"Bella, gözlerini inanmakta zorluk çektiği bu gerçekliğe kaparken duyduğu son ses, uçurumdan aşağı yuvarlanan cesedin küçük taşlara çarpankenki çıkardığı sürtünme sesiydi..."
5 saat önce
Bella şu anda belki de en mutlu olması gereken anlardan birisini yaşıyordu, hayatının aşkı gördüğü kişiyle romantik bir dans. Ama aklında biriken kirli düşünceler ve Charles bunun gerçekleşmesini engellemeyi başarıyordu.
"Bebeğim, iyi misin? Solgun görünüyorsun." Rafe, ikili dans ederken konuştu.
"Ah, şey..." Bella'nın gözleri birkaç saniyeliğine Mia ile dans eden Charles'ın gözleri ile buluşmuştu. Charles halinden memnun, oldukça sakin görünüyordu. Mia'nın ona yönelen hayran bakışları ilgisini bile çekmiyordu, gece boyunca ilgisini çeken tek kişi Bella'ydı.
Bella'nın baktığı yere gözlerini çeviren Rafe, arkasına dönünce Charles'ı gördü.
"Şaka yapıyor olmalısın." Rafe dans etmeyi bıraktı ve hızla Charles ve Mia'nın yanına vardı. "Ne yaptığını sanıyorsun Bentley?" Çevrelerindeki herkes dans etmeyi bırakmış ikisini izliyordu.
"İki erkeğin kavga etmesini ilgi uyandırıcı bulacak kadar sıkıcı bir hayatım yok." Chloe, Patrick'in elinden tuttuğu gibi oradan ayrıldı. İkisinden de nefret ediyordu, kavga etseler bile izlemesi onun için eğlenceli olmayacaktı.
"Neden bahsediyorsun Cameron?" Charles gülerek sordu. Bunun Rafe'i sinirlendirdiğini bilecek kadar onunla tartışmaya girmişti.
"Lanet olası gözlerini sevgilimin üzerine dikmenden bahsediyorum." Rafe yumruğunu sıktı.
"Oh ondan mı bahsediyordun? Güzel insanlara bakmayı sevmek benim suçum değil-" Charles'ın lafı Rafe'in ona attığı ağır yumrukla kesilmişti. O kadar ağır bir yumruktu ki Charles'in ağzından ve burnundan çıkan kan açık bir musluk gibi akıyordu.
"Rafe!" Bella hızla Charles'in yanına geçti. Ondan her ne kadar nefret etse de yerde çaresiz bir halde yatması hoşuna gitmemişti. "Charles, iyi misin-" Charles ağzını açar açmaz ağzındaki kanın hepsi tükürük halinde Bella'nın elbisesine sıçramıştı.
"Sanırım kusucağım." Vega, midesinin bulanmasını göz önünde bulundurarak hızla eve girerek banyoya doğru ilerledi. Kan görmek her zaman midesini alt üst ederdi.
"Seni lanet olası." Rafe, Bella'yı yerden kaldırırken konuştu. Charles hala yerde uzanıyordu.
"Rafe, sorun değil-"
"Bella, sen üzerini temizlemeye gitsene. Şu an gerçekten tartışmak istemiyorum." Rafe, Bella'ya konuşma fırsatı bile vermeden gözden kayboldu.
"Tatlım, gel üzerini temizleyelim." Aurora, pembe elbisesin içinde tüm erkeklerin ve bazı kızların kalbini çalmıştı. "Bella?"
"Sorun değil Aurora, temizlemeyeceğim." Bella yerde uzanan Charles'a baktı ve gözleri ikinci kereliğine buluştu. Yere eğildi ve sessizce fısıldadı. "Aptalın tekisin, Bentley."Charles'ı yerde yüzünde kanlı gülümsemesiyle bıraktı.
"Bella, bu da neydi? Sarah hızlı adımlarla Bella'yı takipe etti.
"Hiçbir fikrim yok, diyeceğin başka bir şey yoksa Rafe'i bulmam gerek."
"Bence bu iyi bir fikir değil."
"Nedenmiş o?"
"Rafe şu an çok sinirli ve-"
"Sinirli olması sikimde değil Sarah, tamam mı?" Bella, Sarah'ı olduğu yerde ağzı açık bir halde bıraktı. Onun küfür ettiğini daha önce hiç duymamıştı.
