__ Söz ver bana! Gitmeyeceğim, de!

__ Gitmeyeceğim… Asla gitmeyeceğim.

__ Çok yorgunum, dedi Selen aldığı cevapla biraz olsun rahatlayıp ellerinden birini Korhan’ın ensesine doğru kaydırırken.

Endişelenmekten, korkmaktan… Ne yapacağım, diye düşünmekten çok yoruldum. Dayanamıyorum artık!

__ Dayanmak zorunda değilsin. Ben varım, seninleyim…

Bu sözler kalbinin taa derinlerinden geliyordu Korhan’ın. Yumuşacıktı sesi, onu sarıp sarmalayan kolları onu hiç bırakmayacak gibiydi. Evet, bu gerçekti. Aralarında ki o koca soru işareti henüz cevaplanmamış da olsa artık sınırları belliydi. Selen… Belli ki yoluna taş koyduğu biri tarafından tehdit ediliyordu. Hemen sormak istediği pek çok soru vardı ve öğrenmek için giderek daha çok deli oluyordu. Ama önceliği her zaman ki gibi selen’di. Onun için hissettiği aşk ve şefkat öfkesini dizginliyordu. Ama sonra onu sonsuza kadar öyle kollarında tutmak isterken Selen biraz daha doğrulmaya çalışarak birazcık uzaklaştı kollarından. İşte hiçbir acı Selen’in kendisinden ayrıldığında hissettirdiklerine benzemiyordu.

__ Dur, zorlama kendini. İyi misin?

Onun bu sıcak ilgisi, güzel endişeli bakışları ona her şeyi unutturabilirdi. Ama… Onu öyle üzgün, ıstırap içinde görmeye dayanamıyordu. Kendisi için bile olsa! O yüzden hızla gözlerini sildikten sonra Korhan’ın yüzünü biraz olsun gülümsetmek istemişti. Elini yavaşça alnına, yarasının yakınına götürürken gülümsedi onun güzel sıcacık bakan gözlerine bakarak.

__ Görüyorsun ya… Başımı bir yerlere çarpmadan rahat edemiyorum.

__ Rahat etsen iyi olur yoksa seni senden korumak zorunda kalırım. Ki… Bundan hoşlanmazsın.

Korhan’ın küçük bir gülümsemeyle çenesini tutarak söylediği bu sözler Selen’in içini titretmişti. Yüzünde ki gülümseme kaybolurken ona gerçeklerin bir kısmını söylemeye zorunlu hissediyordu kendini.  

__Çok ama çok üzgünüm. Ben… Dedi Selen bir an durup yeniden dolmaya başlayan gözleriyle onun bakışlarında kaybolurken.

Seni üzdüğüm, yalanlarıma inandırdığım her an… Her an kalbimin ateşlerde yandığını hissettim. Ama…

Korhan hızla başını sallayarak saçlarında duran o narin eli aldı elleri arasına.
__ Bunları şimdi konuşmayalım. Başın filan dönmüyor değil mi?
Cevap vermeden büyük bir özlemle, bitmeyen korkularıyla ona bakıyordu Selen.

__ İyi misin?

__ Evet.

“Seni seviyorum” demeyi her şeyden çok istiyordu ama boğazında, ruhunda onu engelleyen bir şeyler vardı. Gözlerini sonunda hafifçe Korhan’dan ayırırken kendisine hep aynı şeyleri söylüyordu. Çok yakında her şey düzelecekti, Tarık Bey sonunda bu tehditlerin sonunu getirecekti. Sona gelmişlerdi! Omuzlarına delice bir baskı uygulayan o yükten, o korkulardan kurtulacaktı.  

__ Selen Hanım!

Korhan doktorun kendilerine doğru gelen endişeli sesiyle zorlanarak ayırmıştı gözlerini Selen’den.

__ İyi misiniz, bakayım başınıza…

__ Önemli bir şey değil, iyiyim ben.

Kor GibiWhere stories live. Discover now