6. Bölüm | PAMUK

Start from the beginning
                                    

Berkan ayağa kalkınca, görüş açıma yine Poyraz'ın hareketsiz bedeni girdi. "Ben katil oldum. Onu öldürdüm." Bana yalvarması kulağımdan gitmiyordu. Bende yalvarmıştım 'yapma' diye. O neden durmamıştı? Ben sadece kendimi korumak istemiştim. Bu ülkedeki milyonlarca kadın gibi sadece kendimi korumak istemiştim. Kendimi korumaya çalışırken katil olmuştum. Sahi o pislik yüzünden hapishaneye mi atılacaktım? Acaba bende bir takım elbise giyip, hakime 'pişmanım' desem beni özgür bırakır mıydı adalet?

Bırakmazdı. Çünkü ben erkek değildim. Ben o adamı taciz etmemiştim. Şayet aksi olsaydı eminim, tutuklamazdı beni hakim. Özgür bırakırdı ama hayır, ben bir kadınım ve tek amacım kendimi korumaktı. O yüzden maalesef suçlu sayıp, hapishaneye atacaklardı beni. Adalet bu muydu? Maalesef buydu. Biz kadınların hayatı bu kadar önemsizleştiriliyordu.

"Ne oldu burada amına koyayım?" Şaşkınlıkla bi bana, bi yerdeki Poyraz'a bakıyordu Faruk. "Kapa çeneni lan. Görmüyor musun kızın halini." Berkan'ın bağırmasıyla yerimden sıçradım. "Bana saldırdı. Be-ben kendimi korumak istedim." dedim kekeleyerek. Hala şoktaydım. Faruk öfkeyle yerdeki bira şişesine tekme attı. Yeni farkediyor gibi boş bira şiselerine baktı. Kendi kendine küfür mırıldandı.

Berkan şişeleri yeni farketmiş gibi durmuyordu. Tuhaf bir dikkat yeteneği vardı. Buraya ilk girdiği an tüm olayı kendisi anlayıp kafasında durum tespiti yaptığına dair bahse girerdim. Berkan, Poyraz'ın yanına eğilip, iki parmağını boynuna koydu. Nabzına bakıyordu. Gözümü kırpmadan vereceği cevabı bekledim. "Yaşıyor şerefsiz." deyip derin bir nefes verdi. Yaşamasına sevinmemişti ama ölmedi diye rahatlamıştı. Belki de o da, katil olmamı istememişti?

Dakikalardır döktüğüm ecel terleri son buldu. Ölmemişti. Kahkaha attım içtenlikle. "Katil olmadım. Yaşıyor." Duvardan destek alarak ayağa kalktım. Faruk bana çekinerek bakıyordu. Berbat bir haldeyken gülmem onu korkutmuştu.

"Siktir. Faruk ilk yardım çantasını getir hemen." diye bağırdı Berkan. Faruk sorgulamadan salondan çıktı koşarak. Berkan, Poyraz'in gömleğini tek hamlede ikiye ayırdı. Göğsü açıkta kaldı. Nabız ve solunum var mı diye, bak-dinle-hisset yöntemi uyguladı.

Berkan'ın arkasında olduğum için yüzünü göremiyordum. "Ne oldu?" diye mırıldandım endişeyle. Berkan omuzunun üzerinden bana baktı. "Kalbi durdu." Gözlerimi yumdum. Koltuğun kenarına tutunup, yavaşca koltuğa oturdum. Başım dönüyordu, midem bulanıyordu. Gözlerimi açıp Berkan'a baktım. Poyraz'ın burnunu kapatıp, ağzına nefes verdi kuvvetlice. Beş kurtarıcı solunumdan sonra kalp masajı yapmaya başladı. İki göğüsünün ortasındaki boşluğa, sertçe bası uyguluyordu. "4... 5... 6..." ilk yardım konusunda tecrübeli olduğu belliydi. Kolundaki saatten dakikada kaç bası uyguladığını kontrol ediyordu.

Faruk elinde ilk yardım çantasıyla koşarak geldi. Berkan'ın yanına, dizlerinin üzerine çöktü. Berkan kalp masajı yapmayı bırakmadan, "adrenalin ver." dedi. Faruk enjeksiyon çıkartıp, tüpteki sıvıyı çekti. Berkan enjeksiyonu alıp hiç düşünmeden, göğüsüne sapladı. Poyraz'ın gögüs kafesi yukarıya kalktı. Gözlerini bir kaç saniye açıp, nefes almaya başladı. Gözlerini yeniden kapatmadan önce başı, yana dönük olduğu için göz göze gelmiştik. Ürpererek kollarımı kendime sardım.

Berkan nabzını kontrol etti yeniden. "Şimdilik yaşıyor." Faruk ayağa kalktı. Kapalı perdeyi hafif aralayıp dışarıya baktı. "Bu bina boş ama yan binalara silah sesi gittiyse polisi aramışlardır." deyip perdeyi kapattı.

Berkan, Poyraz'ın hayatını kurtarmıştı ve ben onun sayesinde şuan katil değildim. Ayağa kalkıp karşımda duran tekli koltuğa oturdu. Geriye yaslandı koltukta. Cebinden sigara paketini çıkartıp, bir dalı dudaklarının arasına koydu. Çakmakla ucunu yaktığı sigaradan derin bir nefes aldı. "Mehir'i götür. Ben burayı hallederim." derken dudaklarından duman çıkıyordu. Bakışları yerde yatan Poyraz'daydı. Yüzü ifadesizdi ama bakışlarından tonla duygu geçiyordu. En baskını nefretti. Faruk gergince saçını karıştırdı. "Nereye götüreyim?" diye sordu.

KAN VE ZEHİR Where stories live. Discover now