🌙Onlardan Olma🌙

Start from the beginning
                                    

"Ben seni kenarda bekliyorum." deyip ağaçların olduğu alanı gösterdim. Ordan rahatlıkla onun camiden çıktığını görebilirim.

"Tamam."

Caminin içine girdi. Gözlerimi etrafta gezdirip ağaçların olduğu alana ilerledim. Çimenlerin üzerine oturabilirim.

Bir ağaca sırtımı verip bağdaş kurdum. Neyseki hava çok sıcak değildi.

Birkaç kadın daha içeri geçtiğinde gözlerim caminin orta kapısına gitti. Erkeklerin girdiği kısım...

"Baba! Ramazan kaptı önü işte! Biraz daha hızlı!"

Çocuk başındaki takkesini düzeltip camiye koştuğunda boğazıma oturan yumruyla yutkunamadım. Gözlerim babasına gittiğinde elinde tuttuğu kitabı diğer eline alıp adımlarını hızlandırdı. "Geliyorum oğlum!"

Dolan gözlerimi kırpıştırmaya kalmadan yanaklarıma taşımıştı yaşlar. Gözlerimin önüne gelen görüntülerle sertçe yüzümü sildim. Yalancısınız!

Yerimden kalkıp çantaları aldım elime. Gözlerimi kadınlar bölümüne çevirdiğimde kimse çıkmıyordu. Kader gireli on dakika olmuştur.

Kadınlar bölümüne doğru adımlarken duyduğum sesle duraksadım. Orta yaşlı bir adamdı.

"Oğlum orası kadınlar bölümü. Erkeklerin girişi burda..."

Sıkıntılı nefes alıp verdim.

"Biliyorum. İçerde..."

Durdum. Anlamaz hâlde bana bakıyordu. Ciddiyetle tepkilerini ölçüyordum. Elimdeki çantaları biraz daha kavrayıp dudaklarımı araladım.

"İçerde karım var."

Güldü. Ne olduğunu anlamazken keyifle konuşmaya başladı.

"Burası cami, oğlum. Bir şey olmaz burda. Namazını kılar, çıkar. Yeni evlisiniz herhalde."

"Öyle." dedim soğuk sesle. Başını salladı.

"Allah kabul etsin namazlarınızı." deyip elini kaldırdı. Camiye girdiğinde başımı çevirdim.

Gözlerimi kapıdan ayıramazken kapının aralanmasıyla rahat nefes verdim.

"Ah sevgilim... Telaşlandırdın beni-"

Gördüğüm teyzelerle birkaç adım geriledim. Birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. Boş boş onlara bakıyordum.

"O tatlı kız senin eşin miydi oğlum? İçerde, içerde... Merak etme, Kur'ân okumaya daldı. Allah'a şükret. Seni Kur'ân aşkıyla unutuvermiş. Bu devirde zor... Öyle içli içli okuyor ki."

Ne diyeceğimi bilemez hâlde hareketsiz kalmıştım. İç çekti.

"Allah muhabbetinizi arttırsın. İçerde sadece o var, oğlum."

Yanımdan ayrıldıklarında omuzlarımda yük hissettim. Nefes almakta zorlanıyorum. Ayakkabılarımı çıkartıp içeriye girdim. İki yıldır ilk defa camiye giriyordum. Önüme uzanan merdivenlerden çıkmaya başladım.

Kulağıma kesik kesik ağlama sesleri geliyordu. Tanıdık sözler etrafımı kuşatırken merdiven bitiminde alel acele başımı çevirdim.

Başına beyaz örtü örtmüş, omuzları sarsıla sarsıla ağlıyordu. Rahlenin üzerinde açılmış Kur'ân'ı Kerim'den gözlerini ayırmıyor, parmakları sayfalara tutunuyordu.

Elimdeki çantaları yere atıp hızla yanına gittim. Yanına oturup kollarını kavradım. Başını Kur'ân'dan ayırmıyordu. Ağlayışları arasından okumaya devam ediyordu.

"وَالَّـذٖٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ هُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِؕ اِنَّ اللّٰهَ بِعِبَادِهٖ لَخَبٖيرٌ بَصٖيرٌ"

Okuduğu ayetle sertçe yutkundum. Onu bulanık görüyordum. Sinirle bağırdım.

"Kader kendine gel!"

Başını bana çevirdiğinde hızla kollarımın arasına aldım onu. Ağlıyordu. Ağlıyordum. Neden... Neden yaptınız... Neden ayırdınız beni gül kokumdan... Neden sevgisiz bıraktınız beni... Neden... Neden...

"Ramazan... S-sen benim eşim değilsin. B-ben eşim gibi görmüştüm seni. Eşim diye öptüm seni, sarıldım... Değilsin benim eşim. Değilsin..."

Tekrar ağlamaya başladığında gözyaşlarımı serbest bıraktım. Ne yapacağımı bilmiyorum.

"Yalancılar, Kader. Onlar yalancı. Onlara inanmıyorum ben... Benim her şeyimi aldılar. Kimse olmadı yanımda."

Ağlayışları iç çekişlerine dönüştüğünde başını kaldırdı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu.

"Ramazan..."

Yutkundu. Gözleri tekrar dolduğunda yüzünü avuçladım. Gözlerimin içine bakıyordu. Başparmaklarımla gözlerini sildim.

"Ağlamana dayanamıyorum, Ramazan. S-senden ayrılamıyorum. Seni seviyorum-"

Alnına yaklaşıp uzunca öptüm. Yanaklarımdan süzülen yaşlar canımı sıkıyordu. Gözyaşları parmaklarımı ıslatıyor. Ondan ayrı kalma düşüncesi deli gibi korkutuyor beni.

"Ramazan..." dedi acıyla. Alnımı alnına yaslayıp zorlukla dudaklarımı araladım.

"Lütfen... Onlardan olma... Beni bırakma-"

"S-seni bırakamam. Kalplerimizi birleştirene... B-ben dua edeceğim, Ramazan. Ben seni seviyorum. Seni seviyorum... Onlar Allah'ı sevmediler, Ramazan. Onlar hakkıyla inanmadılar. Samimiyetle sevenlere üstünlük tasladılar. Onlar Rablerini tanımadılar, Ramazan. Bir bir ezberlediğin ayetleri anlamaya çalışmadılar. Sen... Sen Kur'an taşıyorsun yüreğinde. Allah bizi yalnız bırakmadı."

Parmaklarım yüzünden kayarken başım omzuna düştü. Ağlıyorum.

"B-ben nasıl ayağa kalkacağım?"

Ağlayışları arasından umutla konuştu.

"Birlikte... Birlikte kalkacağız, inşallah."







Canım Ramazan AyıWhere stories live. Discover now