8. Bölüm

2.5K 177 17
                                    

AŞKTA VE SAVAŞTA8

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

AŞKTA VE SAVAŞTA
8. BÖLÜM

Roxana arkasını dönüp giden adama kırgın gözlerle baktı. İçine düştüğü durumdan her geçen an daha da nefret ediyordu. Kalabalık asker kafilesinde tek kadın olmak bile yeterince rahatsız ediyorken savunmasız olmak daha da kötü hissettiriyordu. Elleri ağaca bağlanmış biçimde sert toprağın üstünde oturuyordu. Atlarını ağaçların dallarına bağlayan askerleri izledi. Karışıklık çıkmamış, herkes üstlendiği görevi hızla yerine getiriyordu. Bakışlarını askerlerin arasında gezdirirken Leo ile konuşan Lachlan'ı buldu gözleri. Yüzündeki ulaşılmaz ve sert ifadeyle konuşuyor, herkese emirler veriyordu.

Ne kadar güçlü ve yakışıklı göründüğünü bir kez daha kabul etti genç kadın çaresizce. İskoç erkekleri kadar iri görünüyordu. İngiliz erkeklerinin hep soluk benizli ve savaşamayacak kadar kibarcık olduklarını düşünürdü. Hep o yönde söylentiler duyardı. Ama bu adam yanık teni ve vücuduyla kitaplarda okuduğu tanrılara benziyordu. Çok iyi savaşıyordu üstelik de asla kibar değildi.

"Pis domuz!"

Hırsla çıkan kısık sesi ve nefretle bakan mavi gözleri adamın üzerindeydi. Kendini dizginleyerek güvenini kazanacak, onu kaçmayacağına inandıracaktı sözde ama bu imkansızdı. Görüntüsü ne kadar harika olsa da içi pislikten ibaretti. Aptal kadının teki olup çıkmıştı onun yüzünden. Dokunuşlarına kanıyor, aklını çeliyordu. Ve bazen tam bir pislik gibi davranıyordu. Bu muameleye daha fazla katlanamazdı. Derhal kaçmalıydı.

Gözlerini etrafta gezdirirken kaçmak için bir şansı olup olmadığını düşündü. Bu kalabalık askerlerin arasından asla kaçamazdı. Kaçsa bile hemen yakalanır bir daha asla kaçma fırsatı yakalayamazdı. Ancak onlardan uzaklaşmayı başarabilir, yokluğunu bir süre fark ettirmezse kaçabilirdi. Üstelik İskoçya sınırları içerisindeyken bunu yapmalıydı. İngiltere'ye hiç gitmemişti ve orada Lachlan'ın elinden kaçıp kurtulsa bile yaşayabilir miydi bilmiyordu.

"Lanet olsun!"

Dikkat çekmemek için etrafa bakınmayı bırakıp önüne döndüğünde Lachlan'ın gözleriyle kesişti gözleri. Ne zamandır kendisini izlediğini bilmiyordu ama şüphelenmemiş olmasını diledi. Uzakta olmasına rağmen yeşil gözlerini seçiyor olmak oldukça tuhaftı. Roxana ona karşı hissettiği bu karmaşık hislerden nefret ediyordu. Kafasını çevirip başka tarafa baktı. Üzerindeki bakışlarını hissediyor olsa da kayıtsız kalmaya çalıştı.

Etrafında dönüp duran ve kamp için güvenli ortam sağlamaya çalışan askerlere odaklanmaya çalıştı. Ormanın içine bile yayılmıştı askerler ve bunu görünce kaçma planını belki de bir süre daha ertelemesi gerektiğini düşündü. Etrafta gözlerini gezdirmeye devam ettirirken askerlerin ateş yaktığını gördü. Yemek için olduğunu anladığında açlığını yeniden hatırlamış, çaresiz hissetmişti.

Tüm bunların son bulacağını düşünüp açlığını unutmaya çalıştı ancak bu çok zordu. Bakışlarını yakılan ateşten kaçırıp Lachlan'a baktığında beyaz atına bindiğini gördü. Son kez gözlerini kendisinin olduğu tarafa çevirip atının karnına hafifçe vurduğunda peşine takılan askerlerle ormanın derinlerine doğru gidişini izledi. Gözden kaybolana dek bakışlarını üzerinden çekmemişti kadın. Ava gittiklerini anladığında buradan ne zaman ayrılacaklarını düşündü çaresizce.

Aşkta ve Savaşta Where stories live. Discover now