"Özgürlüğünü Arayan Çocuk"

En başından başla
                                    

"Bahadır oğlum niçin ağlıyorsun. Bir şey mi oldu evladım. Düştün mü yoksa bir yerin mi yaralandı?" diye sordu.

Bahadır, "hayır dedeciğim. Ne düştüm ne de bir yerim acıyor. Hiçbir şeyim yok." dedi.

"Peki neden ağlıyorsun öyleyse?"

"Ben özgür bir çocuk değilim dede"

"Nasıl özgür çocuk değilsin? Anlamadım."

"Annem benim özgürlüğümü kısıtlıyor. Ben arkadaşlarım gibi istediğim zaman dışarı çıkıp gezemiyorum ve oynayamıyorum. Annem evde bana kurallar koyuyor. Derslerime çalışıyorum. Ödevlerimi yapıyorum. Bunları yaptıktan sonra bana zorla kitap okutturuyor. Dışarı çıktığımda da mahalleden uzaklaşmama izin vermiyor. Dışarıda fazla kalmama da izin vermiyor. İşte bu yüzden ben özgür bir çocuk değilim dedeciğim."

Bahadır, dedesine sarılarak daha çok ağlamaya başladı.

Bahadır'ın dedesi, Bahadır'ı sımsıkı kucakladı. Biraz birbirleriyle sarılmış vaziyette kaldılar. Bahadır'ın ağlaması hafiften kesilmeye başlayınca "Sen arkadaşlarından daha özgürsün. Asıl özgür olan sensin." Dedi dedesi.

Bahadır, ağlamasını birden kesti. Dedesinin kucağından kendisini bıraktı. Şaşırmış bir şekilde dedesine baktı. Hayretle "Anlamdım dede. Nasıl ben özgürüm? Arkadaşlarımdan daha özgürüm?" dedi.

Dedesi gülümsedi. Başını okşadı. "Evet, sen onlardan daha özgürsün. Çünkü, sen hayatını kurallar ile düzenli bir şekilde yaşıyorsun. Bu sayede özgür oluyorsun" dedi.

Bahadır, dedesinin bu sözlerine iyice şaşırdı. "Dedeciğim! Dediklerinizden hiçbir şey anlamadım. Şimdi kurallar bizi daha çok mu özgürleştiriyor? Kurallar bizim istediğimiz her şeyi engelleyip özgürlüğümüzü kısıtlamıyor mu?" dedi.

"İlk önce bir özgürlük nedir? Onu öğrenelim. Özgürlük, senin için nedir? Ne anlıyorsun özgürlük denince Bahadır?"

Bahadır hiç düşünmeden cevap verdi. "Özgürlük, dede, kişinin hiçbir baskı olmadan dilediğini yapıp istediği gibi yaşamasıdır." dedi.

"Her istediğini istediği zaman yapmak öyle mi?"

"Evet dede. İnsan istediğini yapamazsa nasıl özgür olabilir ki?"

"Özgürlük zannettiğin gibi istediğini yapmak değildir."

Dede, bir müddet suskun kalır. Bahadır'ın yüzüne baktı. Bahadır da meraklı meraklı baktı. Dede, Bahadır'ın başını okşadı. Sesini ciddileştirerek konuşmasına devam etti.

"Özgürlük evladım, bilmektir, öğrenmektir. Derslerinde başarılı olmandır. Evet, özgürlük, kişinin aklını bilgiyle donatmasıdır. Kabiliyetlerini geliştirip insanlık adına kullanmasıdır. Bilmek ve öğrenmek için de kurallara ihtiyaç vardır."

Bahadır, iyice şaşırdı. "Nasıl bilmek özgürlük olur anlamdım dede?" dedi.

Dede gülümsedi sesini biraz yumuşattı ve konuşmaya başladı. "Kişi, bildikleri ile hayatını yaşar. Öğrendiği kadar da başarılı olur ve kazanır. Sen, derslerinde çalışkan bir öğrenci olup öğretmenlerinin anlattıklarını güzelce öğrenirsen büyüdüğün zaman iş bulmakta zorlanmazsın. Çok çalışıp iyi öğrenirsen güzel bir iş sahibi olursun. Böylece çok para kazandığın içinde tüm ihtiyaçlarını alırsın. Hiç kimseye muhtaç olmazsın ve kimseye de zararın olmaz."

Bahadır hemen "Kimseye zararımın dokunmaması ile özgürlük nasıl olur?" dedi.

"Aferin Bahadır, güzel bir soru. Şöyle açıklayayım." dedi dedesi ve devam etti.

"Şimdi senin güzel bir işin var. Çok para kazanıyorsun. İhtiyaçlarını ne yaparsın?

"Ben alırım." dedi Bahadır.

"Ne kadar ihtiyacın olursa olsun ne yaparsın"

"Yine ben alırım."

Neden sen alırsın? Babandan istemezsin?"

"Çünkü, çok para kazanıyorum."

"İhtiyaçlarını kendin aldığın için kimseye muhtaç olmuyorsun. Eğer muhtaç olsaydın insanlardan isteyecektin. Onlar, ihtiyaçlarını karşılamak için senden bir şeyler isterler. Sen de onları yapmak zorunda kalırsın. İnsanlık onurun gider. İşte o zaman özgürlüğün elinden alınmış olur."

Bahadır "Evet anladım dede. Özgürlük, insanın bildikleri ile yaşayıp topluma faydalı olmak. Fakat annem bana kurallar koyuyor. Bu kurallar yüzünden arkadaşlarımla güzel vakit geçiremiyorum. Bu kurallar sebebiyle annen benim özgürlüğümü kısıtlıyor dede." dedi.

Bahadır'ın dedesi tekrar gülümser ve anlatmaya başlar. "Kurallar, bizim özgürlüğümüz kısıtlamaz. Hayatta bize lazım olacak şeyleri öğrenmemizi sağlar. Ayrıca İnsanlara saygılı davranmayı ve onların haklarına riayet etmemizi sağlar."

Bahadır, "Annemin koyduğu kurallarla insanların haklarını gözetmemiz nasıl olur dedeciğim?"

"Şöyle anlatayım evladım.

"Kurallar, insanlık görevini aksatmamak için yapılmıştır. Mesela sokakta yürürken elindeki çöpü rastgele atamazsın.

Bahadır hemen "Evet dedeciğim bir çöp kutusuna atmamız gerekir." dedi.

Niçin çöp kutusuna atman gerek?"

"Çünkü, sokağımız kirlenir. İnsanlara zarar vermiş oluruz."

"Aferin oğlum. Bazen de kurallar bizim iyiliğimiz için yapılır. Mesela bugün annen sana sokağa çıkmama cezası verdi. Bu cezayı sana niçin verdi?"

"Kitap okumadığım için verdi."

Eğer sen kitap okumazsan bilgili olamazsın. Bilgini arttırmadığın için derslerinde başarılı olamazsın ve güzel bir iş sahibi de olamazsın. Annen sana bu cezayı kitap okumayı hiçbir zaman bırakmaman için verdi. Şimdi anladın mı kuralların ne için konulduğunu Bahadır'cığım?

"Evet, çok iyi anladım dedeciğim. Teşekkür ederim."

"Aferin yavrum. Bundan sonra ne yapacaksın?"

"Annemin kurallarına uyuyacağım, derslerime iyi çalışacağım, her gün kitabımı okuyacağım ve özgür bir çocuk olacağım." dedi sevinçle bahadır.

Dedesi Bahadır'ın başını okşadı "Aferin aferin aferin" dedi.

Mesut Akdağ

Mükemmel HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin