Valencia'nın adımları yavaş yavaş yavaşladı. Aklındaki soruları birinin cevaplaması lazımdı.

"Çocuk yürü!" diye bağırdı Cadılardan birisi ve onu çekiştirmeye başladı.

Valencia'nın ateş elementini kullanması gerekiyordu. Değilse kötü şeyler olacağını her geçen saniye daha iyi anlıyordu.

"Dokunmayın bana!" diye bağırdı Valencia.

Güçsüzdü çok güçsüzdü ama bir şeyler yapması gerektiğini de biliyordu Valencia.

Elinde iki tane ateş küresi oluşturdu Valencia. Ateş küreleri o kadar güçsüzdü ki.

Cadılar hemen ondan uzaklaşıp savaş pozisyonu aldı. Valencia sadece onları korkutmuştu. Asla onlara zarar verecek kadar büyük bir gücü yoktu.

"Çocuk kendine gel!" dedi Cadılardan birisi.

Valencia hızla ellerindeki küreleri onlara attı. Cadılar kürelerden rahatlıkla kaçmış ve yine Valencia'nın etrafını sarmışlardı.

"Çocuk rahat dur." dedi yine aynı Cadı.

Bu sefer iki Cadı Valencia'nın kolunu tutmuş ona hiç bir söz hakkı vermeden yürütmeye başlamışlardı.

"Bırakın beni!" diye bağırdı Valencia.

Cadılar onu daha sıkı tutmuş bu sefer resmen sürükleyerek götürüyorlardı.

"Ayağa kalk adam akıllı yürü!" dedi Cadılardan birisi.

Valencia'nın artık dayanacak gücü kalmadığı için onu onayladı ve birlikte yürümeye başladılar.

Ama bir plan yapıp kaçması gerektiğini düşünüyordu.

Tekrar deneyecekti tekrar tekrar ve tekrar.

Zaman su gibi akıp geçerken Lucas artık sinirden çıldırmak üzereydi.

Kral Leroy kızının başına bir şey geldiğini sonunda anlamış ve çevreye araması için muhafızlar göndermişti.

"Sana dedim onun başına bir şey gelmiştir dedim!" diyerek Kral Leroy'a bağırdı Lucas.

Kral Leroy Lucas'ı haklı bulduğu için bir şey demedi. Sustu ve eşi Perla'yı izledi.

Kral Leroy her ne kadar dik durmaya çalışsa da o da üzülüyordu. Kaybolan ya da kaçırılan onun kızıydı. Ve eğer kızına bir şey olursa Lucas'ın onunla ömür boyu konuşmayacağını, Kraliçe Perla ile de eskisi kadar yakın olamayacağını biliyordu.

Kapı önce tıklandı sonra da içeriden hiç bir ses beklemeden hızla açılıp içeriye bir muhafız girdi.

"Kral Leroy, efendim kızınız Varis Valencia'yı hiç bir yerde bulamıyoruz. Bütün Krallıklara haber saldık ama orada da bulan yok. Geriye tek bir seçenek kalıyor. Cad-" diyordu ki lafını böldü Lucas.

"Ne demek bulamıyoruz! Sen ne dediğinin farkında mısın?!" diye bağırdı Lucas.

Muhafız kafasını yer eğdi ve konuştu.

"Varis Lucas elimizden geleni yaptık. Ama bulamıyoruz."

Lucas'ın üzüntüsü ve siniri yavaş yavaş çaresizliğe dönüşüyordu. Valencia onun için her şey demekti ve ona bir şey olursa suçsuz olmasına rağmen kendini affetmezdi.

"O zaman tek bir seçenek kaldı, Cadıların ve Büyücülerin bölgesine gidiyoruz." dedi Kral Leroy.

Kral kendinden çok emin konuşsa da içinde bir yerde ona kızını bulamayacağını hissettiren bir şey vardı.

Kayıp VarisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin