Herkes evdeydi, öğleden sonra piyano derslerini yapıp dönmüştü. Gergindi, evin içinde volta atıp duruyordu. Kei bir kenarda suratını asmış oturuyordu. Kulaklıkları da takılıydı. Biriyle konuşmayı reddediyordu. Kafam dolu demişti sevgililerine. İkisinin de dikkati dağınıktı zaten. Bokuto Tetsuro'yla konuşup onu rahatlatmaya çalışıyordu. Keiji de çılgınca ve anlamsızca temizlik yapıyordu.

"Tetsu bak sakin olacaksın tamam mı?"

"Mhm."

"İşler o yönde ilerlerse de aklını serbest bırakmaya çalış tamam mı?"

"Tamam."

"Fazla düşünürsen olmaz. Duyularına bırak kendini. Bir şey hissetmeye çalışma."

"Tamam."

"Rahat ol, kötü gitmesi için hiçbir neden yok."

Saatine baktı. "Ben çıkayım artık."

"Tamam bak bir şey olursa ara tamam mı?"

"Ararım."

"Tetsu ilacını al yanına."

"Tamam, hatta alıp çıkayım olur mu?" saat sekize geliyordu. Yemek yemeyeceklerdi bu sefer.

"Nasıl istersen."

"Alkole lütfen dikkat et."

"Tamam merak etme Keiji." gülümsedi. "Görüşürüz"

"Görüşürüz Tetsu." ikisi mırıldandı. Kei ortalarda yoktu.


Tetsuro sözleştikleri bara gitti. Birkaç gündür yazıştığı çocuk, Oikawa orada oturuyordu. Fotoğraflardan tanıdı hemen. Gülümsedi ona yanına yürürken. Hoş birine benziyordu gerçekten. Kendine özgü bir karizması olduğunu söyleyebilirdi. Gazetecilik bölümünde okuyordu.

Tatlı bir sohbet akmaya başlamıştı. Konuşkan biriydi. Oikawa'nın kendinden bahsetmeyi sevdiğini fark etmişti Tetsuro ama onun için sakıncası yoktu. Fazla çaba harcaması gerekmiyordu ve uzun sessizlikler olmuyordu böylece.

Fotoğrafla da ilgilendiğini söyleyince Tetsuro ona Bokuto'dan bahsetti.

"Ben onu instagramdan takip ediyorum." dedi gülerek. "Ev arkadaşın mı gerçekten"

"Evet."

"Bir gün tanışıp fotoğraf hakkında konuşmayı çok isterdim, harika fotoğrafları var."

"Tabii neden olmasın. O çok sosyaldir zaten." sonra arkadaşının hesabını açtı. "Bak hatta benim de birkaç fotoğrafım var."

"İnanamıyorum gerçekten sensin." kıkırdadı. Sonra devam ettiler onun hakkında konuşmaya. Tetsuro güzel bir kimyalarının olduğunu düşünmeye başlamıştı. Yine geçirdi aklından teklif ederse deneyebilirim diye düşünüyordu. Bokuto'dan bahsetmek de enerjisini yükseltiyordu, ona konuşacak bir şeyler veriyordu.

"Baksana Tetsuro." dedi "Ne dersin evime gidip biraz takılmak ister misin?"

Gülümsedi, çekici biri olduğunu inkar edemezdi. Bu sefer işlerin yolunda gideceğine neredeyse emindi "Neden olmasın?"


İkisi de kendi arabalarına binip Oikawa'nın evine gittiler.

"Alkol almadın biliyorum ama sana bir bira ikram etsem?"

"Şey tamam."

Telefonunu çıkardı, arkadaşlarıyla mesajlaştığı gruba girdi. Biraz geç gelebileceğini ve merak etmemelerini yazdı. Sonra dikkatini Oikawa'ya verdi. Gerçekten çabalasa da aklı arkadaşlarına gidip duruyordu. Hatta sohbet sırasında konu sürekli fotoğraf nedeniyle Bokuto'ya geliyordu. Tetsuro en çok o zaman gülümsediğini fark etti garip bir vicdan azabıyla. Neyse ki Oikawa farkında ya da rahatsız olmuş gibi değildi.

Oikawa ikinci birasına geçmiş koltukta rahat bir tavırla daha yakınına oturmuştu. Tetsuro Bokuto'nun söylediklerini geçirdi aklından, fazla düşünme, akışına bırak diye tekrarlıyordu kendine. Neyse ki Oikawa yeterince girişkendi.

Konuşurken ve gülüşürken ufak temaslarla başlamış, Tetsuro birasını bitirdikten sonra iyice yaklaşıp öpmüştü dudaklarını. O da rahatlamaya başladı, elini Oikawa'nın saçlarında gezdiriyordu öpüşürken. Bu daha tanıdık diye geçirdi içinden Tetsuro. Kıvrımlar ve yumuşak hatlar yok ama bildiğim şeylere daha çok benziyor Bunları aklından geçirirken Oikawa'nın elinin bacaklarının arasını okşamaya başladığını fark etti "Ne dersin?" diye fısıldadı ona.

"Tamam." dedi titreyen bir sesle. Yine utanmak istemiyordu. Birinin ona dokunması öyle garip geliyordu ki. Ama biraz sertleşmeye başladığını fark etti. Gözlerini kapadığında Keiji ve Kei'nin öpüşmesini zihninde canlandırıyordu. Onun da bir etkisi olabilirdi. Bu çocuk eliyle gerçekten çok iyiydi. Bir yandan öpüşüyor bir yandan da mastürbasyon yapıyordu ona. Çok güzel öpüşüyordu. Kontrolü elinden bırakmıyordu. Bunun hoşuna gittiğini fark etti. Elini hızlandırmıştı. Tetsuro utanç içinde kısa sürede orgazma yaklaştığını hissediyordu. Öyle uzun bir zaman olmuştu ki bedeni üzerinde hiç kontrolü yok gibiydi.

"Ah daha fazla devam edersen boşalacağım." dedi nefes nefese.

"İkinci tur için her zaman şansımız var." kulağına fısıldadı ve iyice hızlandı. Nefesini ve dudaklarını kulağında hissetmek onu iyice tahrik etmişti. Bir anda aklından Bokuto'nun inlemesini duyduğu an geçti. Sesi bütün canlılığıyla kulağındaydı. Kendi eline aldı penisini, çocuğun eline boşalmak istememişti. Öyle çok zaman olmuştu ki bu anı biriyle paylaşmayalı. Gözlerini açtığında yaşadığı en büyük hayal kırıklığı karşısında Bokuto'yu görememek olmuştu.

"Tam bir centilmen." dedi Oikawa ona gülerek, birkaç peçete uzattı.

"Sağ ol."

Tetsuro içinden küçük bir zafer çığlığı attı. Tek taraflı bir şey de olsa başarmıştı. Koltuğa yaslanıp ikinci birasını açtı. Keiji'nin uyarısı aklındaydı ama küçük bir kutlama yapmayı hak ettiğini düşünüyordu.

Oikawa kendi üzerindeki kıyafetleri çıkarıp kucağına oturdu "Geceyi burada geçirsene Tetsu. Ne dersin?" fısıldadı boynunu öperken.


Kalır mı?

Koşarak gidip itiraf moduna girer mi?

Hadi bakalım sjdhsajgdh

Kintsukuroi ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin