7. Bölüm | SÖZLEŞME

Start from the beginning
                                    

Hafif aralık kapıdan çalışma odasına girdim. Berkan ayakta pencerenin önünde duruyordu. Sırtı bana dönüktü. Bir elinde viski bardağı, diğer eli cebinde dışarıyı izliyordu. Gömleğinin kollarını dirseklerine kadar özenle katlanmıştı. "Kapıyı kapat Beray." dedi bana dönmeden. Burada olduğumu anlamasına şaşırmadım. O sezileri ve duyuları kuvvetli bir katildi. Bunu bugün daha net anlamıştım. Kapıyı kapatıp, yanına ilerledim.

"Konuşmalıyız. Artık cevap istiyorum. Kafamı kemiren sorulardan çok sıkıldım!" yüksek çıkan sesim salona kadar ulaşmış olmalıydı ama umurumda değildi. Umurumda olan tek şey sorularımın cevaplarını almaktı. Cebinden çıkardığı eliyle, karşılıklı tekli koltukları gösterdi. "Otur, konuşalım." Koltuğa oturdum, bacak bacak üstüne atıp geriye yaslandım. "Otur sende." dedim sert çıkan sesimle. Berkan 'hay hay' anlamında başını hareket ettirdi. Çaprazımdaki tekli turuncu koltuğa oturdu. "Seni dinliyorum." deyip, viskisinden bir yudum aldı.

"O adam niye gelmiş?" deyip cevap vermesine müsade etmeden devam ettim. "Ya da daha önemlisi Poyraz'a ne yaptın? Babası sormak için sana geldigine göre hastaneye götürmemişsin ve hatta içimden bir ses ailesine haber dahi vermediğini söylüyor." dedim iğneleyici bir imayla. Berkan istifini bozmadan viski bardağını sehpaya bıraktı. "İstediğim sorudan başlayabilir miyim?" dedi arkasına yaslanırken. Bakışları çok yoğundu. "Başla." dememle derin bir nefes aldı. Koltukta bana doğru eğildi. "Haşim Karadağ oğluna ulaşamamış, yardım istemeye gelmiş. Yardım etmeyeceğimi söyledim, gitti." Kaşlarım havalandı. Anlamıyorum, yerini biliyor ama niye Poyraz'ın, babasına söylemedi? Aklıma gelen düşünceyle, korkudan kirpiklerim titredi.

"O ya-yaşıyor değil mi? Katil mi oldum, öldürdüm mü onu..?" diye mırıldandım. Sesimi kendim bile zor idrak etmiştim. Sabah çok kötü bir durumdaydı Poyraz. Kalbi durmuştu ama Berkan kurtarmıştı. Katil olmamı engellemişti. Peki ya ben oradan ayrıldıktan sonra? Ya yine kalbi durduysa ve ben gerçekten katil olduysam? "Bu konuda ilk ve son kez konuşacağım. Hayır öldürmedin. Katil de olmadın." deyip kestirip attı. Bakışlarında ki kararlılıktan gerçekten bu konuda benimle konuşmayacağına kanaat getirdim. Sözleri bi nebze olsun içime su serpmişti. Katil olmadığımı söylemişti ama o yaşıyor dememişti. Daha fazla bu konuda ona soru sormayacaktım. Şimdilik.

Ayağa kalkıp çalışma masanın önüne geçtim. Düzenli bir çalışma masası vardı. Bir kaç siyah deri kaplı dosya, kalem kutusu, laptop ve çerçeveli fotoğraf vardı. Çerçevede, Rüya'nın yalnız çekilmiş fotoğrafı vardı. Kameraya bakmış kocaman gülümsüyordu. Sarı kıvırcık saç tutamları rüzgardan uçuşuyordu. Mavi gözleri cam gibi berraktı. Rüya Uraz, Berkan Uraz'ın tek zaafıydı. Bunu anlamamak için aptal olmak gerekirdi.

Masadan boş A4 kağıdı ve siyah tükenmez kalem aldım. Kalktığım koltuğa geri oturdum. Berkan kıstığı meraklı gözleriyle ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Ortadaki sehpanın üzerine A4 kağıdını koyup Berkan'ın önüne ittim. Kalemi kağıdın üzerine sertçe koydum.

Bugün Berkan, eve gelene kadar düşünmek, kendi zihnimde bir şeyleri tartmak için yeterince vaktim olmuştu. Ondan kolay kurtuluşum olmayacağı belliydi ama tutsak hayatı yaşamaya niyetim yoktu. Asgari müşterekte anlaşabilirdik bence. Berkan hala anlamadığını belli ederek derin bir nefes verdi. "Ne bu?" diye sordu.

"Sözleşme yapacağız. Kısa süreli tutsaklığım boyunca bu evde hapis gibi yaşayamam. Boğulurum. Tramvalara bağlı psikojik sorunlarım var. Takıntı haline getirdiğim alışkanlıklarım var. Her gün düzenli spor yaparım, temiz hava alırım sık sık çünkü duvarlar üstüme üstüme gelir. Bunları sana anlatma sebebim, benimle empati kurman." deyip es verdim. Alt dudağımı ıslatıp konuşmaya devam ettim. "Sözleşmedeki maddelere beraber belirleriz. Sen beni bırakana kadar, yani ben gerçek evime dönene dek bu sözleşme bizim pusulamız ve birbirimize güven senedimiz olsun." sözlerim bitince dediklerimi kafasında ölçmesi için ona zaman tanıdım. Yüzünde tek mimik yoktu.

KAN VE ZEHİR Where stories live. Discover now