ÖZEL BÖLÜM-2

338 29 9
                                    

Yeni bölüm gelecek. Bilginize...

  ⸻∘。◦☾︎•♡︎•☽︎◦。∘⸻







Gökyüzünde bağrışan meltemlerin sesi etrafı dolduruyordu. Ülke adeta tek bir borozon sesiyle susmuş ve kıyamet sessizliğine kapılmıştı. Hiç rengi yoktu etrafın, sadece tabelaların binbir farklı rengi aydınlatıyordu dünyayı. Ağaçlar hırçın hırçın hışırdıyorlardı. Yeşilin koyu tonlarına sahip olan yaprakları bu sefer daha da solgunlaşmıştı. Derken gökten yere beyaz bir ışık düştü ve etrafı bir güneş misali aydınlattı fakat hemen ardından kulak tırmalayıcı bir ses yankılandı boşlukta.

Yavaş yavaş yağmur çiselenmeye başlıyordu. Ağlıyordu bulut, gökten damlalar düşürürken. Bu sefer buz gibiydi suyu, artık insanlara karşı takati kalmamıştı anlaşılan. O ilk damlası tenimle temasa geçtiği zaman yavaş yavaş üşümeye başlamıştım. Aynı ağaçların yaprakları gibi solmuş saçlarımı sağa-sola savuruyordu rüzgar. Her teli havada savrulurken içimi bir boşluk hissi kaplamıştı.

Yine o karanlık göğe dalıyordu gözlerim. Dondurucu soğuk içimi ürpertiyordu. Sonra aklıma O' düştü. Yanlış mı yapıyordum?  Hiçbir şey bilmiyordum. Tek bildiğim içimi sarıp sarmalayan o turuncunun kırmızı-sarı tonlarındaki ateşin kalbimi yakmasıydı. Yanıyordum. İçimdeki tüm kötü duyguların katili oluyordum…

Tırnaklarımı hızlıca saç derilerime geçirdim. Olamazdı, bu sefer bir duygu torbası olamazdım. Hem bu kararı ben vermemiş miydim?

Gözümden akan sıcak damlalar ilk defa canımı hiç acıtmıyordu. Nedenini bilmiyorum ama üşümüyordum artık, soğuk bir anda yok olup gitmişti. Sanki beni dinliyordu gökyüzü sessizlik içinde.

Gün batıp karanlık çökünce anlıyor insan yalnızlığını. Gündüz farkında olmadığı her şey insanın yüzüne yüzüne vuruyor sanki. Gerçekler yakmasa kalbimi, yalanlar eritecek her yeri. Ne yapmam gerek söyle bana sevgilim.



Karar verilmişti!

Ben yenilmiştim, bu dünyanın beni soktuğu bu oyunda bir yenilgi yaşamıştım. Gözümün önünde beliren "Game over" yazısı ile ayaklarım kendi kendine hareket etti. Ben o oyunu en başından yanlış oynamıştım. Ben daha yürüyemezken elime bir konsol vermişlerdi ve bana "Oyna" demişlerdi. Fakat bu oyuna başlamak isteyen bendim o halde bitirmek isteyende ben olabilirdim.

Fakat artık çok geçti, hak ettiğim o yere-cehenneme-dönme zamanım gelmiş çatmıştı. Ben iyi bir çocuk olmamıştım ya da olamamıştım. Fakat ben bir "a" harfinin değiştirdiği kelimeyi, tek bir hamleyle bitirecektim.

Ayağım boşluğu bulduğu anda;

Rüzgar olduğundan daha da şiddetli esmeye başladı. Sert bir ritimle esen rüzgar bu sefer bağırmaktan başka bir şey yapmıyordu. Ne oluyordu rüzgâra? Bu bir neşe mi yoksa hüzün mü çığlığıydı?

Artık hiçbir sorumu cevaplamama gerek kalmayacaktı. Görev tamamlanmıştı, benim buradaki işim bitmişti. "Elveda" dedim boşlukta düşerken. "Elveda" dedim sevdiklerimi son kez gözlerimde canlandırırken…





İlahi bakış açısı*


Shoto, uzun bir süre olduğu yerden kıpırdayamamıştı. Haklıydı da. Sevdiği kız kendini ölüme sürüklemiş aynı zamanda da kendisini unutmasını istemişti.

Uzun dakikalar sonrasında gözünden firar eden bir damla yaş onu hızla normale döndürdü. Fakat kafasında dönüp dolaşan anı yığınına bir türlü son verememişti. Kısa bir sürenin ardından zihninin seçtiği bir anı canlandı aklının köşesinde.




ᴍʏ ʟɪғᴇ sᴏᴜʀᴄᴇ | Shoto x ReaderWhere stories live. Discover now