NALAN

15 5 0
                                    

Bahisler tek numaranın üzerinde kaldı,

Ve zamana kaybedip kalktık masadan.

Duman dolu ciğerlerimizle soğuğun içine daldık.

Buzdan daha katı değildik,

Kanımız donduğunda bile sıcağa kanmadan,

Umutlara, mutluluğa bel bağlamadık.

Elimizde üç beş güzel an,

Birkaç bira değerinde kağıt parçası,

Virajı çok hızlı da olsa dönebildik.

Birkaç çizik, birkaç hasarlı parça,

Yan sanayi ürünü ön farda ufak bir kırık,

Ama hala ışık veriyor diye umursamadık.

Yorulduk,

Pes ettiğimiz de oldu, yalan yok.

Biraz yalpaladık, biraz duraksadık, hiç ağlamadık,

Hepsine rağmen, ağzımızda nalan yok.

Gençliğimizi pas geçecekti bazı hisler,

Bazılarında gördük o eksiği ve öğrendik.

Tatmin olmak zordu hayatla,

Anamızın babamızın bahsettiği hayat denen şey,

Hayat değildi en nihayetinde.

"Hayat başka bir şey." dedi bir tanıdığım,

O da ücra bir köşede bize dayatılandan uzak bir amaç kovaladı.

Biz kovalamadık üstelik.

Çünkü çürüyecektik hayatın en kaliteli halinde bile.

Bu da yetmedi,

Hiçbir şey yetmeyecekti,

Kibrimiz bile yıldıramadı bizi, öfkemizi.

En sağ şeritte devam etmekteyiz,

Yanımızdan geçiniz.

Yeter ki rahatsız etmeden,

Selektörünüzle darlamadan bizi,

Usulca geçiniz.

Fren pedalı üzerinde ayağımız,

Fazla hızlı gelirseniz diye,

Ölümden korkmuyorsanız diye,

Biliniz ki,

Biz onu çoktan atlattık.

Sırf kaybedecek bir şeyimiz kalmasın diye.


KISACAWhere stories live. Discover now