9

601 79 158
                                    

Louis barmenden istediği cin tonik'i alıp köşedeki koltuklardan birine oturmuştu. Zayn ve Liam'ın zoruyla bu bara gelmişlerdi ve onlar birbirlerinin ağızlarına düşerken Louis burda tek başına oturuyordu.

Doğruyu söylemek gerekirse Louis barları severdi. Reşit olduğundan beri barlara gelir, bir köşede insanların diğer kişileri etkilemek için girdiği halleri, ettikleri saçma dans hareketlerini inceler onlarla içinden dalga geçerdi. Aslında tam olarak ona yaklaşan Harry'nin bu bara geliş amacı Niall'dan daha çok Louis gibi insanlarla dalga geçmekti.

Her zaman olduğu gibi insanları incelerken yanında bir hareketlilik sezdi. Yanına dönmeden konuştu. "Dostum, tek gecelik bir ilişki aramıyorum. sana kolay gelsin?" yanındaki kişi ona sesini duyurmak için kulağına yaklaştığında Louis gerildi.

"Beni yanından kibarca kovduğuna inanamıyorum Loueh!" Louis hızla kafasını çevirdiğinde alkolden kızarmış yanaklarıyla kocaman gülümsemesini başheden Harry'i gördü. "Beni takip ettiğini başladığını düşünmeye başlayacağım Harry" biraz güldükten sonra devam etti "Ve seni kovmak benim ne haddime? İstediğin kadar yanımda kalabilirsin."

"En yakın arkadaşımın barına gelen sensin? Bence sen beni takip ediyorsun" Louis, Harry'nin omzuna kolunu attı "Olabilir? Sonuçta ne demiş Gaga ablamız, Ben senin en büyük hayranınım, beni sevene kadar seni takip edeceğim." Harry, Louis'nin çalan şarkıya atıf yaptığını anladığı için kahkaha attı.

"İçecek bir şey ister misin?" Harry bir şey söylemesine gerek kalmadan yanlarından geçen garsondan iki bira alıp bir tanesini Louis'ye uzattı.

"Cin tonik ve bira ikisi aynı anda fazla gelir mi dersin?"

"Rahatsız edeceğini düşünüyorsan içme ama sadece bugün eğlenmemize bakmak istiyorum olur mu Loueehh!" Harry böyle konuşurken Louis onu reddedemezdi ki.

"Tamam bebeğim eğlenelim, çok içmeyelim ama olur mu?" Harry yavaşça onun göğüsüne sokulup birasını yudumlarken dans pistindeki insanları gösterip kahkaha atıyordu.

Onun aksine Louis sadece ona odaklanabiliyordu. Sanki barın içinde, hatta bütün dünyada ikisi kalmış, diğer herkes yok olmuş gibiydi. Harry'e karşı hissettikleri kalbine, beynine kısacası bütün organlarına fazla geliyordu ama Louis'nin bu konuda bir şikayeti yoktu. Harry onun daldığını farkedip ellini Louis'nin gözlerinin önünde sallayınca Louis kendine gelmişti.

"İyi misin Lou?" Louis hızlıca başını salladığında Harry konuşmaya devam etti. "Annen sorguya çekti mi?"

"Evet ama ikimiz adına mutlu olduğunu falan söyledi, seni de çok seviyor zaten."

"Ne açıdan mutlu olmuş Loueh anlayamadım."

Louis onun çenesini kavrayıp konuşmaya devam etti. "Bak sen, gayet iyi biliyorsun Hazz. Birbirimizi kandırmayalım şimdi."

"Amaaaa! ben anlatmanı istiyordum!"

"Şımarık bebek." Harry dil çıkarıp gülümsediğinde daha büyük bir gülümsemeyle karşılık almıştı.

"Keşke bu şımarık bebeğin sana ne kadar hayran olduğunu bilebilsen Louis, üzülüyorum bak sana."

"Keşke bu adamın sana ne kadar hayran olduğunu bilebilsen Harreh, üzülüyorum bak sana." Louis cümlesini tamamladığında yanağına sulu bir öpücük almıştı. Louis ise Harry'i belinden kavrayıp belini okşamaya başlamıştı.

Harry, geçtiğimiz günlerde arkadaşının ilişkisini dinlerken Louis ile aralarında olan şeyi düşünmüştü. İlişki diyemezdi ama flörtte diyemezdi. Ne olduklarını bilmiyordu ancak oldukları şey o kadar hoşuna gidiyordu ki bütün hayatı boyunca ikisi bir odada tek kalıp yaşlansalar Harry sıkılacağını düşünmüyordu.

kindergarten || larry stylinsonحيث تعيش القصص. اكتشف الآن