1.BÖLÜM

23 11 0
                                    

Keyifli okumalar

"Şarap şişesine saklanmış mutluluklar çok mu, huzur verecek"

Derin bir nefes aldım. Mutlu bir gülümseme takınmak hayatın en zor oyunuydu. Bir gülümseme ne kadar can yakabilirdi ki cevabını bulmak zordu. Öldürüyordu beni yavaş yavaş bitirmişti. Yeni biri olarak doğmamıştım ve hiçbir zaman da doğmayacaktım. Ben bir anka olamazdım ama sessizce and içiyordum. Artık ellerime kan geçecek diye bunu hiç dert etmiyordum. Direnecek, savaşacak gücüm yoktu. Geldiğim yerden, yüzümdeki sahte ama bir o kadar mutlu eden gülümsemeyi terk etmek istemiyordum. Sessizce bağırdım tanrıya, "Rabbım bana başka bir yol göster bana lütfen" ama olmadı.

Şeytan hızlı koştu bu yarışı nasıl kzanacaktı. Yine geçemedi tanrının sınavını o gün silahla vurdu. Acılarını geçmişini ama kaybeden sadece kul değil kullardı. İnsanlar hiçbir zaman sormazdı. Neden diye haykırıp, bağırmazdı. Suçluyu bulup silerdi. Bu dünyada da kaybeden insanlar oldu. Şeytan mutluluğu yaşadı. Tanrı ise affetmeyi bekledi. Bu cehennemin içinde hepimiz yok olacaktık.

Hıçkırarak ağlıyordum şimdi elimde ağır ama benim için sorun olmayacak bir silah duruyordu. Sahi ne kadar kalmıştı,eve gelmeme? Aklımda kurduğum 5 dakika bu kadardı. 5 dakika diye fısıldadım. Bunu ne olursa olsun yapacağım, yapmalıyım sessiz ama güçlü bir nefes bıraktım. Karanlık yollarda adımlarım şimdi yeni yürümeye başlayan bir bebek gibiydi. İçimden kendime cesaret verdim. "Güçlen ve sakın korkma" diye haykırdım. Artık tam anlamıyla delirmiş gibi davranıyordum. Ve bir kaç insan camdan çıkmış bana bakıyordu. Tekrar düşmeye hazırlanan gözyaşlarımla eve doğru koştum. Hızlı adımlarla merdivenleri nasıl, ne zaman çıktığımı anlamadan kapıyı vurmaya başladım.

Aynı zamanda "Baba" diye haykırdım. "Açın kapıyı" diyerek bağırdım. Öfkeliydim ve titriyordum. Aşağıdan bir ses geldi. "Gece gece bağırma" dedi. Ama bu benim zerre umurumda değildi. Kapının gürültülü bir şekilde açılmasıyla yüzüme inen tokat bir olmuştu. Babam her şeyden habersiz sadece ses çıkardığım için canımı acıttı. Dinmiş gözyaşlarım büyük bir hıçkırıkla varlığını hatırlattı. "Ağlama neredesin bu saatte kadar ağzına sıçtığımın çocuğu" dedi. İşte gerçek yüzü ortaya çıktı. Ablamı ve annemi gördüğümde daha çok ağladım. Korku, endişe karınlarını delip geçen korku bir sızı kaç gece yaşamıştım bu duyguları artık bunları yaşamayacaktım. Biz bunları yaşamıştık ama yetmişti. Bu seferde ben bağırdım. "Çek ellerini üzerimden çek" hızlıca babamı beklemeden ben çekildim. "Bu sefer kimse sana beddua etmeyecek" diye bağırdım. Kapıdaydık kimse ses çıkarmıyordu. Ama ev inliyordu. Niye kimse çıkıp ne oluyor demiyordu. Annemin sesini duydum. "Kızım" annem benim güzel annem ama bu sefer ona da dönmedim. Babama bakıyordum o da gözlerini büyütmüş ve bana kaldırdığı eli hızlıca anneme indirdi. "Sen nasıl annesin lan bu kızın hali ne? Diye bağırdı." Baba "diye bağırdım.

Ben ilk defa korkmuyordum, korkmayacağım" neden "dedim. Bak bana korkmuyorum demek istedim. Ablam çoktan gözlerini bana dikmiş sus der gibiydi. Gözleri dolmuştu. Ama bu sefer susamazdım ben korkmayacaktım." Ne, neden lan noluyor sana "diye bağırdı. Gözlerine baktım son kez nefretle.

" Neden sadece bize yetti gücün neden ya neden yeter yapma bunu niye sevmiyorsun, gülmüyorsun. Neden bize eziyet ediyorsun "diye haykırdım. Artık silahı çıkarma vakti iç ses ona uydum yoksa yapamayacaktım. Annem ve ablam aynı anda" Hayır "diye bağırdılar. Babamsa gözlerini irice açılmış korkuyla," Hayır yapma "dedi.

" Sen bizim sınavımız oldun peki sen ne sandın baba. Tanrı seni affedecek mi bu yaptıklarından sonra ne sandın öyle bir yan ki cehennemin en dibinde tanrı bile affetmeyecek seni baba. Senin sonun kızının elinden olacak "diye onunla son kez gözleri açık bir şekilde konuştum. Onun ardından büyük bir kurşun sesi yankılandı. Hayır daha ölmedi dedi içimdeki ses bir kez daha ateş ettim.

Kaç kere acı çekmiştim umursamadı. Gözlerim dolarken elimdeki silah yere düştü. Ardından yüzüme bir tebessüm indi herşey bitti. Bir ses, "Yolun sonunda direndiğin savaşı kaybettin" dedi. Denedim daha çok denedim ama olmadı. O sahte tebessümüm artık yoktu. Şimdi ise son kez aileme baktım.  Kanlar içinde yatan babama bakıyorlardı. Mutlu olmadılar ama korkmuyorlardı. Hızlıca silahı yerden alıp koşmaya başladım. Kaybettin artık seni mutlu eden o tebessümün yok bu muydu? Derdin bir anda evet buydu benim derdim. Nefes nefese koşarken kalbim isyan edercesine atıyordu. Hava kararmış yağmur yağmaya başlamıştı. Siren sesi gelince direk ağacın arkasına saklandım. Başım dönerken nefesim tıkandı bir yere tutundum. Etrafı bulanık gördüm en sonunda dayanamayıp kendimi karanlığa bıraktım.

🥀🥀🥀

Bir beden yanaştı. Beni kucağına aldığını hissettim arabaya kapı sesi geldi. Beni yavaştan yerleştirip kemerimi bağladı. Diğer tarafa giderek arabayı çalıştırdı. Uzun bir aradan sonra araba durdu. Ne çabuk gelmiştik. Yan tarafımdaki kapı açıldı. Tekrar beni kucağına alırken bir ses geldi ama aldırış etmedim. Bedenim yumuşak bir yere değdiğinde yatak olduğunu anlamıştım.

Sıcak şöminenin sesi kulaklarıma gelirken yavaştan gözlerimi araladım. Ayağa kalkmaya çalıştığım sırada her tarafımın acıdığını hissettim. Kapı açıldı karşıma bir kadın elindeki kıyafeti yatağın üzerine koydu. "Bunu giyinip salona inmeniz gerekiyor bey efendi sizi bekliyor makyaj malzemesi burada" deyip çıkmıştı. Yavaş hareketlerle yataktan kalkıp elbiseyi elime aldım. Siyah parıltılı kim bilir ne kadar pahalıdır almayı bırak yanından geçemem elbiseyi giyinip makyaj masasına oturup saçlarıma şekil verdikten sonra aşağı indim. Takım elbiseli koruma sandalyemi çekip oturmamı işaret ederken endişeyle oturup beklemeyen başladım.

 Takım elbiseli koruma sandalyemi çekip oturmamı işaret ederken endişeyle oturup beklemeyen başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merdivenden inen uzun boylu kir sakallı ela gözlü adam indi. Allah'ım sen neler yaratıyorsun. Masaya geçip oturup beni dikkatli bir şekilde süzerken yanaklarım kızarıp al al olmuştu. Ona bakmaya utanırken, "Elbise yakışmış " dedi. Gülüşünde takılı kalırken "Fazla bakma bağımlılık yapar" dediğinde egoist biri olduğunu düşündüm. Karnım açlıktan zil çalarken dayanamayıp yemeği yemeye başlamıştım ki sorduğu soruyla yediğim lokma boğazımda kaldı.

"Evlen benimle"

Derin nefesler alarak, "Ne?" dedim. Kahkaha atıp, " Seninle evlenmek istiyorum" dedi. Sinirlerim üst düzeye çıkarken, "Neden beni tanıyor musun? Diye sordum. Başını sallayıp," Hemde çok yakından "dediğinde donup kaldım. Şaşkınlıktan su bile içemedim korkmaya başladım." Kimsin sen seri katilsen şimdi öldür bence eziyet etme "dedim. Soğuk bir sesle kaşlarını çatıp," Seri katil olsam işini çoktan bitirmiştim "deyince gözyaşlarımı döktüm. Şoka girmiş yanıma gelip," Ağlama tek gözyaşınla dünyayı yakarım "dedi.

" Ben seni uzun zamandır takip ediyorum sana aşık oldum. Çalıştığın o Cafe de seni görünce aklım başımdan gitti. "

Zihnim karışırken bana bakıp," Sadece sevdiğim kadın ol yeter " dedi. Aklıma bana gelen çiçekler, hediyeler geldi." O çiçekleri sen mi? Diyemeden sözümü kesip dudaklarıma yapıştı. "Evet hepsini ben yolladım" dedi. Koluma dokununca "Oraya dokunma" dedim. Eve geç kaldığım zaman babam kemerle döverdi. Kolumdaki morlukları görünce, "Kim yaptı bunu sana?" diye sordu. Gözlerim doldu, "Babam yaptı" diyebildim.

Bölüm sonu

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

KAN KOKUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin