"Ya aşk sarhoşu değilim.. Nasıl desem.. Sadece bazen tamamen ona odaklanıyorum ve geriye kalan her şey bulanıklaşıyor, bana öyle güzel hisler yaşatıyor ki bayılıyorum sanıyorum. Onu düşünmeyi kesmek çok zor."

Aşık sırıtması yine dudaklarında yer edinirken romantik konuşması ile ağzımdan kocaman bir "Aww" sesi çıkmıştı. Seokjin hyung'u bu şekilde görmek çok güzeldi, birinin ona hak ettiği sevgiyi verdiğini ve onu böyle mutlu ettiğini bilmek bile Namjoon hyung'a hayran olmama yetiyordu.

"Sen de Jimin hyung da ona bayılıyorsunuz ve ben hâlâ tanışamadım onunla.. Adalet bunun neresinde?"

Üzgün yüz ifadem ile gülüp saçlarımı karıştırdı çocuk teselli eder gibi. Ben sevgi istemiyordum ben Kim Namjoon ile tanışmak istiyordum!

"Jimin demişken, o deli cidden benim için kavga mı etti? Hem de onu kolayca dövebilecek biriyle?" Konuyu değiştirme yeteneklerine hayran kalarak başımı salladım.

Vay be, cidden dinliyormuş anlattıklarımı.

"Senden nefret ediyormuş gibi davranıyor ama bence seni seviyor o da. "

Gülümseyerek konuşmaya devam ederken popomun titremesiyle mesaj geldiğini anladım. Telefonumu çıkartırken Seokjin hyung sırıtarak arkasına yaslanmıştı. Bense mesaja bakıyordum.

"Tabii ki seviyor, beni sevmemek için kafadan kontak olmak lazım."

Buna ironik olarak, Jimin hyung'tan gelen mesaj şu şekildeydi:

Rapunzel hyung:

O vampir kuzenine söyle, onu ellerimle kazığa geçireceğim.

O PİSLİK NAMU'MA BİR DAHA YAKLAŞIRSA BU SEFER CİDDEN ÖLÜR BAK ÇOK CİDDİYİM

"Hyung sen yine bir şey mi yaptın? Jimin hyung senin vampir olduğunu ve seni öldüreceğini söylüyor da."

Dediklerime karşı dehşetle gözlerini büyütüp hemen doğrulmuştu. Panik dolu hâline anlam veremezken söyledikleri de şaşkınlığıma tuz biber olmuştu.

"Namjoon ona anlatmış olamaz!..Nasıl biliyor bunu o bücür?! "

"Ne? Neyi anlatmış olamaz hyung?? " Şüpheyle gözlerimi kıstım, neyi biliyordu hem? BENİM NİYE HİÇBİR ŞEYDEN HABERİM YOK.

"Neyi anlatamaz hyung???" sesimde vereceği cevaptan korktuğumu belli eden bir titreme olmuştu, yoksa hyungum cidden vampir miydi?

Bir şey demek yerine bakışlarını kaçırması sorgulamaktan vazgeçip görmezden gelmem için yeterliydi. Öğrenmek istemiyordum cidden..

"Jimin hyung en başından beri haklıymış.. " diye mırıldanmam ile şüpheli davranışlar sergileyen hyung'um gergince sırıtmıştı. Sözde Kore'nin en iyi oyuncusu olacak..

Jimin hyung da bence cidden müneccimdi, Taehyung'a da sürekli şerefsiz diyordu, ben ise abarttığını düşünüyordum. Ama son olaylardan sonra.. Şerefsiz kelimesi az bile kalır yanında.

Son olaylar ne mi? Pek bi' olay yok aslında. Biz o gün dakikalarca öpüştükten sonra dudaklarımdan ayrılmış, sonra görüşürüz deyip gitmişti.

Sonraki günlerde beni her gördüğünde ise hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı, dakikalarca dudaklarımı sömüren kendisi değilmiş gibi..

Hatta dün onunla konuşmaya çalışmıştım, neden beni öptüğünü sormuştum ve cevap olarak "Sadece cesaretin hoşuma gitmişti Jungkook, beni öpen sendin ayrıca. Yanlış düşüncelere kapılma. " demişti.

Lights, Camera, Action!Where stories live. Discover now