Giriş

33 6 22
                                    

ʏᴇɴɪ ᴋᴜʀɢᴜᴍᴜɴ ɢɪʀɪş ʙöʟüᴍü ɪʟᴇ sɪᴢɪɴʟᴇʏɪᴍ. ʏᴇɴɪ ʙɪʀ ʜᴇʏᴇᴄᴀɴ ᴠᴇ ʏᴇɴɪ ʙɪʀ ʜᴀʏᴀᴛ.ᴜᴍᴀʀıᴍ ᴅüşüɴᴄᴇʟᴇʀɪɴɪᴢɪ ʙᴇɴɪᴍʟᴇ ᴘᴀʏʟᴀşᴍᴀᴋᴛᴀɴ çᴇᴋɪɴᴍᴇᴢsɪɴɪᴢ.



"Öldür beni, tabi nerde sende o cesaret. Sen anca eğlence adı altında uzatmalara oynayan korkağın tekisin. Sen öldüremeyecek, o tetiği çekmeyecek korkaksın. Adamlarının arkasına sığınıp adam olduğunu söyleyen korkağın tekisin. "

"yeter" diye bağırıp belindeki silahı hızlıca çıkarıp başıma dayayan adama baktım gülerek. O da öylece gözlerime bakıyor ve silahı ateşlemek üzere bekliyordu.

"hadi" dedim gülerek, ''ne bekliyorsun öldürsene" dedim acımasızca.

"yapmayacaksın " demem ile bana baktı sert bir şekilde. "neden böyle düşünüyorsun" demesi ile silahın güvenliğini çekti ve parmakları hazır olda beklemeye başladı.

"kardeş katili olmak için fazla korkaksın '' demem ile gözlerinin irileşmesi, donması ve silahtaki elinin titremesi bir oldu.

Dehşete düşmüş bir şekilde bana bakıyordu." Sen.. Ne.. " kesik kesik söylediği iki kelime ile ona gülerek baktım ve bir adım atıp önünde durdum. Ardında silahına elimi koyarak göğsüme hizaladım. Daha da genişleyen göz bebekleri ile nefes almayı bırakmış bir şekilde bana bakıyordu.

" beni öldürmeyeceksin kardeşim, çünkü bunun için ailesini fazla önemseyen birisin. Hele hiç görmediğin kardeşini ararken, her şeyi yapan biri için." demem ile silah tutan eli aşağı doğru kaydı.

Karşımda duran adam sanki olanlar imkansız mı gibi kafasını iki yana sallıyordu.

" olamaz. Sen. Hayır. Sen nasıl? " karmaşık cümlelerine gülerek karşılık verdim. Acı bir gülüştü. Lanet eden bir gülüş.

" Seni gördüğüm ilk an anlamıştım" demem ile bir adım geriledi, şaşkınlığının beni bu kadar mutlu edeceğini bilemezdim. Birinin acı ve şoku beni nasıl mutlu edebilirdi. Ama karşımdaki adam sevdiklerimin canını yakmıştı. Ve o benim abimdi. Kabul etmekten kaçtığım, lanetli geçmişim. Ailemi kaybetmemek için gizli kalmasını istediğim gerçeklerin bir yüzüydü.

"sen nasıl yaparsın? Kardeşimi aradığımı biliyordun ama ilk andan" deyip sustu ve gözlerini yumdu acıyla.
Yavaşça açtığı gözleri ile bana baktı acı ile. "Sen" dedi. Beni sadece doğduğum gün gören abim, yıllarca kayıp kardeşi için acı çeken ve acı çektiren abim. Onun için de üzülmüyor değildim ama yaptıkları.

Bir adım attı bana, bir adım daha ve tam önümde durdu. Bana öyle bir bakıyordu ki. Sanki çok başka bir şey gibi.
Bir anda sıkıca bana sarılması ile bu sefer şaşıran ben oldum. Kalbim deli gibi atıyordu. Kalbim dehşetle atıyordu ama korkudan değildi. Bunu hissedebiliyordum. Bana sıkcıa sarılmıştı, beni hiç bırakmayacak gibi. Onun için en değerli varlık mışım gibi.

Boynumda hissettiğim ıslaklık ile donduğumu hissettim. O ağlıyordu. Kalbim acıyordu. Kalbim neden bu kadar acıyordu. Kalbim nasıl bu kadar acıyabilirdi.

"buldum" dedi pürüzlü bir sesle. Yavaşça kafasını kaldırdı. Gözleri kızarmıştı, karşımdaki gözü yaşlı acı dolu bir çocuk var gibiydi. "buldum seni sonunda." dedi bir eli yanağıma kayıp okşarken. "kardeşim" dedi acı çeken bir sesle.

Arkadan gelen sesle gözüm omzunun arkasına kaydı ve sevdiğim adamı gördüm. Şaşırmış bir şekilde bana sarılmış olan adama bakıyordu. Ne yapacağını şaşırmış gibiydi.

O an anladım, hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını ve o an anladım abim ile sevdiklerim arasında seçim yapamayacağımı. Ne olursa olsun abim benim için yapmıştı, haklı olmadığı çok konu vardı ama anlıyordum da onu aynı zamanda.

Yavaşça ondan ayrıldım ve sevdiğim adama bakarak konuştum, "konuşmamız gerek" dedim ardından gözleri yaş dolu abime baktım '' hepimizin" demem ile abim arkasını döndü ve ardından bana baktı. Ve ona uzun zamandan sonra ilk kez gerçekten gülümsedim. Şaşırdığını anladım ama o da gülümsedi. Elini tuttum. Ardından sevdiğim adam yürümeye başladım.

Önüne geldiğimde beni inceleyen adama baktım ve gülümsedim. "ciddi bir konuşma yapmamız gerek sevgilim." demem ile başını sallamış ardında kısa bir süre arkamda duran adama bakmış, bakışlarını aynı hızla bana döndürüp elimi tutarak yürümeye başlamıştı.

YARALI KALPLERWhere stories live. Discover now