14. Bölüm | Anneyle Tanışmak Mı Giyotin Mi Deseler Zerre Değeri Olmaz Hayatımın

Start from the beginning
                                    

"Nesin? Hasta falan mısın?"

"Hayır şey işte."

"Ayşegül!"

"Geçen sana bahsetmiştim ya, bir konudan... İşte o..."

Yekta'nın elleri birden Ayşegül'ün omzunda donakaldı. Bakışlarının da bir farkı yoktu. Ayşegül hıçkırıklarıyla boğuşurken Yekta bomboş gözlerle yüzüne bakıyordu. O an kendime bir söz verdim. Evlenmeden sevişmek yok! Birkaç saniyenin ardından Yekta kendine geldi ve Ayşegül'e sımsıkı sarıldı.

"Şimdi ne yapacağız biz Yekta? Aldıracak mıyız bebeği?"

"Ayşem, evlenelim hadi, kalk yıldırım nikahı yapalım."

"Yekta mantıklı konuş! Okul var, aileler var! ne diyeceğiz, hamile Ayşegül evlenmeliyiz mi diyeceğiz?"

"İkinci dönem zaten tez yazımına gidecek. Hemen bugün aileleri arayıp hemen evlenmek istediğimizi söylersek bebeğimizi öldürmek zorunda kalmayız."

"Yekta babam beni öldürecek..."

"Ayşe karışamaz sana! Annen anlasın seni yeter bizim için!"

"Aldırsak mı?"

"Bir daha bu lafı senden duyarsam çok kötü olacak sonuçları Ayşegül! Şimdi Elif'le banyoya gidin o senin yüzünü yıkasın, bende durumu düşüneyim ve en kısa sürede halledelim her şeyi."

Ayşegül başıyla onayladı Yekta'yı. Hemen yerimden fırlayıp Ayşegül'ün elinden tuttum ve banyoya götürdüm. Ağlaması nihayet dinmişti. Suyu açıp yüzüne defalarca ılık su çarptıktan sonra havluyla nazikçe kuruladım. Ellerini lavaboya dayayıp aynaya dikti gözlerini. Bende klozetin üzerine oturup kara kara düşünmeye başladım.

"Ne bok yedim ben Elif..." diye mırıldandı.

"Bilmiyorum Ayşegül. İnan bende şok oldum. İlk duyduğum an kaynar sular döküldü başımdan, sonra bebek sevinci en sonunda bülbül olup dut yedim. Gerçekten nasıl oldu bu? Dikkat etmediniz mi hiç kendinize?"

"Ettik Elif. Etmez olur muyuz hiç! Gerçekten ne olacak bu işin sonu? Sen benim yerimde olsan ne yapardın?"

"Ben Yekta gibi düşünüyorum Ayşe. Ara tatilde bir nişan yapılır, zaten bahar döneminizde okula uğramazsınız tezden dolayı, olmadı bir dönem donduracaksın okulu. Havalar ısındığında da sade bir törenle bu iş hallolmuş olur ama annene söylerken çok dikkatli olmalısın. Telefonda verilecek bir haber değil, sana tekrar Trabzon yolları gözüküyor ama biliyor musun Ayşem, içimde iyi bir his var. İkinci tepkimdeki mutluluk belki de ondandı. Bu bebek güzel olacak, iyi gelecek sana."

"Elif çok korkuyorum annemle babamın bana yaşattıklarını çocuğuma yaşatmaktan."

"Yekta baban gibi değil Ayşegül. Her ne kadar sen onu affetmiş olsan da geçmişte yaptıklarını değiştirmez hiçbir merhamet. Siz birbirinize bakarken aşk taşıyor gözlerinizden. Artık bebeğinize bakarken taşacak o aşk. Hem bak haberini aldığın anda nasıl da olgunlaştırdı seni. Genç anne olacaksın kızım hem, bundan daha güzeli var mı? İleride soracaklar ablan mı diye."

Ayşegül'ün yüzünden minik bir tebessüm geçti. Uzattığı elini tuttum ve yerimden kalkıp salona geçtim. Yekta volta ata ata tırnaklarını dişliyordu.

"Geldin mi? Ayşegül yarın gidelim mi evlere? Sana şimdi alalım uçak biletini, bende otobüs biletini alırım. Hemen yarın konuşuruz ailelerle," dedi yerine oturmadan.

Son ÖpücükWhere stories live. Discover now