New School Manager

Start from the beginning
                                    

Ana yolda sorunsuz geçen on beş dakikanın sonunda çıkış yoluna girmişken araba birden yavaşlamaya başladı. Kenara çekerken tamamen durdu.

" Ne??? Ne oldu??"

Tekrar çalıştırmayı denesem de bir türlü çalışmıyordu. Dışarı çıkıp etrafıma bakındım. Neden tek bir araba bile geçmiyordu? Ellerimi belime koyup mavi arabaya döndüm.

" Bu yaptığın hiç hoş değil farkında mısın??"

Bir süre yanan farlar ile bakıştık.

" Ne yapacağım şimdi? Hala gitmem gereken biraz yol vardı. Yürüsem yetişir miyim ki?"

Kendi kendime konuşmaya devam ederken yol ayrımından buraya giren beyaz bir araba gördüm. Elimi durması için kaldırdım. Ya seri bir katilse?? Ama artık bunu düşünmek için çok geçti. Araba önümde durmuştu bile. Arabanın içinde duran biber gazını alırken kapının kapanma sesini duydum.

" Bir sorun mu var?"

Duyduğum ses ile arkama dönmem bir olmuştu. Bu bir tesadüf müydü?

" Mingi?!"

" Bakın burada kim varmış.. Tuhaf kız."

" Ben tuhaf falan değilim."

Sinirle homurdanırken arabaya doğru yürümeye yaklaştı.

" Ee sorun ne bari."

Başımdan kovmak istesem de burada yalnız kalmak düşüncesi beni korkutuyordu. En azından Mingi tanıdık biriydi.

" Bilmiyorum. Durdu öyle."

" Hmmm. "

Arabanın kaputunu açıp bir şeylere baktı. Kafamı uzatıp ne yaptığına bakmaya çalışsam da yaptıklarından bir şey anlamıyordum. Bir kaç saniye sonra kapattı ve bana dönüp arabaya yaslandı.

" Maalesef bu arabayı hareket ettirmenin imkanı yok."

Omuzlarım düşerken kafamı gök yüzüne çevirdim.

" Sumin beni öldürecek. Hayır sadece o değil teyzemle birlikte öldürecekler. Daha çok gençtim ama neyse yapacak bir şey yok artık."

Beni izleyen Mingi'ye döndüm.

" Teşekkürler bu muhteşem haber için. Gidebilirsin ben seni tutmayayım."

Bir şey demeden arabasına doğru ilerlemeye başladı. Wooyoung'u ya da San'ı çağıramazdım. Motor kulübüne baskına gideceklerdi. Sieun'u zaten hiç arayamazdım aptal kardeşi burada olduğumu öğrenip hemen bizimkilere yetiştirirdi. Arabaya dönüp tekerine tekme attım.

" Aptal araba. Topu topu iki saatliğine sana ihtiyacım vardı. Ah Sumin gidecek başka parti bulamadın mı cidden???"

" Parti mi dedin sen?"

İçeri girmek üzere duran Mingi'ye döndüm. Hala burada mıydı bu?

" Evet?"

Güldü.

" Şanslı günündesin o zaman. Aynı partiden bahsediyor olmalısın. Bende oraya gidiyorum. Atla."

Bir dakika durup durum değerlendirmesi yaptım. Burada kalsam yardım bulabileceğimi zannetmiyordum. Ayrıca hava kararıyordu yani iki kat tehlike demekti. Mingi yan tarafın camını indirip kafasını bu tarafa doğru uzattı.

" Hadi gelmiyor musun?"

Elimle arabayı gösterdim.

" Araba ne olacak?"

멋Where stories live. Discover now