ZK | 10

420 24 15
                                    

ZIT KUTUPLAR : 10.Bölüm



Tentürdiyot damlattığım bezi olduğu gibi Korhan'ın yanağına bastırdığımda dişlerini sıkarak gözlerini yumdu. "Yavaş olsana be!" diye çemkirdi, acıyla. "İnsan abisine böyle mi yapar?!"

"Siz ikiz değil misiniz?" diye sordu Koray, meraklı bir tavırla. "Korhan senden büyük mü?"

Şuan tek sorunumuz cidden Korhan'ın benden büyük olup olmadığı mıydı?

"Evet, büyüğüm ben!" Korhan kendi kendine böbürlenirken ona çaktırmadan dirsek atıp, "Yalan söylüyor." diyerek Koray'a baktım göz ucuyla. "Büyük falan değil, ikiziz biz."

"Hayır büyüğüm," diye diretti Korhan, acısına aldırmadan. "Senden üç dakika önce doğmuşum kızım ben!"

"Gerizekalı, üç dakikanın hesabını mı yapıyorsun bana?" diye sordum, tahammülsüzce bir nefes verip.

Acıtmamak suretiyle başıma vurdu. "Üç dakikada adam ölüyor, haberin var mı senin?"

Ona göz devirmekle yetinip kavradığım buz torbasını Koray'a uzattım. "Al." dedim, soğukça. "Kaşına bastır."

Koray tereddütle elimden aldı buzu. Dediğim gibi kaşına bastırdığında sızlamış olacak ki, dişlerini sıktı. Onu umursamadan tam ortalarına oturdum. Eve geldiğimiz gibi kimseye görünmeden doğrudan Korhan'ın odasına geçmiştik. Önce babam gelmiş, olayı en başından Korhan'dan dinlemişti. Bu sefer beni şaşırtarak Korhan'a kızmamıştı.. Hatta bir tebrik etmediği kalmıştı çocuğu!

Belki de Koray da var diyeydi.. O gittikten sonra alacaktı belki ifadesini, bilemiyordum.

"Acaba babası ne yaptı Kaan'a?" diye sordum kendimi tutamayıp. "Çok hırpalamış mıdır?"

"İsterse öldürsün, umrumda değil." dedi Korhan, sertçe. "Zaten şansı varsa eceli babası tarafından olur.. Diğer türlü elimden kimse alamaz çünkü o orospu çocuğunu!"

"Korhan!" dedim, ikaz dolu bir tınıyla. "Akıllanmadın sen herhalde daha? Bundan sonra kavga falan yok, kendine gel."

"Asıl bundan sonra başlar her şey." diyerek konuşmaya dahil oldu Koray. "Kaan'ı biraz olsun tanıyorsam eğer sana fena bilenmiştir."

"Gelsin bana bilensin sıkıyorsa, şerefsiz." dedi Korhan, tüm kinini kusmaya ant içmiş gibi. "Gücü sadece Kumru'ya mı yetiyor?"

"Bana niye söylüyorsun, tahmin yürütüyoruz herhalde şurada." diye sitem etti Koray.

"Tamam demedik bir şey.." dedi ve duraksadı Korhan. "Bu arada sana da bir şey söylemeye fırsatım olmadı, eyvallah. Fabrikada yaptığın şey için yani."

Meraklı bir ifadeyle araya girdim. "Ne yaptı ki?"

"Bir şey yapmadım." diyerek yanıtladı beni Koray. "Önemsizdi. Çok daha önce yapmam gereken bir şeydi. Geçti gitti zaten, boşverelim."

Ne olduğunu öğrenememek içimde ukte kalırken, "Ellerinin üzeri çizilmiş.." dedi Korhan, Koray'a ithafen. "Hakan mı çizdi yoksa?"

Alayla söylediği şeyden sonra Koray'ın bakışları beni buldu. "Hakan değil ama çok vahşi bir kuş çizdi." dedi gözlerini kısarak.

"Ne?" diyebildim. "Niye öyle bakıyorsun?"

"Kaan'ın üzerine yürürken sana engel olacağım esnada sen çizdin de ondan!" diyerek tüm suçu bana yıktı. "Tüm tırnaklarını olduğu gibi geçirdin resmen ellerime!"

ZIT KUTUPLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin