Şimdi Ozan Güven triplerine gireceğim o olacak.

"Ben oflamayayım da kimler oflasın. Baksana nasıl kocaman oldum? Bir de soruyor musun?"

Konuşurken de bir yandan gözlerimi devirdim. Atilla'da bu tepkime gülerek karşılık verdi. Sabırlı adamdı ya.

Ay yerim ben seni Atilloş.

Aynadaki yansımamı süzüp boynuma küçük bir öpücük kondurdu.

"Bence hala miniciksin. Azcık daha ele gelsen ne güzel olur ama."

Gözlerimi devirirken tekrar ofladım. "Ne ele gelmesi ya. Karpuz gibi oldum işte. Resmen koltuğa sığmayacağım. Gerçi o iki karpuzdu. Neyse sende karpuz oluver artık."

Atilla ben konuşurken kahkaha attı. beklemediğim anda da sanki elma ısırır gibi yanağımı ısırdı.

Karnı acıktı herhalde.

"Ay Atilla ısırma beni demiyor muyum sana ya? Neyim ben yiyecek mi? Sebze mi meyve mi?"

Atilla dişlerini göstererek gülerken bedenimi kendine çevirdi. "Tatlı bir yemeksin. Böyle seni hep yemek istiyorum."

Kısık ve ateşlimsi sesi ile içim bir hoş olurken ellerim Atilla'nın omuzlarına gitti. Kollarımla boynunu sararken nazlı nazlı konuştum.

"Kilo alıyorum. Ya çirkin olursam."

İnsan kendi sesinden duygulanır mı? Duygulanırmış. Şu an ben mesela ağlıyordum. Nasıl olmuştu pek bir fikrim yok. Cümlemin bitiminden sonra gözlerim dolmuş, çenem titremiş, bir gözyaşım hop diye yanağıma düşmüştü.

Atilla'nın mavileri endişe ile kısılırken yanağıma düşen gözyaşını dudakları ile kurulayıp iç çekti. "Işık güzelim. Ağlama. Kilo dediğinin önemsiz bir ayrıntı. Alırsın verirsin. Yeter ki sen ve bebeğimiz sağlıklı olun. Hem sen kilo da alsan kilo da versen çok güzelsin."

Atilla'nın dudakları onun konuşması ile daha da artan gözyaşlarımı tek tek kuruttular. Ağladım. Ağlayasım varmış galiba. Epeyce ağladım...

"Ağlama. Sen çok güzelsin. Kızım sen bir annesin, kızın var ama iç öyle durmuyorsun. Güzelliğin başa bela. Beni deli ediyor."

Atilla'nın fırsattan istifade yaptığı serzenişe kıkırdadım. Burnumu seslice çektim.

"Atilla, ben niye böyle oldum? Ağlayasım geliyor, gülesim geliyor. Ay bir de çok sinirleniyorum her şeye."

Atilla gülerek bana baktı. Ve bir anda beklemediğim bir şekilde elleri dizlerimin altından geçirip beni kucağına aldı. Ellerim omuzlarına giderken agresifçe konuştum.

"Ay valla bayılıyorsun beni kucağına almaya. Bari haber ver. Hep aniden yapıyorsun."

Atilla burnumu küçükçe ısırıp haylazca gülümsedi. "Ay bayılıyorum valla. Ama sana en çok sana."

Sesimi taklit etmesi ile başımı sevgiyle omzuna koyup , beklemediği anda kulağını ısırdım.

"Ah kızım acıttın."

Küçük bir kahkaha dudaklarımdan fırlarken ısırdığım kulağını öpüp konuştum.

"Aman sen ısırınca bir şey olmuyor. Ben ısırınca hemen başlıyorsun flash tv oyuncuları gibi kendini yerden yere vurmaya."

Atilla bir şey demedi. Aheste aheste yatağa yürüdü. Bende kucağında olduğum için ona uydum. Beni yavaşça yatağa yatırıp tüm heybeti ile bana yukarıdan baktı.

HABERLERDE AŞK VARWhere stories live. Discover now