2. Bölüm

1.4K 57 10
                                    

Medyada Bade :)

"İremmm" koşarak yanına gittim. İrem benim çocukluk arkadaşım babasının ölümü ile Ankara'ya gitmişlerdi. İnternetten telefondan felan konuşuyorduk ama yüz yüze konuşmakla bir olmuyor " yavaş be kızım kemiklerimi kıracaksın" dedi gülerek

 " sen nerden çıktın? Ne işin var burada?" " sana da merhaba Bade iyiyim canım merak etme" "tamam tamam" dedim ne yapayım onu burada görünce çok şaşırdım " annemin şirketi burada bir bai açmış annemi de buraya genel müdür olarak atadılar" dedi " yani hep burdasınız?" güldü " evettt" biz koridorda böyle sarmaş dolaş olunca birkaç kişi bize baktı hemen üzerimi düzelttim.

 İremde düzeltti " hangi sınıftasın?" "11-B" "bende" dedim ve sınıfa doğru yürümeye başladık " eee anlat bakalım nasıl gidiyor hayat?" "aynı evden okula okuldan eve " "Demir amca hala dışarı çıkmana izin vermiyor mu?" " eskisi kadar olmasa da" dedim "hmm anladım" "sende ?" " bende de aynı" dedi ama canını sıkan bir şeyler varmış gibi geldi bana "hmm o yüzden suratın asıldı ve omuzların düştü dimi ?" "off Bade'ya anlamasan şaşardım zaten " "her halde anlıyacam kızım ben senin bi bakışından ne demek istediğini anlarım" dedim kendimden emin bir şekilde onu küçüklüğümden beri tanıyorum tabi her şeyini anlayacağım.

 "anlatıcak mısın? yoksa ben zorla mı anlattırim"" tamam tamam anlatacam ama önce sınıfa girelim akşam anlatırım" dedi zaten sınıfın önüne gelmiştik kafamı sallayarak onu onayladım bir yandan da 'bunu unutmam' bakışı atıyordum. Sınıfa girince en arka duvar kenarındaki sırama doğru yürümeye başladım. İrem de beni takip etti.

 Allah'tan sıramda tek oturuyorum da İrem için bir yer aramama gerek kalmadı. "İrem benim yanım boş gel " " tamam " sıraya oturur oturmaz hoca içeri girdi dersimiz dil anlatım. Abdulsamet hoca çok iyi bir hocadır ama dersinde çok gürültü oluyor " evet arkadaşlar günaydın " "günaydınnn!" " görüyorum ki sınıfımıza yeni bir arkadaşımız gelmiş hadi onu tanıyalım" dedi.

 İrem için söylediği bu sözden sonra tüm sınıf bize döndü. İrem derin bir nefes alarak ayağa kalktı biliyorum ki benim aksime o ilgiyi sever. İnsanların ona ilgiyle bakması onun için paha biçilmezdir ama ben bazen insanlar bana baktığında konuşmakta bile zorlanıyorum. 

" adım İrem Kuvvet Ankara' dan nakille bu okula geldim. " "okulumuza gelmende özel bir neden var mı?" dedi Abdulsamet hoca " valla hocam şu yanımda gördüğünüz cadı yüzünden bu okuldayım. Yani sizin ne kadar yakışıklı bir haca olduğunuzu bilseydim sizin için hiç düşünmeden gelirdim" dedi. 

Bunun üzerine sınıfın birazı şaşırdı birazı da kendisini gülmemek için zor tutuyordu çünkü Abdulsamet hoca kilolu, bıyıklı ve saçlarının birazı dökülmüş. İrem'in bu haline ben alıştığım için ben hiçbir tepki vermedim " teşekkür ederim kızım " dedi Abdulsamet hoca galiba ciddiye aldı. Bu olaydan sonra hoca derse başladı. " Bade okul çıkışı biraz gezelim mi ? " dedi İrem " olur"

Okul bittikten sonra İrem'le Avm'ye doğru yola çıktık içimden bir ses takip edildiğimi fısıldıyor arkama baktım ama kimse yok " bir sorun mu var Bade ?" "hayır yok sadece sanki takip ediliyormuşum gibime geliyor" bunun üzerine İrem de arkasına baktı " sana öyle gelmiştir canım " dedi " belkide" dedim ona.

 Avm geldiğimizde " önce yemek mi yesek açlıktan ölüyorum da " dediğinde güldüm "tamam tamam" sonra 3. Kata çıktık ve önümüze çıkan ilk masaya oturduk ve ne yiyeceğimize karar vermeye başladık " ben hamburger yiyecem sen ?" " bende" siparişimizi verdikten sonra konuşmaya başladık ne dediysem canını sıkan şeyi bir türlü anlatmadı.

 " ya Bade bu akşam pijama partisi yapalım mı ? Hem dertleşiriz?" " tamam ama bana her şeyi anlatacaksın ? " " tamam tamam anlatacam" ona gülümsedim sonra bir kaç mağaza gezdik bir siyah birde mavi elbise aldım ikisi de birbirinden güzel İrem'se pembe ve mor elbise aldı. Sonra eve çıkmak üzere yola çıktık. Hala peşimde biri varmış gibi hissediyorum bu bana geçen gece gördüğüm rüyayı hatırlattı.

 "evde abur cubur var mı?" İrem'in sorusu beni kendime getirdi. "yok canım marketten alalım " " tamam" markete girdik ve gerekli olan mazemeyi aldık. Eve geldiğmizde anneme geldiğimizi haber verip odama çıktık. " odan hiç deyişmemiş " " evet deyişiklikleri sevmiyorum biliyorsun" dedim.

 Hayatımda deyişiklikleri sevmiyorum başta nasılsa öyle kalmasını seviyorum. Odamda biraz oturup müzik dinledik taki annem bizi yemeğe çağırana kadar hızla aşağıya indik babam masaya oturmuş bizi bekliyordu. Hemen yerimize geçip oturduk. "hoş geldin baba" "hoş bulduk kızım" " hoş geldin Demir amca" "hoş bulduk kızım asıl sen hoş geldin nasılsın ?" " iyiyim işte bugün okula başladım sonrada Badeyle pijama partisi yapalım dedik " " iyi yapmışsınız" dedi babam sonra anneme bakıp " sultanım bizde sesinle baş başa dışar da eylenelim mi hem kızları da sıkmamış oluruz"dedi. 

Babamın düşünceli birisi olması beni çook mutlu ediyor her gece yatmadan önce Allah'a ne kadar teşekkür etsem az. " benim için bi mahsuru yok gidebiliriz" dedi annem sonra hep beraber güzel bir akşam yemeği yedik. Yemekten sonra annemler hazırlanmak için odalarına çıktıklarında bizde İrem'le benim odama çıktık ve pijamalarımızı giyindik.

 Annemler evden çıktıktan sonra "ne yapalım?" "bence film izleyelim" " olur " hemen mutfağa geçtik ve yiyeceklerimizi hazırladık. Salona geçip televizyonun karşısındaki üçlü koltuğa kurulduk " ne izleyelim?" " bence Bir Küçük Eylül Meselesini izliyelim" " tamam" dedim ve filmi açtım. Film gerçekten çok güzel. 

Filmin ortalarına doğru kapı çaldı " ben bakarım sen devam et" dedim ve kapıya doğru gittim "kim o ?" biraz bekledim ses gelmeyince sorumu yeniledim yine ses gelmeyince kapıyı biraz açtım etrafta kimse görünmüyo tam kapatacaktım ki kapının önündeki kutu dikkatimi çekti eğilip kutuyu elime aldım ve içeri girdim 

" kimmiş canım ?" diye bağırdı İrem içerden " kimse değil sen devam et geliyorum ben" dedim ve kutuyu açtım içinde bugün çok beyendiğim ama yanım daki miktar yetmediğim için alamadığım dizimin bir karış üstünde vücuduma tam oturan beyaz elbiseyi görünce çok şaşırdım elbiseyi elime alınca içinden bi not yere düştü eyilip notu elime aldım ve şok geçirmem kaçınılmaz oldu notun üzerinde

"Bu elbise hiç kimseye bu kadar yakışmazdı." yazıyo...

Merhaba öncelikle geç geldiği için özür dilerim umarı güzel olmuştur ve ben kendimi size affetire bilmişimdir. Yazım yanlışlarım varsa lütfen mazur görün.
Bu bölümü kitabı yazmamda bana destek veren İrem Güç'e ithaf ediyorum. :)
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum hoççakalın :)

Olmaması Gereken (RÇ.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin