"Günlerdir doğru düzgün yemiyorsun, hasta mısın?"
"İyiyim hyung" Jimin, Yoongi'nin sorusuna olan cevabını kısa keserek yanlarından ayrıldığında ortam sessizleşmiş ve herkes merak dolu bakışlarını birbirlerine yöneltmişti.
(...)
Saatlerdir odasından çıkmayan Jimin, yatağında sırt üstü uzanmış tavanı seyrediyordu. Günlerdir yemek yemediği için bitap düşmüş ve üzerinde kaldıramadığı bir halsizlik vardı.
Bedenin çöktüğünü ve çabucak kilo kaybı yaşadığını hatırlayınca, Jungkook'un onun yüzüne bakarak söylediği kelimeler zihninde canlanıyordu. O, insanların kendisini her haliyle sevmesini istiyordu lakin; artık kendisi bile olduğu gibi kabullenmiyordu asıl Jimin'i.
Aklını kurcalayan düşünceleri, saatlerce zihninde dolandırmaktan yorulmuş bir şekilde yattığı yerden doğruldu ve üzerini değiştirmeye karar vererek dolabından birkaç parça kıyafet seçti. Siyah şortu ve beyaz t-shirt'unu giyerek tekrardan yatağına uzanmak üzereydi ki kapısı tıklatılmıştı. Bu saatte Taehyung olacağını düşünerek kapıyı yavaşça araladı. Önüne doğru mavi renkte bir yemek poşeti uzatıldığında, uzatan elin Taehyung olduğunu sanarak elini itti. "Sana yemek yemeyeceğim dedim Taehyung, anlamıyor musun?" Kapıyı suratına kapatmak üzereyken, bedeni hızla geriye adımlayacak şekilde kapı itilmiş ve içeri, elinde yemek poşetiyle Jungkook girmişti. Kapıyı ardından kapatan Jungkook'a doğru şaşkınlıkla bakmaya başladı Jimin.
Ne yapmaya çalışıyordu?
"Namjoon hyung akşam yemeğine gelmediğini söyledi."
"Anlaşılan sende gitmemişsin." Bakışlarını kaçıran Jungkook'a karşı, ses tonu ve bakışları gayet sert ve netti. Genç çocuk omuz silkerek yemek poşetini küçük masanın üzerine bıraktı. "Öğle yemeğinde çok yemiştim." Yalan konuştuğunu anlayabiliyordu Jimin ama sesini çıkarmadan yatağına oturdu. Jungkook da sandalyelerden birine oturarak ona doğru bakmaya başladı. Rahatsız edici türden bir sessizlik hakimdi, Jimin sıkıntıyla beraber derin bir iç çektiğinde, Jungkook getirdiği yemek paketindeki yiyecekleri masanın üzerine koydu. İçinden çıkarttığı chopsticklerden birini kendi önüne diğerini de Jimin'in tarafına koymuştu.
Jimin gözlerinin içine bakarak öylece durduğunda, başıyla oturması için önünde ki sandalyeyi işaret etti Jungkook. "Birlikte yiyelim hyung"
"Sana afiyet olsun." Göz temasını keserek bakışlarını kapıya doğru çevirdiğinde, Jungkook oturduğu yerde daha da küçüldüğünü hissetmişti. Elindeki çubukları masaya bırakarak ayaklandı ve Jimin'in yanına, yatağın boş kısmına oturdu. Genç adamın ondan yana bakmaması yüzünün düşmesine sebep olurken, konuşmak için dudaklarını araladı lakin söyleyecek bir şeyi olmadığını anladığında dudaklarını kapattı genç çocuk.
"Sen rahatça yemeğini yiyebilirsin Jungkook, seni odadan kovan yok"
"Biliyorum."
"O zaman neden yanımda oturuyorsun?"
Buna verecek bir cevabı yoktu ve Jimin'in kendisine dönen bakışlarına kilitlenerek masum masum bakmaya başladı. Yemek yiyip gitmeye gelmemişti buraya, bir şeyleri düzeltmek istiyordu.
YOU ARE READING
Jikook' Oneshots
Short Story🔗Her bölüm farklı oneshot içerir. 🔗Bölümler Smut & Fluff karışımıdır. 🔗Bazı bölümlerde BDSM vardır.
•from where to where•
Start from the beginning
