BÖLÜM 38: YÜZLEŞME

13.2K 725 80
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"YÜZLEŞME"

Kerem, gömleğinin düğmelerini iliklerken aynadan aksini süzüyordu. Geçirdiği yılların yorgunluğu gözbebeklerinden dahi okunur hâldeydi. Kaçmak, her daim kendine verdiği bir ceza gibiydi. Kaçınca tüm sorunlar bitecek, hayal kırıklıkları son bulacak gibiydi ama öyle olmuyordu.

Nehir, onu terk edip Arslan'la gittiği gün ölmüş gibi hissediyordu. Sonra ufaktan nefes almaya ve durumu hazmetmeye gayret gösterdi. Çok geçmeden aldığı acı haber ise onu tamamen yaşamdan soyutladı. Sevdiği kadının mezarında toprağı okşarken, içinde yaşadığı o inanılmaz yıkım anlatılır gibi değildi. Onun yaşaması için her şeyi yapardı ama artık çok geçti. O artık yoktu! Ancak onun ölümünün acısını, can taşıyan bir kadından çıkarmak fazla acımasız bir karardı. Ne olursa olsun, bunun önüne geçecek ve engel olacaktı.

Ceketini üzerine geçirdi ve odasından çıktı. Otelden tek başına ayrılırken, en yakın korumasının itirazlarını duymazdan geldi. Yıllar evvel sık sık uğradığı restorana ilk adımını attığında, kapıda onu karşılayan görevlinin yönlendirmesiyle görüşmek istediği adama nihayetinde ulaşmıştı.

"Kerem... Hoş geldin." diyen Necdet Bey, elini ona uzattı ve samimiyetle konuşmasını sürdürdü. "Hayli zaman oldu görüşmeyeli..."

"Maalesef öyle oldu."

"Buyur otur."

Necdet Bey'in davetiyle sandalyeye kuruldu ve restorana şöyle bir göz attı. Yıllar geçmişti ama hiçbir şey değişmemişti. Bunun sebebini az çok biliyordu. Burayı en son dizayn eden Nehir'di. Babası Necdet Bey'in tüm ısrarlarına rağmen işletme okumak yerine iç mimar olmayı tercih etmişti. Ülkeye döndükleri gibi satın aldıkları bu restoran ise tamamen Nehir'in zevkine göre döşenmişti. Bundan dolayı Necdet Bey, zamanının çoğunu burada geçiriyordu. Hatta işlerini dahi buradan yürütüyordu. Onun gibi eli kolu her yana uzanan karanlık bir adamın, böylesine duygusal olması Kerem'i her daim şaşırtmıştı.

"Siz nasılsınız, Necdet Bey?" Adam, başını hafifçe salladı ve acı bir tebessüm eşliğinde yanıt verdi. "İyi... Tek evladını kaybeden bir baba olarak ne kadar iyi olunabilirse, o kadar iyiyim."

Kerem, kollarını masaya dayayıp ona doğru yaklaştı.

"Necdet Bey, bu şehre dönmemin bir sebebi var ve o sebebin doğruluğunu sormak için buradayım."

"Nedir?" diye soran Necdet Bey, gergin bir tavırla kaşlarını çatıp gözlerini kıstı. Onun şüpheli bakışlarına bir süre karşılık veren Kerem, o merak ettiği soruyu dile getirdi. "Arslan'ın karısıyla alakalı... Lütfen bana doğru olmadığını söyleyin."

Necdet Bey, alayla gülümsedi.

"Yanıma, seni aldatan adamın karısı için mi geldin?"

"Necdet Bey, Nehir'in babası ve ailemin yakın dostu olduğunuz için size karşı her zaman saygılı oldum. Ama bu başka! Hamile bir kadının ve karnındaki bebeğin hayatını tehlikeye atmanıza izin veremem."

EMANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin