6

23 8 3
                                    

hoseok: seni görmek istiyorum.
lütfen.
senin sen olduğunu bilene kadar özlediğimi fark etmemişim sanırım.
bana şans ver, kihyun.
seni bir kere daha mutlu edebilirim.

kihyun: yapamazsın.
emin ol senden daha çok istiyorum bunu,
ama yapamazsın.
en değerlilerimi kaybettim ben, hoseok.
başta sen, sonra babam.
mesleğim...
hepsi elimden kendi kendine gitti.
en çok acıtan da senin gitmen oldu.
o günü ne zaman hatırlasam hâlâ acısını kaldıramıyorum.

hoseok: bir kereliğine sadece,
bir kereliğine oturup görüşelim, nolursun.
erken konuşuyorsun.
seni hayata bağlayacağım, kihyun.
buna inancım var.

kihyun: sen buraya taşınmadan önce mutluyum sanıyordum,
bir hayatım var sanıyordum.
ama yokmuş, hoseok.
senin gelmenle tüm kötü anılarım da buldu beni.
senden bu yüzden nefret edeceğim sanırım.
üç yıl içinde sana olan tüm duygularımı bastırmıştım
ama sanırım bu sefer içimde nefret büyüyor.

hoseok: yapma,
deme bunu.
kaldıramam.
lütfen.
beni kötü biri olarak düşünme.

kihyun: üzgünüm.
bunun yanlış olduğunun farkındayım.
ama içimdeki bir şeyleri doldurmam için senden nefret edeceğim.

hoseok: senden beni sevmeni beklemiyorum, bekleyemem
ama bundan sonra o boşluğu farklı sevgilerle dolursan?
yeniden müzik yapsan?

kihyun: hiçbir şey bilmiyorsun.
sanırım en iyisi susman ve sana olan nefretimi kabul etmen, hoseok...

-mercy, kihoWhere stories live. Discover now