"Tamam özür dilerim dedim. Gideceğim istemiyorsanız."

"KEIJI KES ARTIK SESİNİ" Kei bağırdı ona. "Senin saçmalamana ihtiyacımız yok şu an. Zaten burada saçma sapan davranan bir aptal var." dedi eliyle Tetsuro'yu gösterdi.

"Evet bu aptallığına katlanamıyorum."

"YETER ARTIK KENDİNE GEL. SENİN YÜZÜNDEN ÇEKİP GİTMESİNİ Mİ İSTİYORSUN? MUTLU MU OLACAKSIN"

Keiji öfkeyle baktı hepsine. Kapıları çarpıp gitti. Tetsuro gözyaşlarına boğuldu tekrar. Bokuto şaşkınca ikisini izlemekle yetinmişti sadece. Bir ona bir ona bakıp durmuştu. Tetsuro'yu kucağına çekti. "Ssh tamam brom ağlama."

Kei'nin öfkeli bakışlarını üzerinde hissediyordu "Şimdi sırası değildi ama Keiji söylediklerinde haklı. Sana bir şey olacak endişesinden, ne zaman kendini toplayacağını düşünmekten hepimiz bıktık." çekip gitti o da. Tetsuro daha çok ağlamaya başladı.

"Boş ver, tamam geçti, ağlama." Sarılıp yatağa çekti onu "Çok sinirli ikisi de. Çok korktular. Anlayışlı ol sen."

"Ben artık üzmek istemiyorum sizi. Gideceğim Bo"

"Hayır tatlım. Hiç bir yere gitmeyeceksin. Biz seni öyle kolay kolay bırakır mıyız hmm? Sen Keiji'ye bakma, korktu o. Aradığında çok korktu. Biliyorsun elinde değil. Sana bir şey oldu diye çok üzüldü. Hepimiz çok üzüldük. Ağlama tatlım, düzelecek merak etme."

"Bo ben ne yapacağımı bilmiyorum."

"Biz yardım edeceğiz. Söz veriyorum düzelecek. Hepimiz sakinleşince konuşacağız. Ben bırakmam seni tatlım"

"Bo teşekkür ederim."

"Ben senin için her şeyi yaparım Tetsu, üzülme artık. Konuşacağız. O adamla da bir daha görüşme sakın. Gitmeyeceksin numarasını da engelleyeceksin söz ver"

"Söz."

"Hadi artık kapat gözlerini bak sabah oluyor. Ben buradayım korkma."

"Bırakmazsın değil mi Bo?"

"Hayır bebeğim buradayım. Kapat gözlerini." Yüzündeki göz yaşlarını silip saçlarını okşamaya başladı. Bokuto'nun sıcaklığı onu sakinleştiriyordu. Tetsuro alkolün, yaşadığı korkunç olayın şokunun ve gözyaşlarının etkisiyle uykuya daldı.


Tetsuro ertesi gün öğlene doğru uyandığında Bokuto yanında oturuyor kahvesini içiyordu. Ev sessizdi.

"Günaydın." fısıldadı ona.

"Günaydın." başı çatlayacak gibi ağrıyordu.

"Hemen ağrı kesici al, kapat gözlerini." ona su içirip iki ağrı kesici verdi. "Geçer birazdan."

Sadece başı değil her yeri ağrıyordu. Doğrulmaya çalıştı "Tuvalete gideceğim."

Kaldırdı onu arkadaşı ama eşlik etmedi. Ev sessizdi kimse yok gibiydi. Ama diğer odanın kapısı kapalıydı.

"Evde yoklar mı?" diye sordu dönünce.

"Keiji çıktı. Tsukki odasında. Rahatsız edilmek istemiyormuş."

"Anladım." Sonra ona baktı "Bo çok utanıyorum."

"Hayır utanacak bir şey yok. Çok kötü bir gündü dün. Unutacağız, geride kalacak."

"Benden iğreniyorsunuz değil mi? Herkesle yatıp duran iğrenç biriyim."

"Ne? Saçmalama" yanaklarını tuttu "Tetsu saçmalama. Bizi üzen tek şey senin böyle şeylerden keyif almadığın halde kendini iyi hissedeceğini zannedip yapman, alkol alıp durman, kendine zarar vermen. Biz bunlara üzülüyoruz."

Kintsukuroi ✨Where stories live. Discover now