Abilerim ve İkizim mi? -Aile-

-0.3-

Tekrardan merhabalar. 

Görüşmeyeli nasılsınız?

İyisinizdir. İnş.

Keyifli okumalar.

🎈

"Yalnız bir şey diyeyim mi, bu aşırı iyi olmuş. Bayılacağım galiba." dedi Koray makarnayı yerken. Eh övünmek gibi olsun da, yarısını ben yaptım. Tabii güzel olacak. 

Batu da onu onayladı. 

"Bonco do." dedi ağzı dolu dolu.

"Şu ağzındakini bitir de öyle konuş." dedim yüzümü buruşturarak. İğrenç şey seni.

Yemeğimizi yedikten sonra masayı toparladık ve salona geçtik. Batu haberleri açtı ve mutfağa geçip yiyecek bir şeyler alacağını söyledi.

Yaklaşık beş dakika sonra elinde bir siniyle yanımıza geldi. Haberleri izlerken Koray telefonunu çıkardı. Bir dakika sonra Batu'nun telefonuna bildirim geldi ve oda telefonunu çıkardı. Artık ne atılmışsa yüzü halden hale giriyordu. En sonunda ağzında bir 'Siktir!' nidası çıktı. Koray gülme krizine girerken ben öksürüyordum. Koray bir yandan gülüyor bir yandan da eliyle sırtıma vuruyordu. Batu elindeki portakal suyunu bana uzattı. Tam alacakken,

"Özür dilerim." deyip portakal suyunu başımdan aşağı boşalttı. Koray bununla birlikte daha çok gülmeye başladı. Bildiğin anırıyor lan! 

Ağzına sıçtım Batu! Yüz verdik, ağzıma sıçmadığın kaldı lan! Çöp kovası! 

"Lan mal! Niye böyle bir bokluk ediyorsun şimdi? Tövbe ya! Küfür ettirtiyorsun boş yere bana! Lan at ağızlı, amacın ne senin, yüz verdik diye bunu yapman mı lazım!" dedim bağıra bağıra. Mal ya!

Ya ben nereye düştüm böyle ya, önceden daha iyiy- yani daha saki- yani... Yanisi yok lan, bu hayat on numara resmen. Zenginlik var ya o yeter.

Ama bu... bu benim başıma gelecek şey mi?

Bunun beterini sana yaparım biliyorsun değil mi maymun surat? Hele bir yarın sabah olsun da, ben sana o zaman bir şölen hazırlayacağım. (!)

Koray yerlerde sürünürken Batu söve söve peçeteyle yüzümü siliyordu. Daha doğrusu zımpara yapıyordu. Yuh be! 

"Ayh! Yeter be! Zımparaladın resmen, olum benim sizden çektiğim ne böyle ya? Akıllısı beni bulmaz, delisi götümden ayrılmaz!" dedim.

 Batu'yu itip masada duran diğer portakal suyunu Batu'nun başından aşağı döktüm. Koray en başta şoka girse de sonra daha çok gülmeye başlamıştı. Bende gülmeye başladığımda Batu kafasını öne eğmiş

"Bunu hakkettim." diyordu.

Oooo bu daha ne ki, ben sana daha neler yapacağım neler? Sen daha hiç bir şey görmedin. Bardağı masaya bıraktım ve odadan çıkıp merdivenlere yöneldim.

Hızlı hızlı çıkarken Batu'nun bağırma sesini işittim.

"Lan it! Senin yüzünden aramız bozulacak. Kıskanç!" 

Onları umursamadan hızlıca odama çıktım ve duşa girip kısa bir duş aldım. Tamam kısa değil baya yıllardır yıkanmamış gibi yıkandım. Saçım benim için değerli, ona bir şey olmasına izin veremem kusura bakmayın.

45 dakika sonra çıktım ve giyinme odasına gidip avokado desenli pijama takımımı giydim. Evet tam 45 dakika. Söylemesi kolay demi? Normal gelirli bir aile de bu süre boyunca yıkansam ağzıma sıçarlardı herhalde. Olum 45 dakika boyunca hem su hem de doğal gaz çalışıyor.