3. Bölüm

1K 115 53
                                    

[Jeongin]

Yatağımdan çıkasım yoktu o yüzden kendimi yere atıp sürünerek mutfağa gittim. Annem işe gitmeden önce bana bir şeyler hazırlamıştı yine. Canım anam ya.

Sonunda yerden kalkıp tepsiyi aldım ve odama gittim. Beş dakika sonra Hyunjin duştan çıkıcaktı. Salak giyinirken penceresini kapatmıyor. Ama ben çok düzgün bir insan olduğum için asla bakmıyordum. Sadece bir kere baktım. Üç te olabilir. Veya dört.

Hyunjin'in duştan çıktığını görünce YANLIŞLIKLA vücuduna baktım. Kilo vermiş gibiydi. Beni fark etmesini istemediğim için perdemi kapattım ve kahvaltımı yapmaya başladım.

Kahvaltımı yatakta muhteşem yüzyıl izleyerek yaptım. Kaliteli aktivite. Tıkındıktan sonra tepsiyi masama koydum ve üstümü değiştirdim. Okulun üniformasını üstüme geçirdikten sonra perdemi açtım ve Hyunjin'in odasına baktım.

Çantasını alıp çıkıyordu. Ben de aynısını yapacaktım ama dişlerimi fırçalamadığım aklıma geldi. Hemen tuvalete koştum ve dişimi fırçalamaya başladım. Diş etlerim hassas olduğu  için hafif kanadı ama artık alışmıştım.

Dişlerimi fırçalamayı bitirdiğimde telefonuma gelen mesajlara baktım. Felixler beni aşağıda bekliyordu. Hemen çantamı kaptığım gibi dışarı çıktım. Apartmanın önünde duran üçlüye baktığımda hepsi sinirli görünüyordu.

"Bugün geç kalmayacağını söylemiştin."

Dedi Felix.

Ben de sadece göz devirmekle yetindim. Sonra hep beraber yürümeye başladık.

"Yoksa yine Hyunjin'i mi izliyordun?"

Dedi Seungmin alaycı bir tavırla.

"Muhteşem Yüzyıl izliyordum." dediğimde hiçbiri inanmamıştı. "Yalan borcum mu var amına koyım niye yalan söyleyim." dediğimde Chan ağzımı kapatmıştı. "Küfretme amk veleti."

Elini yaladım kurtulmak için o da bağırıp tüm salyamı üstüme sürdü.

Okulun kapısının önüne gelince "Son gelen çıkışta çantaları taşır!" diye bağırdım ve koşmaya başladım.

Dördümüzde okulun içine girene kadar koştuk. En son gelen Seungmin'di ama büyük ihtimal Chan ona yardım edicekti yine. Aşıklar işte birbirilerine neyi uzatıyorlarsa.

Hepimiz sınıflarımıza ayrıldık öğlen arasına kadar herkes kendi kafasına göre takılırdı büyük ihtimal. Sınıfa girdiğimde hemen sırama geçtim ve telefonumu çıkardım.

_________________________________

Jeongin: Nasılsın kurt bakışlım

Jeongin: Sınıfına girdin mi

Jeongin: Bana da gir

Jinnie: Hoşt

Jeongin: Köpek miyim lan ben

Jeongin: Yazmıyorum bir daha

Jinnie: Tamam sustum

Jeongin: Adam ol seni seviyorum

Jinnie: Aynı sınıfta mıyız

Jeongin: İpucu yok

Jinnie: Bana vahiy düşmesini mi bekliyorsun mk burda seni fark etmek için uğraşıyorum

Jeongin: Ben senin beni sana aşık olduğum için fark etmeni istemiyorum. Beni kim olduğumu bilmeden fark etmeni istiyorum.

Jinnie: Çok şey istiyorsun be gülüm

Jeongin: Gülün müyümmmm

Jinnie: Gevşeme

Jeongin: Tamamdır komutanım

Jinnie: Hadi zil çaldı bb

Jeongin: Görüşürüz alın yazım❤️😻🥴👯‍♀️😘🥰😍❤️‍🔥❤️‍🩹❣️
*görüldü*
____________________________________
[Hyunjin]

Attığı mesajı gördükten sonra telefonu çantama koydum. Yanımda oturan Seungmin bana kaş göz haraketi yapıyordu. Mal mı amk ne yaşıyor bu.

"Kiminle konuşuyordun?" dedi dalga geçer gibi.

"Noldu? Normalde sikinde olmaz böyle şeyler." dediğimde piç piç sırıtıyordu.

"Hiiçç normalde telefonuna bakarken böyle sırıtmazsın." dediğinde yüzümün kızardığını hissettim. Neyse ki hoca sınıfa geldi. Ders Kimya idi. Sayısal derslerinde uyumayı seviyorum ama kimyacının sesi tüm sınıfı çınlatıyor.

Dersi pek dinlememe rağmen çok sıkılmıştım. Defterim çizimlerle dolmuştu. Okumak yerine çizimlerimi satsam daha iyi bir yere geleceğim kesin ama aile zoruyla okuyorum.

Zil çalınca sınıf turuna çıktım. Onu fark etmenin en iyi yolu onunla konuşmak olucağını düşündüm. Her sınıfta tanıdıklarımla konuşuyordum. Çok fazla bildiğim kişi vardı ama onun erkek olduğunu bildiğim için olabilecek kişiler sayısı fazla olmasa da azaldı.

Zil çaldığında sadece beş sınıfa bakabilmiştim ve tek iki sınıfta tanıdığım vardı. İnsanlar çok gevezeler. İkisininde aradığım kişi olmadığından eminim.

Sınıfa döndüğümde sıramda bir mektup vardı. Mektubu açtığımda ondandır diye ummuştum ama Jisung'tanmış "Akşam ev boş bebeğim xoxo" yazıyordu kağıtta.

Jisung'a döndüğümde bana öpücük atmıştı. Orospu işte.

[Jeongin]

Sonunda okul bitti. Hyunjin ile aynı okuldayız ama onu evdeyken daha çok görüyorum. Onunla komşu olduğumuz için onu küçüklüğümüzden beri tanırım.

Gerçekten onun çok yakınındayım. Beni fark etmesine yetecek kadar.

Çıkışta Seungmin'e çantamı verdikten sonra okuldan çıktık. Hyunjin arabayla gidiyordu o yüzden onunla yolda karşılaşamıyorduk. Annesi  arabayla okuldan alıyordu onu her gün. Annecim oğlunu biraz sal da bir konuşabilelim.

Benim eve geldiğimizde Chan Seungmin'den daha yolun başında aldığı çantamı verdi bana.

Eve girecektim ama Hyunjin'i gördüm. Evinin önünde sigarasını içiyordu. Hyunjin'in sigara içtiğini nadiren görüyorum. Sadece stresli olduğunda içer.

Bir anda kafasını bana çevirdi. Göz teması kurduk. Eve kaçmak istiyordum ama yapamıyordum. Haraket edemiyorum mk ne yapıcam. Yanıma geliyor...

Bugün intihar edeceğim||HyuninWhere stories live. Discover now