BÖLÜM 2: BEBEK

31.5K 1.2K 133
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"BEBEK"

Sabahın erken saatinde, Arslan vakit kaybetmeden hastaneye gelmişti. Selim'den sonu gelmeyen uyarılar dinlerken, artık başı şiştiğini hissetti.

"Durumu iyice açıkla, kızın aklında soru işareti kalmasın. Bir de ses tonunu yumuşak tut, saçma triplere girip kızı korkutma..." diyen Selim'e, kaşlarını çattı. "Kızı dövmeye değil, bir teklifte bulunmaya geldim. Abartmasan mı?"

"Öyle de... Ne bileyim? Nehir'i kaybedeli daha bir yıl olmuşken, başka bir kadınla evlenme fikri seni son zamanlarda asabi bir adam hâline getirdi. Olur olmadık yerlerde kızabiliyorsun. Dediklerimi küçük bir uyarı gibi düşün."

"Beni düşündüğün için sağ ol ama çaresizliğimin acısını masum bir insandan çıkarma gibi bir düşüncem yok. Evet, bu evlilik mevzusu canımı sıkıyor ama bir gün sona erecek. Ömürlük bir şey olmadığı için rahatım."

"Güzel... Bunu duyduğuma sevindim. Sonuçta kız teklifini kabul ederse, senin bebeğini taşıyacak. Ona biraz değer vermek, zor olmamalı. Nehir'in yerine koyamazsın tabii ki ama..." dediğinde, Arslan net şekilde söylendi. "Kimse Nehir'in yerini tutamaz! O benim hayatımın, ilk ve son aşkıydı!"

"Biliyorum. Her neyse... Kız birazdan burada olur, umarım ikiniz içinde güzel bir sonuç alırsınız."

"Umarım..."

***

Ayşegül hastane odasını toparlarken, ansızın odaya Bahar'ın doktoru Mehmet girdi. Bahar'ın uyuyor oluşunu görünce, kapıdan Ayşegül'e seslendi.

"Ayşegül, seninle kısa bir görüşme yapabilir miyiz?"

"Elbette..." diyen Ayşegül, hızlı adımlarla odadan çıktı. Kapıyı ardından örtüp, Mehmet'e döndü. Onun gözlerindeki heyecan, Ayşegül'ü gülümsetmişti. Mehmet, biraz sakince düşündü ve cümleyi toparlayıp lafa girdi.

"Sana dün bir umuttan bahsetmiştim, hatırlıyor musun?" Ayşegül, başını hafifçe salladı ve gülümseyerek söylendi. "Evet..."

"O umut gerçek oldu, Ayşegül."

"Nasıl?"

"Bahar'ın hayatını kurtarabilecek bir yol buldum. Bir insan..." dediğinde, Ayşegül heyecanla lafa girdi. "Kim?"

"Seninle görüşmek için bir doktor arkadaşımın odasında bizi bekliyor."

"Hemen gidelim o hâlde!" Onun heyecanlı hâline, Mehmet kararsız bir ifadeyle karşılık verdi. "Ayşegül... Ne olursa olsun, Bahar'ı düşün. Ona yeni bir hayat verebilirsin. Bu tamamen senin ellerinde... Bunu Bahar'ın doktoru olarak değil, aylardır sizin için üzülen bir abi olarak söylüyorum."

"Çok teşekkür ederim. Bizi ne kadar düşündüğünüzü elbette biliyorum ve inanın bana, Bahar için her şeyi yapmaya hazırım." Mehmet, gülümsedi. "Peki o zaman, hadi gidelim."

Mehmet'in yönlendirmesiyle geldikleri odaya, sakin bir şekilde giriş yaptılar. Ayşegül'ün gözüne ilk çarpan şey, doktor önlüklü yakışıklı bir adam ve onun hemen karşısında oturan siyah takım elbiseli başka bir adam... Sırtı ona dönük şekilde oturduğu için yüzünü göremiyordu. Biraz tedirgin olunca, bakışları Mehmet'i buldu. Onun gülümsemesiyle sakinleşmeye çabaladı ancak başarılı olamıyordu. Nedensiz bir gerginlikle, yere eğdi bakışlarını ve gözlerini yumdu. Bahar'ı düşündü. Onun için güçlü olmalıydı.

EMANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin