Ve işte yarın... O sırada içeri Hande girer tabi Leya'nın odasına... Hande: Kızım kalk adettendir bizde isteme günü vb zamanlarda kardeşlerini kardeşleri giydirir o yüzden seni bugün Ülkü giydirecek aynı tanışmadaki gibi. Tamam mı? Leya: Tamam. ( İçinden: Aslında bu benim işime yarar Ülkü zaten modadan anlıyor ve Çağan benden daha çok etkilenir.) Ve Leya kalkar elini yüzünü yıkar... Ülkü: İkizim hazır mısın? Güzel giyinmeye. Leya: Hazırım. Ve bir sürü paçavra katar Leya'nın üstüne ama bu en güzelini bulana kadar devam eder... Ülkü: Ha buldum bunu giyin ikiz. Ve bir bakmış ki ikizinin yüzü gözükmüyor ve almış ikizinin üstünden paçavraları daha sonra da seçtiği kıyafeti vermiş Leya'ya... Leya'nın elbisesi..
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Elinde çanta yokmuş gibi düşünün..) Hande: 😥 Kızım melek gibi olmuşsun. Ve Leya da duygulanır... Leya: Anne yapma ağlatacaksın beni sonra tekrar makyaj yapmak zorunda kalıcam. Hande: Tamam tamam her şey hazır değil mi? Ülkü: A'dan Z'ye kadar her şey hazır. Leya: Aynen anne sen geç otur. Ve o sıra kapı çalar... Ve Leya kapıyı açar... Leya: Hoşgeldiniz efendim. Herkes: Hoşbulduk. Ve o an yine Çağan büyülenmiş gibi Leya'ya bakar... Leya: Ne o hiç mi? Bir kız görmedin.😈 Çağan: Ne alaka ya gözüm daldı. Diyerek Çağan içeri geçer çikolatayı ve çiçeği Leya'ya verip... Ve Leya da içeri geçer... Burcu: Maşallah kızımız ne güzel olmuş öyle demi İlhan? İlhan: Aynen öyle kızımız ne güzel olmuş. Hande: Öyledir hadi kızım sen git kahveleri yap. Leya: Tamam anne. Ve Yağız da gelmiştir tabi ve Ülkü'yü görünce sabahtan beri büyülenmiş gibi Ülkü'ye bakar... Ve Leya ile Ülkü mutfağa geçerler... Ülkü: İkiz şu eniştemin yanında oturan durmadan bana bakıyor. Leya: ( çok sinirlenmiştir) O nereden senin enişten oluyor? Ülkü: Eee evlenince olmayacak mı? Leya: Olmayacak.! Ülkü: Eee sen bakma işine ne diyorsun? Leya: Ne diyeceğim aynı bana çekmişsin sende benim gibi çekicisin. Ülkü: O ne demek? İkiz. Leya: Bak şimdi Çağan durmadan bana bakıyor geldiğinden beri. Ve Ülkü de fark eder... Ülkü: Aaa aynen öyle bak sana bir şey diyim mi? Leya: De. Ülkü: Kesin bu sana aşık benden bu kadar. Ve böyle konuşurlar daha sonra Ülkü gider ve Çağan da büyülenmiş gibi Leya'yı izliyordur ve bunu Leya görür ve arkasına döner... Leya: Ne bakıyorsun öyle? Çağan: Ne sana mı? Bakacam diyecektim ki kahveme fazla kırmızı biber katma diyecektim. Ve Çağan geri gider... Ve Leya da gıcıklığına doldurur kırmızı biberi... Leya: İnşallah ölür de bende bunla uğraşmam. Ve Leya kahveleri dağıtırken Çağan'ın kine özenle verir... Ve Çağan kahveyi içince yüzü kıpkırmızı olur ama Leya için hepsini içer... Ülkü bunu görür ve sessizce Leya'ya sorar... Ülkü: ( sessizce) Kaç kaşık attın kırmızı biber. Leya: ( sessizce) Hepsini. Ülkü: ( sessizce) Ne ama ben bugün sabah baktım bir kavanoz vardı. Leya: Ohh canıma değsin. Ve sıra isteme işine gelir... İlhan: Allah'ın emri Peygamberin kabriyle sizin kızı bizim oğlana istiyoruz. Hande: Verdim gitti. Ve yüzükler kesilir... Daha sonra giderler Leya da odasına çıkıp günlüğünün başına oturur... Evet arkadaşlar bölümün sonuna geldik...
