♧14 Şubat❤♧

Mulai dari awal
                                    

Telefonu çaldı. Kalkıp telefonu açtı.

Kendi içimde istişare yapıyordum. Bu zor bir karar. Benim yüzümden düzenli hayatını bozmaya razı, hatta biraz bozdu bile. Ama Amerika da beraber yaşamak da benim için büyük bir fırsat ve çok güzel bir teklif...

Geri yanıma geldi. Yanıma tekrar uzandı.

"Hadi biraz uyu güzelim. Bak gözlerin kızarmaya başlamış. Güzel maviş gözlerinin yerine kırmızı almış."

"Ama ne yapayım seni çok özlemişim. Uyuyarak zamanımı geçirmek istemiyorum. Geri dönecek misin?"

"Evet Eftelyam 3 gün daha kalmam gerek. Akşam gideceğim geri. Tek kalmaman için işlerimi biraz erteledim."

"Yine mi, en son gittin 1.5 ay sonra geldin yanıma. İnanmıyorum."

Kollarının arasından çıkıp hafif ona arkamı döndüm.

"Söz güzelim3 gün en fazla. Ben seni tek bırakır mıyım?"

Onu tek göndermek istemiyordum. Son günlerde Mert ile ilgili garip garip rüyalar görüyordum. Korkuyordum.

"Tek mi gideceksin?"

"Evet "

"Şey.."

"....??"

"Diyeceğim ama hayır demeyeceksin."

"Söyle de ona göre düşünelim."

"Ben buradayken sen oraya gelmemi istemiyordun. Şimdi gelsem olmaz mı? Madem 3 gün kalacaksın, bende senin yanında olayım. Burada çok sıkılıyorum, yalnız hissediyorum..."

Beni de götürsün diye kendimi acındırıyordum. Oradayken gelmek istedim ama beni yanına istemedi, kızdı derslerime çalışmamı istedi.

"İşte o ses tonuna geçme hayır diyemiyorum. Zayıf noktamı nasıl biliyorsun. Ama güzelim orada seninle ilgilenemem, hatta eve bile gelemeyebilirim. Biliyorsun sabaha kadar şirketteydim."

"Olsun sen benim yakınımda ol tek, orda tek kalırım valla "of" bile demem. Lütfen!!"

"Eftelyam sıkılırsın orada, aklım sende kalır."

"Kalmaz kalmaz İtalya'yı da görürüm."

Ciddi ciddi 1 saat ikna etmeye çalıştım. İnat inat.

"Geliyorum dimi??"

"Olmaz."

"Mert sana açık ve net bir şekilde bir şey deyim mi, eğer beni bırakıp gidersen, eve girmem beni deliler gibi ararsınız bulamazsınız da."

Hayır niye bu kadar zorluyor ki beni. En son tehdit etmeye geçtim.

"Sen beni tehdit mi ediyorsun küçük hanım? Eftelyam, kurban olduğum ben seni düşünüyorum o yüzden."

Ya havlee....

"Evet tehdit ediyorum, ya ben istiyorum."

"Eftelyam olmaz sen burada kalıyorsun, ben gidiyorum tek."

"Son sözün bu mu?"

"Evet."

"Peki tamam."

Onda ki inadı kıramazdım bu saatten sonra. O beni ciddiye almıyor madem, bende o gidince o eve girmeyeceğim. Beni arayıp dursunlar.

Yolda onunla hiç konuşmadım. Ona küstüğümün farkında ama hiç... Beni eve bırakıp, havalimanına gitti. Şuan sinirimden patlıyordum. Huzurevinde bir Boncuk teyze vardı. Her ay onu ziyaret ederim. Onu çok seviyorum. Okulun bir kampanyasın da tanışmıştım. Çok tatlı Boncuk teyze, annemden daha çok sahip çıktı desem yeridir. Her şeyimi çok rahat anlatabilirdim ona beni pür dikkat dinler, akıl verirdi. Esra'da onun yanına kesinlikle gelirdi. Bugün onun yanına gidip, başımdaki adamlardan da kurtulup Boncuk teyzeyi de alıp İstanbul'a 1 saatlik uzaktaki yazlığına gidecektim. Çok istiyordu. Özlemiş orayı. Hem mutlu olurdu.

Mafya'nın AşkıTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang