53.Bölüm: İNSAN AVI

En başından başla
                                    

Onun dudakları göğsüme doğru inerken ittirdim ve yatakta oturdum. "Eğer sevişmeyeceksek hiç devam etmeyelim, bu gidişle haremime geri dönmem gerekecek."

O da benimle birlikte doğruldu, çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. "Kim varmış o hareminde?"

"Evet haremde durumlar karışık. Güray büyük ihtimalle, asla benim kadar iyi olamayacak o seri katil tarafından hakkı rahmetine kavuşturuldu. Kaya desen annesini kaybetti, Murat ayrı bir konu, gerçi benim eskiler de var senin tanımadığın,"

"Tamam Aşkın, yeter." Yanağına uzandım, uzun bir öpücük bıraktım. Kokusu ciğerlerime dolarken, sanki saatlerdir uyumamış gibi yine mayışmaya başlamıştım.

"Hemen de kıskan ama gerçekten Ateş o kadar aksiyonlu bir hayatımız var ki bir türlü sevişemiyoruz. Adaya geldiğimizde sevinmiştim belki ilk gelişimizdeki gibi seks dolu bir gün yaşarız diye ama tık yok! Bak şu direğe bak," dedim elimle direği işaret ederek. "Bir kere kullanamadık, hani sözlerini tutan adamdın, hani beni o direkte on farklı pozisyonda," Boynumdan tutarak kendine çekti ve dudaklarıma başımı döndürecek bir öpücük daha bıraktı.

"Murat ne alaka, hadi diğer piçlerle bir geçmişin var, onu niye sayıyorsun?" dedi sanki az önce beni iştahla öpmemiş gibi gergince.

"Çünkü o da hareme girmeye fazla hevesliydi."

"Aşkın." dedi ı harfini gereğinden fazla uzatarak. O yataktan kalkarken ben onu inceliyordum. Son zamanlarda yanımda tişörtünü pek çıkamıyordu, yarasını her gördüğümde o anlara döndüğümü biliyor ve sanki hiç görmemişim gibi benden saklıyordu.

"Ateş." dedim onu arsız gözlerle süzerken.

"Efendim," dedi banyoya girmeden önce omzunun üstüne bana bakarak.

Elimi geceliğimin eteğine götürdüm, eteği yavaşça yukarı doğru sıyırırken başımı da hafifçe omzuma doğru eğmiştim. Alt dudağımı ısırdım, bakışlarım kasıklarındayken.

"Yaralarıma zarar vermeden de zevk verebilir ve alabilirim." Ayrıca abarttığı gibi yaralarım da yoktu, çok daha kötülerini görmüştüm. Sürekli yattığım süre boyunca iyileşmişti vücudum ama o bunu anlamamakta ısrar ediyordu. Çoğu zaman benim bir seri katil olduğumu unutuyor, sanki narin bir kadınmışım gibi hareketlerine dikkat ediyordu.

"Seni o kadar özledim ki, eğer başarsam canını yakacak kadar sert olurum." dedi beni baştan aşağı süzerken. Kafamı hevesle olumluca salladım.

"Evet, lütfen. O kadar sert ol ki günlerce bacaklarımın üstünde sağlam duramayayım." Kısık gözlerim ve tutkulu sözlerim onun nefesini kesti. Gözlerini kısa bir an yumdum. Ardından da daha fazla dayanamıyormuş gibi bana yürüdü.

Önce eğilip dudaklarımı uzun uzun öperken, bir eli siyah, ince geceliğimden taşan göğüslerimi okşuyordu. Elim kasıklarına gittiğinde, dişini alt dudağıma geçirdi.

"Beni mahvediyorsun." dedi nefessizce.

"Bugün seni mahvetmeyeceğim, bugün senin başını döndüreceğim." Elim siyah eşofmanının lastiğine gitti. Çeneme de bir öpücük bırakarak geri çekildi, doğruldu. Göğsü hızla inip kalkıyordu.

Bu sırada tabi ki de telefonu çalmaya başladı. Bıkkın bir şekilde gözlerini yumdu.

"Kesin Pusat, amına koyayım ya." dedim söylenerek ve yataktan kalkmadan komodine uzandım. Tam da tahmin ettiğim gibi Pusat arıyordu, telefonu Ateş'e uzattım. Bence Pusat'ın elinde öyle bir teknoloji vardı ki, biz her yakınlaştığımızda ona sinyal gidiyordu! Yani bunun başka bir açıklamasını bulamıyordum.

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin