12. Bölüm: DEJAVU

En başından başla
                                    

Ona arkamı dönüp bir kaç adım attım. Durup tekrar ona döndüm. "Sen gelmiyor musun?" diye sordum. Avcı gibi keskin bakışlarıyla pür dikkat bir yere bakıyordu. "Hayır git sen." dedi bana dönmeden. Bu kadar ilgisini çeken kimdi? Kesin o kızıl yaratıktı. Baktığı yöne çevirdim sinirle bakışlarımı. Vip lobilerden birine bakıyordu. Genç iri yarı bir adam vardı. Üzerinde beyaz sporcu atleti ve rahat bir pantolon vardı. Saçı yoktu ama sakalları vardı. Kaşının birinde çizik vardı. Berkan'a baktım yeniden. Viskisini yudumlarken adamı izliyordu.

Yoksa gay miydi?

Sıkıntıyla dudağımı büzdüm. Ona arkamı dönüp merdivenleri indim. Dans eden insanların arasına karışınca gülmeye başladım. Durduğum yerde dans ederken biri kolumdan tutup beni çekti. Rüya beni çekiştirip, Faruk ve Devin'in yanına götürdü. Rüya ve Faruk sarhoş değildi ama Devin benim gibi yerinde sallanıyordu. Rüya'nın eline bakınca meyve suyu içtiğini gördüm. Dans etmeye başladım onlara ayak uydurarak.

Bir süre sonra dans kavramını yitirmiştik. Şarkıdan bağımsız yerimizde zıplıyorduk. Devin bize bakıp ellerini havaya kaldırdı. "Bekleyin beni harika bir şey yapacağım!" Kelimeleri zor telaffuz ediyordu. Yanımızdan ayrılınca Faruk köşede duran iki adama başıyla işaret vermişti. Adamlar Devin'in peşinden gitmişti. Rüya ile kollarımızı birbirimizin omuzuna attık zıplarken. Bir kaç dakika sonra Devin gelmişti. Şarkı değişince durduk. Türkçe pop bir şarkı başlamıştı. Demet Akalın, Giderli şarkısı son ses çalarken insanlar coşkuyla dans etmeye başladı. "Benden size gelsin bu şarkı!" Şarkıyı Devin değiştirtmişti.

Yanımdan geçen garsonun tuttuğu tepsiden iki bardak aldım. Birini Devin'e uzatırken, diğerini fondipledim. Devin uzattığım bardağı alıp başına dikti. "Bu kalbin üzülmesine izin vermicem!" Rüya şarkının sözlerini söylemeye başladı dans ederken. "Mutlu sonu görmeden asla ölmeyeceğim!" diye eşlik etti Devin. Devin kolumdan tutup beni Rüya ile ortasına çekti. "Sende söyle." dedi kollarımdan tutup dans ederken. Ritmine ayak uydurdum. "Herkes nasibini alır..." dedim ve es verdim. "Giderli şarkılardan!" dedik hep beraber. Alkol beynimi iyice uyuşurmuştu. Kızları bırakıp bar kısmına ilerledim. Çok içmiştim ve midem bulanıyordu. Barmene baktım. Elindeki havluyla kokteyl bardaklarını siliyordu çevik hareketlerle. "Lavabo ne tarafta?" diye sordum. Barmen eliyle yan taraftaki bir koridoru işaret edince başımla onayladım. Omuzumun üzerinden vip lobi kısmına baktım. Berkan koltukta oturup viskisini içiyordu. Kolundaki saate bakıp ayağa kalktı. Boğazıma yükselen sıvıya ağzımı kapatıp, koridora girdim.

Lavabodaki boş kabinlerden birine girdim. Makyajini tazelen sarışın bir kadın dışında kimse yoktu. Klozete eğilip midemdeki herşeyi çıkarana kadar öğürdüm. Boğazım yanıyordu. Sifonu çekip, kabinden çıktım. Ağzıma yayılan iğrenç tattan kurtulmak için, ağzımı suyla çalkaladım. Yüzüme su çarptım. Biraz daha kendimdeydim. İçinde bulunduğum durumu idrak edince gözlerim sevinçle parladı. Zihnimi bulandıran alkol, etkisini yitirmişti. Başım feci derecede ağrıyordu ama bu son şansım olabilirdi kurtulmak için. Makyajını tazeleyen kadına döndüm. "Merhaba, telefonunuzu kullanabilir miyim? Çantamı kaybettim ve gelip beni alması için arkadaşımı arayacağım." Kadın bana üzülerek baktı. Yalan söylediğimi anlamasına diye içimden bildiğim duaları okumaya başladım.

Sarışın kadın çantasını açtı. Mutlulukla dudaklarım kıvrıldı. "Buyurun kullanabilirsiniz tabii ki." deyip telefonu uzattı. Bana gülümseyen kadının, boynuna atlamamak için kendimi frenledim. Telefonu aldım. Aceleyle ezberimde olan numarayı tuşladım. "Çok teşekkür ederim." deyip telefonu kulağıma götürdüm. Umarım doğru hatırlıyorumdur numarayı. "Alo?" Duyduğum ince kız sesiyle derin bir nefes aldım. Sayısalcı olmanın avantajlarından biri gördüğüm bir numarayı kolay kolay unutmazdım. "Ayla, Mehir ben." deyip kadından biraz uzaklaştım yalanım ortaya çıkmasın diye. "Mehir! Nerelerdesin sen kızım? Pars aradı bugün İstanbul'da olduğunu söyledi! Tekinsiz adamların yanında dedi! Bana bir mesaj atıp kayboldun!" Ayla onu aramamı bekliyormuş gibi içini dökmüştü. Kadının, beni duymayacağına emin olunca durdum.

KAN VE ZEHİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin