Mafya'nın Aşkı

♧Dövme...♧

"Bana bakın lan p*çler, sizi mekanımda görürsem, önünden geçtiğiniz duyarsam YAKARIM...!!"

Mert'in adamları onları alıp ilk önce bir haşat ettiler, sonra yolun ortasında atıp gittiler.

Sıra geldi Eftelyama silah çeken p*çlere.

Kumarhanedeki işi halledip, diğer depoya geçtim. Sinir kat sayılırım tavan yapmışken hırsımı almam gerekti.

İki adam karşımda duruyordu. Bunları bir yerden gözüm ısırıyorum ama..

"ÖMER!Ben bu itleri nereden tanıyorum? Bunlar bana niye yabancı gelmiyor?"

Pür dikkat onlara bakıyordum.

"Abi bu ş*refsizler 3 sene önce de böyle kimsesi olmayan kadınları satma işi yapıyorlardı. Yine senin..."

Mert lafı kesti:

"Yoksa ben bunları öldürmedim mi?"

Ömer kafasını salladı.

"Ben sizi ne diyerek bıraktım lan? Siz devam ediyorsunuz ve aynı p*çliğinizden."

"Ül..ülkeden git..gitmekti."

Mert alaycı bakış ve ses tonu ile;

"Hıhh.. beynin az da olsa var. Ben ülkeden gitmiş göremedim sizi iki dangalak."

Sinirlerini tutamadı. Tek yumruğunda adamın 8 dişini kırmıştı.

"Siz benim karıma silah doğrulttunuz demek.."

Tekrar yumruk attı. Bu sefer adamların yüzü kan içinde kalmıştı.

"Tehdit ettiniz demek..."

Her sorusunda daha da sinirle yumruk atıyordu.

"Ben ona dokunduğunuz elinizi ne yaparım..."

Korumalar adamları tuttu, Mert çok ağır bir şekilde iki adamın da tüm kemiklerini kırmıştı. Kolundan, bacağına, parmaklarından, kaburgalarına kadar...

"Bu p*çlerin diri diri gömün."

Adamlar ölüden halliceydiler.

1 saat kadar burada kaldım. Onların acı çekmesinden mutlu oluyordum. Karşımda çaresiz kalmalarından...

"Eve gidiyoruz. Eftelya'nın yanında ki kızı ne yaptınız?"

"Yurda yerleştirdik abi. Sıkıntı yok."

Kafamı salladım. Sabaha karşı eve geçtim.

"Eftelya odasında mı?"

Yukarı çıkarken durdum.

"Hayır Mert bey, salonda kendisi."

Salonda mı? Üstümü değiştirip aşağı yanına gittim.

Televizyon açık, yanında abur cubur, uyumuş. Yanına gidip oturdum. Yüzüne düşen saçları geriye doğru attım. Kokusunu içime çeke çeke hem kokladım, hem öptüm...

Odasına çıkartırken mırıldanmaya başladı. Anlaşılmıyordu çok.

"Mert geldin mi?"

Sessizce:

"Geldim güzelim."

Odasına çıkartıp yatağına yatırdım.

Odasından çıkıp çalışma odasına geçtim. Biraz kafamı dinlemem lazımdı. Sabaha kadar oturdum.