ZAMANSIZLIK

12 7 0
                                    


Anna 2 ay boyunca zamansızlık boşluğundan kurtulmaya çalışıyordu.
Rengi bilinmeyen bir gökyüzü ve değişik yaratıkların bulunduğu bir boşluk. Bu boşluk sadece başlangıçların özlerini bulmalarını sağlıyordu. Boşluk her an parçalanıyor ve hiç duyulmamış sesler çıkartıyordu. Boşluğun efendisi
Porstan ve yardımcısı olan minik küspitler bu boşluğun dengesini sağlıyordu. Anna aslında diğer başlangıçlardan farklı değildi,tıpkı kendisine benzeyen fakat duygu değişimlerinde farklı göz renklerine sahip oluyorlardı. Onlarda farklı dünyaları yaratıyor ve farklı canlıların başlangıcının sebebi idiler fakat hepsi de kendinden bir başkasını göremezdi. Aslında tam o zamanda zamansızlık boşluğunda tüm başlangıçlar ilk kez bir araya gelmişti fakat hiçbiri kendini göremiyor ve bir diğerini bilmiyor idi. Porstan küçük küspitlerin kulaklarından yaptığı koltuğunda oturmuş başlangıçların etrafta kaçışıp özlerini aramalarını izliyordu keyifle. Küspitler kulaksızlardı çünkü boşluktaki bu sesler onların küçük bedenini yok edebilecek kadar güçlü ve sertti. Yunila Porstan'ın diğer yarımı idi ve zamansızlık boşluğunun kapısının bekçisi idi. Anna ilk 1 hafta boyunca özünü aradı fakat bulamadı. Porstan bu özleri kendisi üretiyordu. Özler Porstan ve Yunila'nın sözlerinin karışımındaki dalgalarda oluşuluyordu ve onlar sadece çok önemli bir zamanda yanyana geliyorlardı. Ve o zaman çok önemli bir olaydı çünkü zamansızlık boşluğunda tüm başlangıçlar ilk kez yanyana duruyorlardı. Aslında başlangıçlar hareket  etmiyorlardı fakat sesler onların ruhlarını çağırıyordu ve onlar bu boşlukta ruhsuz bir şekilde bedenlerini boşluğa bırakmış bir şekilde ruh olarak geziniyorlardı. Anna'nın dünyada bulunan bedeni aslında bir görüntüden ibaretti yani bedeni orada değildi. Anna'nın ruhu kendisini çağıran sesin bir süre sonra sustuğunu fark etti ve uyandı. Bu bir ilkti. Diğer başlangıçtan sonraki ilk. Burada uyanan ikinci başlangıç olması tüm diğer başlangıçları görmesini sağladı ki bu korkunçtu. Anna kendinin aynısı olan yüzlerce başlangıcı gördüğü anda ilk kez çığlık attı bu çığlık o kadar güçlüydü ki zamansızlık boşluğundaki duyulan tek ses o oldu. Onun sesiyle diğer başlangıçlar ruh ve beden dengesini kaybedip özlerini zamansızlık boşluğuna bırakmaya başladılar. Anna bu bedenleri görünce o kadar korkmuştu ki. Çünkü her başlangıç yaratıldığı andan itibaren en özel kişidir. Herşeyin başlangıcı ve herkesin dinlediği biri. Herşeyi bilen ve herşeyi kontrol eden kişilerdi başlangıçlar ama Anna onları gçrünce aslında çok sıradan biri olduğunu anladı ve bunu kabul etmek istemedi ve bulundupu boşluk ilk kez görüyordu orayı. Boşlukta dolanan ruhu aslında kendisi çağıran sesi takip ediyor ve Anna'nın başlangıçlık yaptığı dünyalarda onu gezindiriyordu ki bu durumda Anna bu dünyalara hükmedip sesi kovalayabiliyordu. Yunila Anna'nın çığlığı ile kapıdan ayrılıp oraya büyük boşluğa geldi. Küspitler birer birer etrafta koşuşturmaya ve çığlığa gelen yaratıkları uzaklaştırmaya çalıştılar.
Yunila:
- Güleyim bari kardeşim...
Bir başlangıca bile hükmedemiyor musun gerçekten?
Kısık bir bakıştan sonra,
Porstan:
- Bu iş sandığın kadar kolay değil. Unutma ki onları çağıran seslerden de sen sorumlusun neden o sesi kestin şu zavallı, aciz başlangıçtan haa...
Yunila: Ben sesi kesmedim. Bu başlangıcın ruhu kendi yarattığı dünlardan dışarı çıkıp. Gerçeklik ormanına girdi.
Porstan: Hayır bu olamaz. Hiç bir başlangıç daha önce Gerçeklik ormanı na girmemişti. Bunu biz bile yapamıyoruz.
Yunila ve Porstan konuşurken yanlarına Büyük Antaş geldi. Büyük Antaş Zamansızlık boşluğunun sahibi ve Yunila ile Porstan'ın sahibi idi.  İri vücutlu, olmayan saçlarının yerine geçen büyük bir yengeç kafası ve sert bakışlarıyla çok korkunç görünüyordu Büyük Antaş. Antaş'a büyük denilmesinin nedeni sorumlular arasında en büyük vücuda sahip olmasından kaynaklanıyordu onun vücudunun yanında devler bile minicik kalırdı. Anna, Antaş ı görünce tekrar bağırdı çünkü onun yanında o kadar küçük kalıyordu ki. Antaşın tek bir üflemesi Anna'nın yok olmasını sağlayabilirdi. Antaş, Anna'nın bağıması ile onu eline aldı ve ağzına mühür sürdü bu Anna'nın bir daha konuşmamasını sağlayacaktı. Anna'nın ağzı artık yoktu ve kaybolmuştu. Antaş, Yunila ve Porstan'a dönüp:
Sizs verdiğim bu küçük işleri bile beceremiyorsunuz gerçekten çok zavallısınız. Ikinizede bunun için sonra bir ceza vereceğim şimdi büyük  konsey gelmeden şu aptal başlangıçı Gerçeklikler ormanına götürün dedi. Anna artık konuşamayacaktı fakat Gerçeklikler oramı evet orayı hatırlıyordu.  Bugüne kadar gördüğü en korkunç yaratıkların bulunduğu çok kötü bir kokuya sahip çürümüş cesetlerin birbirlerine saldırdığı iğrenç bir yerdi. Anna oraya tekrar gidemezdi çünkü giderse kurtulamayacağını biliyordu. Yunila ve Porstan konuşurken onlardan özlerini almıştı. Bu yüzden vücudu daha iyiydi. Anna eyrafa bakındı. Antaş, Yunila ve  Porstan'a kızarken Anna çevik bir hareketle kalktı ve hızla koşmaya başladı. Onun koşmasını görünce Antaş bir anda gülmeye başladı ve konuştu:
Seni küçük aptal buranın sahibi benim herşey bana hükmediyor sence kaçabilecek misin elimden?
dedi ve gülmeye devam etti. Sonra yuvalarından çıkan gözlerini büyük bir yakar topa dönüştürüp Anna'ya fırlattı.Anna o anda tek çaresinin parçalanan yarıklardan geçmek olduğunu hissetti ve o küçük yarıktan içeri kendini aşağı ya bıraktı. Antaş ilk kez böyle bir şey görüyordu daha önce hiç kimse onun elinden ve yanan göz yuvalarından kaçmayı başaramamıştı. Antaş o anda Anna'nın aslında bir başlangıç olmadığı ve o kişi olduğunu anladı. Giden Anna'nın ardından saygı ile eğildi ve Yunila ile Porstan'ın da eğilmesini söyledi. Anna yarıktan aşağıya bir kelebek kadar naif bir şekilde süzülüyordu bir zaman sonra Anna sonunda yere inmişti daha doğrusu o öyle zannediyordu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 26, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAŞLANGIÇ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin