dont forget | taekook✔

36: in the end, it's stronger than i know how to be

Onun da aklına yatmış gibiydi.

"Aslında garip gibi ama düşününce gerçekten mantıklı gibi." tekrar güldü ve bu sefer sırıtmaya ilerledi. "Öyleyse beni yöneten kişi seni öpmemi fazlasıyla istiyor olmalı. "

"Hayır bunun yöneten kişiyle alakası yok. Her evrende öpüşme bağımlısısın Taehyung. " derken bu sefer birlikte gülmüştük ki Donghyun kıpırdanıp bize döndüğünde kucaklayıp göğsüme doğru yatırdım. Taehyung'da hemen fırsatını bulmuş gibi uzanıp yanaklarını öperken tam dibinde olduğundan dolayı dudaklarım şakaklarına yaslanıyordu.

"Taehyung ve Jungkook. İşte favori ailem ya." gelen sesle kafamızı çevirdiğimizde bunun Taehyung'un arkadaşı Seo Joon ve fazlasıyla güzel olan eşi el ele yanımıza gelmişlerdi. Hemen ayağa kalkıp selam vererek eğilirken gülümsedim.

"Sizi burada gördüğümüze çok sevindik. Hoşgeldiniz." dediğinde tekrar başımızı sallamıştık ki Taehyung ikimizin yerine cevap verdi.

"Hoşbulduk. Bizde sizi böyle güzel ve mutlu gördüğümüz için memnunuz. Bugünün gelmesini sabırsızlıkla bekliyordun bak. Hâla heyecanlı gibisin." diyerek yeni damadı sıkıştırıyordu Taehyung. Arkadaşı Seo Joon ise gülerek elini kalbine koymuş ve önce eşine sonra bize bakarak kafa sallamıştı.

"Hemde nasıl. Şu merdivenleri inerken düşerim diye korktum ama atlattım. Gerçi iyi bilirsin sen Taehyung. Malum evlisin." hepimizi güldüren o cümleyle gelin olan eşi elinde ki çiçeği sıkıca tutup Donghyun'a dönmüş ve çiçeğini göstermişti. Bizim yaramaz da uzanıp çiçekleri çekiştirmek isteyince gelin kız çiçeğini masaya koymuş ve kollarını oğluma uzatmıştı.

"Alabilir miyim kucağıma? Çok tatlı gerçekten. Seo Joon sürekli bahsetti oğlunuzdan." Donghyun'u yavaşça kucağına verirken şaşkınlıkla gülümsedim ve kafamı salladım çünkü oğlum normalden öte bizi şaşırtarak oldukça süslü ve güzel olan gelinin kucağına kendi isteğiyle ilerlemişti.

"İsmi Donghyun. Normalde tanıdıklarımız dışında kimsenin kucağında böyle durmaz. Kesinlikle enerjinizi sevdi ve tabii sizide." söylediklerime sevinmiş ve oğlumu severken parmaklarını Donghyun'un tombul yanağında gezdiriyordu. Oğlumda şaşkınlıkla ve ilgiyle kendisini seven geline bakarken Taehyung'a dönmüştüm. Bir elini arkadaşının omzuna koymuş gülerek sohbet ediyordu.

Tam bir aile babasıydı.

"Hastanede sürekli senin ismini sayıklıyor." diyen Seo Joon'a döndüğümde kaşlarımı kaldırıp ima ile Taehyung'a baktım.

"Öyle mi? Bundan pek bahsetmiyor bana."

"Merak etme sana bahsetmese bile tüm hastane biliyor. Mesainin son dakikaları gözü sürekli saatte. Sakin ol Taehyung kocaman adamsın diyorum ama yok henüz büyümemiş bu." söylediği şeye gülerken Taehyung'a dönüp yanağını öptüm. Öpücüğüm yüzünden sarhoş gibi gülümseyen Taehyung bir elini belime sarmış ve dudaklarını şakaklarıma bastırmıştı.

"Madem öyle birazda siz dans edin. Geldiğinizden beri oturuyorsunuz." Seo Joon'un söylediği şey Taehyung ile bakışmamıza neden oldu.

"Ama şey Donghyun var-"

"Merak etmeyin birkaç dakika idare ederiz biz. Keyfinize bakın." Seo Joon'un eşi hevesle kafasını sallarken Donghyun beklediğimizin aksine keyifle gelinin kolyesi ile oynuyor ve hâla ilgiyle onu izliyordu.

Ben daha düşünüp karar vermeden Taehyung parmaklarımızı birleştirip beni piste doğru çekerken o da oldukça hevesli görünüyordu. Kafamı arkaya çevirip oğluma baksamda bizi umursamadığını fark ettim. Pistin ortasında Taehyung kendine çekerken göğsüm göğsüne yapışmış ve burnum hafifçe burnuna dokunurken göz göze gelmiştik.