4

294 21 1
                                    

Akşama kadar sohbet ettiler. Wakasa onunla konuşmayı o kadar özlemişti ki çenesi bi türlü kapanmamıştı. Shinichiro bile onun bu kadar konuşkan olmasına şaşırmıştı. Normalde çok konuşan hep o olurdu, Wakasa ise onu sakince dinlerdi, hatta bazen dinlemezdi.

"Hava karardı." Dudaklarını birbirine bastırarak etrafa bakındı. Çocukların ne zaman geldiğini tam olarak hatırlamıyordu. "İşim bitmek üzere, birazdan çıkabiliriz." Wakasa sevinçle başını salladı. "Harika."

Shinichiro elindeki lekeli eldivenleri çıkarttı ve kenara koydu. "Mükemmel olmadı mı ama?" Ayağa kalkıp bir kaç adım geriye gitti, motoru izliyordu. Wakasa yavaşça bacağını cimdirdi. "Sen yaparsın da kötü olur mu hiç?" Shinichiro aldığı övgü karşısında havalara girdi. Göğüsünü kabartarak başını kaldırdı. "Olmaz tabi." Wakasa başını iki yana sallayarak ayağa kalktı. "Hadi gidelim artık. Shin'in yüzündeki siyah lekeyi baş parmağıyla sildi. "Tamam." Shinichiro dudaklarını öpüp çekildi. Eldivenleri yerden alıp lavaboya ilerledi. "Eşyaları al çıkarız, yüzümü yıkayacağım."

Waka her şeyi hallettiğini düşünüyordu. Başarmıştı. Sevgilisini kurtarmıştı. Onun bağırışını ve tıkırtıları duyduğunda korkuyla elindekileri koltuğa geri fırlatıp içeri geçti. "Yapma Kazutora!" Keisuke'nin sesini duydu. Ardından içeri elindeki aletle hızla giren Kazutora'yı gördü. Hemen yakınında olan Shin'e koştu ve onu ittirdi. Kazutora'nın elindeki alet motora denk gelmişti. Bi hızla Keisuke'nin elini tuttu ve çıkış kapısına koştular.

Wakasa nefes nefese Shinichiro'ya baktı. "İyi misin?" Shinichiro'nun yüzündeki korkuyu okuyabiliyordu. Ne olduğunu bile anlamamıştı. "Siktir o neydi öyle? Onunla bana mı vuracaktı?" Wakasa'ya döndü. Wakasa ağlayarak ona sarıldı. Korumuştu onu, hiçbir şey olmamıştı. "Başardım." Sessizce fısıldadı. Kendi kendine seviniyordu.

Gözlerini sıkıca kapadı. Shinichiro'nun kalp atışlarını hissedebiliyordu. Yeniden aynı düşme hissini yaşadı.

Dükkandaki koltuktaydı yeniden. Işık yüzüne vuruyordu. Üzerinde tişörtü yoktu. İnce bir örtü vardı beline kadar çekmişti. Doğrularak oturdu. Saçları yeniden omzuna dökülüyordu. Korkuyordu, Shin yine yok diye ödü kopuyordu. Tedirgin bir ses tonuyla seslendi. "Shin?"

yeniden | wakashinOù les histoires vivent. Découvrez maintenant