"Gerçekten ister miydin?" dedi gözleri parlıyordu.

"Senin harika bir iş çıkaracağını biliyorum Keiji. Yani tabii, benim için görmek okumak, belki tekrar anlatmak kolay olmaz ama önceden de dedim ya başkasının hikayesi gibiydi yaşadıklarım. Sadece bir süredir kabulleniyor ve yüzleşiyorum. Ama senin böyle bir şey düşünmen beni çok mutlu etti."

"Teşekkür ederim Tetsu, gerçekten." heyecanlı görünüyordu. Bilgisayarını açıp ödevine başladı.

Tetsuro'nun gözleri bir süre ona takılıp durdu. Çalışmaya dikkatini vermekte zorlanıyordu. Acaba sana nasıl aşık olduğumu da yazar mıydın kitabında diye geçirdi aklından. İçini çekip notalarına döndü, aklını boşaltmanın başka bir yolunu bilmiyordu.

Keiji ödevini yaparken uyuyakalmıştı piyano sesine rağmen. Tetsuro fark ettiğinde bir süredir yazdıklarını kaydetmek için bilgisayarını açtı. Bilgisayarın kendi kendine kapanıp yazılanları silmesini istemiyordu. Kaydederken gözüne birkaç cümle takıldı. ...hepimizi dağıtan, savuran ve evrenin farklı köşelerine atan bir karadelik. Güneş bile eskisi gibi parlayamıyor artık, ay ise ne yapacağını şaşırmış halde, dünya yok olmak saklanmak istiyor. İçinde yükselen volkanların patlamasını ve denizlerin artık köpürüp taşmasını bekliyor. Sen ise bizi farklı yerlere atan sonra da tekrar içine çeken, hipnoz eden bir karadeliksin. Kendine verdiğin zarar ve acı bizi korkutuyor. O acı çeken kapkara boşluğun içinde nasıl bir enerji sakladığını ise hepimiz çok merak ediyoruz. Belki de bu yüzden savrulsak bile tekrar sana dönüyoruz." 

Burada bitmişti paragraf. Hemen kaydedip kapadı bilgisayarı. Ne zamandır yazdıklarını okumamıştı ama bu garip metaforlar tanıdık gelmemişti ona. Kendine verdiğin zarar ve yaşadığın acı, acaba ondan mı bahsediyordu. Saçmalama dedi kendine. Güneş bile parlayamıyor demişti, ondan etkilenen biri olabilir miydi yani? Aklı karışıp duruyordu. İçini çekti. Belki tekrar bir partner bulmak iyi bir fikir olabilirdi. Battaniyesini örttü arkadaşının üzerine, kulaklıklarını takıp çalışmaya devam etti.

Biraz daha çalıştıktan sonra telefonunu aldı eline. Bir kadın yazmıştı, onunla yazıştı bir süre. Bir deneme daha fena olmayabilirdi belki. Hem evden de biraz kafası uzaklaşmış olurdu. Her gün üçünü hayran hayran izlemek yorucu oluyordu. Okullar kapandığı için Kei ve Keiji hep evde ve birliktelerdi. Onları böyle görmek acı veriyordu ona. Neyse ki yarışması yaklaşıyordu. Bazen tüm günü okula geçiriyor çalışıyordu. Piyano ve beste çalışmaları aklını dağıtmasını sağlıyordu. Unutmak ve kendi hayatına devam etmek zorundaydı. Kimsenin hayatını mahvetmeye hakkı yoktu.


Birkaç gün sonra, tanıştığı kadınla görüşmeye gitti. Bir barda buluştular. Sohbetin ardından yakınlaşmaya başladılar. Tetsuro daha rahat hissediyordu artık kendini. İkisinin de ne istediği ortadaydı, daha fazla uzatmak istemedi.

"Baksana." dedi Tetsuro dudaklarını öperek "Sana gitsek mi?"

"Ah isterdim ama bu gece benim evim müsait değil."

Tetsuro duraksadı. "Tamam." Kendini iyi hissediyordu, hayal kırıklığına uğramıştı.

"Sana gidemez miyiz?" kadın sordu.

"Bir dakika." dedi telefonunu çıkardı. Öncelikle arkadaşlarına sormalıydı.

23.12 TETSURO Eve birini getirsem? Rahatsız olur musunuz?"

23.14 KEIJI Tetsu burası senin de evin, kimi istersen getir

23.15 TETSURO teşekkür ederim

"Gidebiliriz." dedi kadına. Bir bira içmişti, araba kullanabilecek durumdaydı.

Ev sessizdi ve ışıklar kapalıydı. Odalarına girmişlerdi. Ona özel bir alan vermek istemiş olmalılardı. Partneri ondan çok içmişti ve sessiz olmak gibi bir derdi yok gibiydi. Kahkaha atıyor, Tetsuro'nun vücudunda elleriniz gezdirip duruyordu.

"Bana içecek bir şey ikram etmeyecek misin?"

"Yeterince içtin bence."

"Su falan getirsen?"

"Bekle odama git."

"Tamam."

"Orası değil." diye fısıldadı kadın arkadaşlarının odasına yönelirken. Kendi odasını gösterip su getirdi, sonra yanına gidip kapıyı kapadı. Neyse ki kadın aklını dağıtacak kadar aceleci ve istekliydi. Saniyeler içinde soyunup sevişmeye başlamışlardı.

Biraz seslilerdi ama sarhoş partneri onun uyarılarını dinlemiyordu. Bu sefer kolayca sertleşmişti. Kendini rahat bıraktı, aklından her şeyi uzaklaştırdı. Gerçekten çok daha rahat hissediyordu. Partnerinin bedenine ve aldığı zevke bıraktı kendini. O da zevk alıyor gibiydi, Tetsuro'ya bunu hissettiriyordu. Partnerinin orgazma yaklaştığını hissediyordu, o da aynı durumdaydı. Sessiz olmaya çalıştı boşalırken, yine saçma bir şey söylemek istemiyordu. Nefes nefese kadının yanına yığıldı.

Biraz nefesini topladıktan sonra kalktı yataktan. "Duşa girebilirsin istersen, açık olan kapı. Diğerine girme sakın. Arkadaşlarım uyuyor."

"Tamam yanımda yatmayacak mısın?"

"Ah hayır sen rahat yat."

"Hadi bir kere daha."

"Afedersin yorgunum iyi geceler" dedi. Aslında yorgun falan değildi. Sevişmenin verdiği enerji bir anda geçmişti, yaptığından pişmanlık duymaya başlamıştı. İçeride arkadaşları varken nefret etmişti başkasıyla sevişmekten. Koltuğa oturdu, şimdi adını bile hatırlamadığı kadın duşa girmişti. O çıktıktan sonra duşa girdi. Hızlıca yıkadı vücudunu. Tenindeki kokudan hoşlanmıyordu. Koltuğa uzanıp Kei'nin orada bıraktığı battaniyesini üzerine çekti. Gözyaşları akmaya başladı gözlerinden. Kendini tutamıyordu. Kendinden tiksiniyor, utanıyordu. Bir kapı açıldı, arkadaşlarının odasıydı. Mutfaktan fırından sızan ışıkta Bokuto'yu gördü.

"Bro burada mısın?" fısıldadı.

"Mhm."

"Ağlıyor musun sen?" telaşla yanına geldi. "Tetsu ne oldu?" yanına oturup sarıldı ona.

"B-bo" hıçkırdı.

"Tatlım söyle bana. Anlatabilirsin bana her şeyi." Gözlerini sildi yavaşça "Anlatabilirsin." fısıldadı.

"Ben, b-ben."

"Her şey yolunda gibiydi, yani afedersin partnerin pek sessiz değildi."

"Özür dilerim."

"Onun için söylemedim. Sadece seks iyi gibiydi yani, değil miydi?"

"Normaldi işte."

"Neden ağlıyorsun?"

Sana söyleyemem Bo, benim gibi bir iğrenç insanla senin işin olmaz "Bilmiyorum." fısıldadı.

"Hadi gel içeride birlikte uyuyalım ne dersin?"

"O-olur."

"Hadi gel yüzünü yıkayalım." elinden tuttu onu. Tetsuro tek istediğinin onlarla olmak olduğundan emindi.

Neyse ki arkadaşları sabah neden beraber uyudukları ya da gece gelen sesler hakkında bir yorum yapmadılar. Ama Tetsuro hepsinin gözlerinde bir kırgınlık ve uzaklık seziyordu. 

Kintsukuroi ✨Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu