tadına bak, doyamayacaksın [çeviri] | kookmin

🌙

kesinlikle alışık olmadığımız bir tarz ve umarım rahatsız olmazsınız!!

✽ ⇠ ❦ ⇢ ✽

"gerçek kötülük, her şeyden önce baştan çıkarır."

jeongguk adamı kapı çerçevesine bastırdı, bedenlerini birbirine sürterken ağızları açlıkla birleşti.

jimin, kulüpte jeongguk'un pantolonundan içeriye büyülü bir sinsilikle sızmıştı, her boğucu ve kirli kelimeyi kasıtlı olarak kulağına fısıldamış, tüm bedenini saran baştan çıkarıcı bakışıyla jeongguk'u otel odasına çekene kadar öpmüş ve dokunmuştu.

"seni becermek istiyorum," jeongguk dolgun dudaklara karşı mırıldandı, şimdiden jimin denilen iksirin daha fazlası için çaresizdi.

"e-evet," dedi jimin hızlı soluklarının arasından. dudakları hiç adil olmayan şekilde müstehcen, şişmiş ve pembeydi.

"yatağa. hemen," dedi jeongguk geri çekilirken, nazik ama biraz güçle jimin'i yatağa doğru itti.

jimin baş dönmesi ve zevkle güldü. her nasıl oluyorsa dudaklarının ayrılma sesi bile şehvetli geliyordu.

"mm, bu kadar baskın olacağını düşünmemiştim, bana iyi vakit geçirtecek misin?"

"bekleyip görmen gerekecek," diye yanıtladı jeongguk.

jimin onaylayan bir ses mırıldandıktan sonra soyunmaya başladı, beyaz ipek gömleğini ve siyah pantolonunu vücudundan sıyırıp dar, kısa baksırıyla kaldı.

jeongguk vücudunu inceledi. sıkıydı, kasları tamdı ama yine de kalın uylukları kıvrımlıydı ve dolgun bir kalçası vardı, tam anlamıyla ağız tadına göre şekillenmişti. baştan çıkarıcı beden şehvet doluydu ve jeongguk tadına bakmak için can atıyordu.

"hazırım," dedi jimin yatağın kenarına oturarak.

jimin'in ifadesi aniden değişti, kaşları çatılmıştı. biliyordu.

"yakaladım," dedi jeongguk. sırıtarak iblisleri içeride tutmak için kullanılan, içinde yıldız olan dairenin çizildiği tavanı işaret etti.

jimin, jeongguk'un parmağını takip etti ve hayal kırıklığıyla dilini şaklatarak gözlerini tekrar ona çevirdi, "tatlım, beni kandırdın. iyi vakit geçireceğimizi düşünmüştüm...bunlar da ne?"

"eğlenmek için burada değiliz," dedi her ne kadar yarı sertleşmiş penisi pantolonunun içinde zonklasa da. "ne olduğunu biliyorum."

"peki ben tam olarak neyim, jeongguk-ssi?"