♧Doğum Günü...♧

En başından başla
                                    

"1 kerecik.🙃"

İkna işlemi zor olsa da 1 kere tıraş ettim. Sonra bıraktım. 2 dakika da tıraş etmişti. Mert kalkıp odasına doğru gitti bende arkasından gittim. Ömer de adamı buldu tıraş olacaktı. Bir tuhaflardı...

"Ahh ahh benimde güzelliğime bir güzellik katmam gerekiyor. Bende gidip bakım yaptırsam ama gidemiyorum. Neyse hadi git duş al. Her yerin kıl tüy."

"Zaten güzelsin Eftelyam. Sen söyle Ömer'e sana dünyanın en iyi güzellik uzmanının bulur getirir."

"Ahh senin sayende güzelliğimi kabul ettim."

Güldüm.

"Hadi hadi banyoya. Vücudun hep kıl olmuş. Sen böyle üşümüyor musun? Hava bugün soğuk ev de soğuk."

"Üşümüyorum. Sen üşüyor musun?"

Yavaş yavaş üstüme geliyordu. Hafif arkama yürüdüm.

"Biraz. Hastasın olacaksın. Ben bakacağım. Uff neyse hadi banyoya gider misin? Yanıma almam seni."

"Ben de zorla gelirim yanına."

Bu bakış, bu konuşma bu hareketler iyi bir yere gitmediği kesindi.

"Nasıl geleceksin bakalım. Ben izin veriyor muyum ki?"

"Bizim aramızda bu konuda izin oldu mu ki?"

Üstüme daha da çok geliyordu. Ben durdum, neyden kaçıyordum ki.

"Olmadı doğru."

Ondan önce davranıp, parmak ucumda yükselip onun dudaklarına yaklaştım. Benim bu hareketime karşılık verdi. Kısa bir süre ne olduğunu anlayamadım. Benden beklenmeyecek şeylerdi. Güzel anımızı kapının çalması bozdu. Ama Mert hala dudaklarımdaydı. 3-4 saniye sonra durdu gözlerime baktı.

"Sana deliler gibi aşığım Eftelyam..."

"Bende sana deliler gibi aşığım..."

Tekrar dudağımdan öpücük kondurup çekildi. Kapıya doğru sinirle döndü. Bağırarak içeriye çağırdı. Gelen Mert'in diğer şoförüydü. Ömer olmayınca o götürüyordu. Benim yanımda Türkçe konuşuyorlardı. Çookk önemli bir şey ise başka dil konuşuyorlardı.

"Mert bey rahatsız ettim, özür dilerim."

"Söyle defol odadan."

"Mert bey nasıl diyeceğimi bilemiyorum."

Adamın sesi titriyordu. Konuşamıyordu. Daha da merak ettim. Mert'in yerine ben cevap verdim.

"Söyle hadi meraklandırma insanı."

Adam kafasını kaldırmadan.

"Mert bey 2 gün önce gelen yeni arabanız, araç bakımlarını halletmesi için göndermiştim ama giderken kaza yapmış. Şoför ölmüş, araç hurdaya dönmüş."

Şaşırdım ve üzüldüm. Mert'e baktım. Olan tepkisini bozmamıştı.

"Tamam Ömer'e söyle, o size ne yapacağını söyler."

Adamı odadan gönderdi.

"Çok üzüldüm ya nasıl oldu acaba. Umarım evli falan değildir. Ailesi çok üzülür."

Benim içim bir kötü olmuştu. O ise hiçbir şey yok gibi devam etmişti.

"Kaldığımız yerden devam mı etsek?"

Elim ile durdurdum.

"Başka zaman devam ederiz. Şimdi git banyoya. Yanıma öyle gel."

Yavaşça odasından çıkıp aşağı indim. Biraz evin içinde oyalandım. Saat 11 olmuştu. Gece yarısı ne yapabilirdim ki. Mutfağa gidip kendime bitki çayı yapmak istedim.

Mafya'nın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin