"Yine de bir dene."

"Seks yapmayı mı?"

"Hayır aptal, illa seks yapmak zorunda değilsin. Sadece görüş. İlk buluşmada yatağa girmek zorunda değilsiniz ya. Bu arada" duraksadı "Eve falan birini getirmek istersen biz odamızda yok oluruz. Yani rahatsız falan etmeyiz. Hatta istersen gitmemizi de söyleyebilirsin."

Tetsuro kızarmıştı "Sağ ol. Ama gerçekten yapabilir miyim bilmiyorum."

"Tamam aklında olsun."

Eve gittiklerinde bu konunun kapanmasını bekliyordu ama yemekten sonra telefonuna bildirim geldi. Arkadaşlık uygulamasının sesi duyulmuştu.

"Oooo brooo tinder mı o?" Bokuto bir kahkaha attı. Tetsuro kıpkırmızı olmuştu. Diğer ikisi dönüp ona baktı.

"Eee şey hayır." sesi daha çok soru sorar gibiydi. Yakalanmış gibi hissetti kendini nedense.

"Yani öyle olduğuna eminim, çünkü Ukai bu uygulamada çok popüler, her saniye bu bildirimi duyuyorum."

"Ben de nereden biliyorsun diyecektim" dedi Keiji gülerek. Ama içten bir gülmeye benzetmedi Tetsuro bunu. Aslında onun da yüzü asılmıştı biraz. Tıpkı bir anda durgunlaşan Kei gibi.

"Tatlııım" Bokuto güldü sarıldı ona. "Ee bro tanıştın mı birileriyle?"

"Ya dalga geçme, psikiyatrım o kadar ısrar etti ki, kendi oluşturdu hesabımı."

"Neden?"

"Artık ilerle falan dedi işte, off saçma sapan şeyler söyledi. Asla yapamayacağım şeyler."

"İlişkin olmak zorunda değil sadece seks yap demiş." dedi Keiji aniden.

"Keiji!" Tetsuro kızarmıştı.

"Aptalca." dedi Kei. Sonra kalktı "Ben biraz çalışacağım" diye mırıldanıp odasına gitti.

"Bilmiyorum bro bence bir şans ver." dedi Bokuto, ifadesi düzdü onun da.

Tetsuro da suratını asmıştı bir kenara attığı telefonunu aldı eline. Birkaç uygulamada gezindikten sonra bildirimlerini açmaya çalıştı ama açılmıyordu. "Bir şey olmuş." dedi şaşkınca "Hesabıma giremiyorum."

"Kapatıp aç."

Telefonunu açıp kapadı. "Açılmıyor" dedi.

"Tsukki'ye soralım."

"Neyse ya sonra sorarım." dedi bir kenara attı telefonunu. Arkadaşlarıyla bir şeyler izlemeye başladı.


Kei yatak odasında içeriden gelen sesleri dinliyordu. Kalbi çok kötü bir duyguyla sıkışıyordu. Ne olduğunu da çözemiyordu ama nefret ediyordu. Bu fikirden nefret etmişti ve bir çözüm bulacaktı. Kıkırdayarak açtı bilgisayarını. Tetsuro'nun hesabını birkaç gün askıya aldı uygulamayı hackleyip, bu fikirden hiç ama hiç hoşlanmamıştı. Seni ilgilendirmez dedi kendi kendine. Ama istemiyordu. Onu başkasıyla hayal etmek istemiyordu.


Aradan birkaç gün geçmişti. Hesabı düzelmişti, iki gün sonra biriyle randevusu vardı. Bir kadındı. Şimdiden strese girmişti. Sadece görev olarak gidecekti oraya başka bir şey istemiyordu. Zaten yapamazdı. Aklında bu düşüncelerle okulda çalışıyordu. Piyano hocası yanına geldi "Tetsuro biraz konuşabilir miyiz?"

"Tabii ki hocam."

"Hani sen aklındaki bazı müzik cümlelerinden yazmak istediğinden bahsediyordun ya."

"Evet."

"Bestecilik yarışması var. Katılmayı düşünür müsün?"

"Öyle mi?"

"Evet. Mart ayının sonunda eser verilecek. Nisan sonunda da seslendirilip değerlendirilecek. Ne dersin?"

"Hocam yeterli miyim bilmiyorum."

"Bak en kısa zamanda aklındakileri yaz. Değerlendireceğim tamam mı?"

"Tamam."

Aklı iyice karışmıştı. Arkadaşlarına anlatıp onlara sormak istiyordu hemen. Sanki bir tek onlarla konuşursa rahatlardı.

Eve geldiğinde durgundu. Üç ay vakti vardı yaklaşık olarak yapabilirdi aslında. Hemen çalışmaya başlayıp bir taslak oluşturabilirdi. Aklında görkemli bir koro eseriydi. Koro ile çalıştığı haftalarda bazı sesler kulağında iyice yerleşip fikirlere dönüşmüştü. İfade etmek istediklerini en güzel böyle anlatabilirdi.

"Tetsu neyin var?" Bokuto fark etmişti durgunluğunu. Gelip yanına oturdu. Sevgilileri ödevlerini yapıyorlardı.

"Aklımı karıştıran bir şey var." ayaklarını karnına çekti.

"Şu geçen günkü konuyla mı ilgili?"

"Hayır hayır. Yani o da karıştırıyor. İki gün sonra biriyle görüşeceğim." dedi dudaklarını kemirerek.

"Harika" dedi Bokuto ama gülümsemesi zorlama gibiydi.

"Bir kadın." diye ekledi.

"Denemeden bilemezsin sonuçta." dedi Bokuto. "Ee diğer konu ne?"

"Şey bir bestecilik yarışması var. Benim ne zamandır aklımda olan bazı şeyler vardı, müziksel fikirler yani. Hocam katılmamı istedi."

"Bestelerin olduğunu bilmiyordum."

"Yani yok zaten, ama bazı fikirler oluşabiliyor zamanla. Benim yaşadıklarım sırasında hissettiğim bazı şeyler." Yutkundu "O zamanlar hastanede, dönüşüm merkezinde. Aklımda çalıp duran bazı şeyler. Onlara çok tutunurdum, kendimi toplamaya çalışmak için falan."

"Anlıyorum."

"İşte şimdi yazmaya başlayabilirim. Üç ayım var aslında. Sonraki bir ay da seslendirilmesine hazırlık süreci."

"Piyano için mi?"

"Aslında değil. Koro için yazmayı düşünüyorum."

"Çok ilginç bro. Harika bir şey bu." kolunu okşadı.

Gülümsedi Tetsuro ona "Yapabilir miyim bilmiyorum."

"Denemeden bilemeyiz değil mi?" gülümsedi. "Başarabileceğine eminim ben."

"Teşekkür ederim." kalktı sonra "O zaman biraz çalışmaya başlıyım."


Tetsuro içeri giderken Bokuto onu izledi. Bu arkadaşlık uygulaması meselesi aslında aklını karıştırmıştı. Hiç sevmemişti bu fikri. Başkalarıyla görüşüp random seks yapmak çok saçmaydı. Neyse ki o da yapamam demişti. Seni ilgilendirmez dedi kendi kendine ama kalbi kıskançlıkla kıvranıyordu. Görüşeceği partnerin kadın olmasına sevinmişti biraz olsun. Başka bir kadınla rekabet edemezdi sonuçta. Fiziksel olarak onun verdiklerini veremezdi. İçini çekti, gerçekten nefret ediyordu bu düşünceden. O an dalga geçmek, gülüp geçmek zorunda kalmıştı. Şimdi kalbindeki bu korkunç düşünceyle baş başaydı.

Kei yanına gelip kollarının arasına sokuldu o sırada. "Gel bebeğim." sarıldı sevgilisine. Yavaş yavaş sırtını okşuyordu.

"Bo iyi misin sen?"

"İyiyim tatlım." saçlarını öptü. "Güzel sevgilim."

"Yoruldum" esnedi.

"Erkenden uyuruz istersen."

"Tamam Tetsu nerede?"

"Odasına gitti, çalışacakmış."

Kollarına iyice sokuldu sevgilisi. İçeriden Keiji'nin bilgisayarının sesi geliyordu. Tuşlara hızlı hızlı dokunuyordu. Gece lambasının hafif ışığı, tuş sesleri ve sevgilisinin rahatlatıcı solukları Bokuto'yu uykuya sürükledi. 

Kintsukuroi ✨Where stories live. Discover now