize bir şarkı eklemiştin biz hâlâ ayrıyken. Bilinen bir şarkı zaten. Şarkıda da diyor "iki yabancıdan arkadaşa, arkadaştan sevgiliye, sevgiliden tekrar yabancıya döndük" diye. Beni neden sensiz bıraktın? Bırakma demiştim. Ellerimi bırakma demiştim. Bir dahaki kollarına girişimde gitmeme izin verme demiştim.

Senden uzak kaldıkça neden bu hâle geldiğimiz hakkında fikirlerim arttı. Seni daha büyük bir öncelik yapmalıydım. Kötü zamanımızda birbirimize zaman vermek yerine beraber üstüne gitmeliydik.

Bittiyse vardır bir sebebi, alacağın bir ders vardır diyenlerin canı cehenneme. Hiç böyle sevgi görmemiş, toksik ilişkiler dışında hiç saf bir şeyler hissetmemiş, monoton ve gereksiz fikirli insanların bize bir şey demesine izin vermeyeceğim. Anlamıyorlar, anlamayacaklar. Bizi bir tek biz anlarız, inan. Sen artık beni pek sevmiyorsun ve istemiyorsun, biliyorum. Ama sevdin ve istedin. Çok sevdin. Öyle demiştin. Öyle hissetmiştim. Ama aylarca yaşadığım o mutluluğun sonunun bu kadar acılı olacağını bilsem yine seninle olur muydum bilmiyorum. Yokluğun cehennem gibi. Kimsem yok yemin ederim. Sensizlik bu yüzden çok ağır. Sensizlik demek yalnızlık demek, sevgisizlik demek, değersizlik demek. Bana tam anlamıyla inanan tek kişiydin. Şu an bile inanıyorsun biliyorum.

Ben ağlıyorum, sen bir şekilde hayatını yaşıyorsun. İnsanlar hadsiz yorumlar yapıyor ayrılığımız hakkında. Sanki seni, bizi, beni tanıyorlarmış gibi. Çevremde tek bir yararlı insan bile olmadığını fark ediyorum her gün. Sevgiliyken sana derdim bunu zaten. Sonra beni kollarına alırdın ve biterdi o acı. Hep diyordum. Hayatımda güzel giden tek şeydin. Gece kabuslarla uyandığımda beni kollarına alıp sakinleşene kadar yüzümün her noktasını öpen sendin sonuçta. Küçücük yatakta tüm gece boyunca bir saniye bile beni bırakmayan, tüm geceyi kollarında geçirdiğim kişiydin. Kalp atışında huzur bulduğum kişi. Bulunduğumuz her ortamda elimi kalbine koyduğumda, kalbi arkadaki müzikle uyumlu atan kişiydin. Sadece bana mı özeldi bu? Lütfen öyle olabilir mi?

Kısacası, insanlar çok aptal ve bana bu ayrılık sürecinde iyi gelen tek kişi bile olmadı. Herkes daha da iğrençleşti. Sen hâlâ çok güzelsin. Acaba artık gözlerin gülüyor mudur? Bensizlik yarıyor mudur sana? Zor sevilen biri olduğumu hep biliyordum ama benim yüzümden miydi bu çöküşün?

Gerçekten çok acı çekiyorum ve en kötüsü de arkandan bir sigara bile yakamıyor oluşum. Sen bıraktırdın çünkü.
Kafa bulmak için içmek de zor artık. Son bir senedir senden başkasıyla içmedim neredeyse. Seninle içtiğim hiçbir şeyi başkasıyla içmek istemiyorum. Hem daha ben sana beyaz şarap denetmedim. Söz vermiştik. Sen bensiz beyaz, ben sensiz kırmızı şarap içmeyecektik. İlk kırmızı şarabım seninle, ilk beyaz şarabın benimle olacaktı.

Bu sözü tutmak için çok mu geç? Gitmeye bu kadar koydun mu aklını? Oysa ben hâlâ gitmemen için yalvarabilirim. Faydası olur mu? Olacaksa yapabilirim. Bizim için bunu yapabilirim. Ama beni istemeyen ya da sevgisi daim olmayan birine ne fayda eder ki... Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim. Çok özür dilerim...

Sevdiğime Mektuplar Where stories live. Discover now