MÜDÜR MÜ? 6.BÖLÜM

974 40 7
                                    

MERHABAA :)

 BİLİYORUM BANA ÇOK KIZGINSINIZ AMA İNANIN BANA GEÇERLİ SEBEPLERİM VAR SİZİ ÇOK BEKLETTİM BU YÜZDEN DAHA FAZLA BEKLEMEYİN VE HEMEN OKUMAYA DEVAM EDİN SİZİ SEVİYORUM.


Sert ve acımasızca esen rüzgara inat oturuyorum saatlerce balkonda banyodan çıkmış ve hasta olucağımı bile bile oturuyordum. Beynimin uyuştuğunu düşünmeye başlamıştım artık ağlıyamıyordum  göz yaşlarım kurumuş gibiydi sanki gecenin karanlığına dalmışken telefonumdan gelen sesle bakışlarımı kucağıma çevirdim elimle telefonumu alıp açarken bildirime bakıp tanımadığım numaradan gelen mesaja girdim 

"Hasta olucaksın 6 saattir oturuyorsun gir içeriye!"

Anlamsızca mesajı iki kere okudum kaşlarımı çatarak etrafı kontrol etmeye başladım kimdi bu ? saate baktığımda gecenin 03:07 olduğunu gördüm tam 6 saattir oturuyordum ayağa kalkarak balkondan aşşağıya bakıp etrafı daha rahat süzdüm kimsecikler yoktu elimdeki telefonun tekrardan titremesiyle hemen açıp aynı numaradan gelen mesaja baktım 

"Beni göremedin mi?"

Sinirle soluyarak mesaja karşılık verdim. 

"Kim olduğun zerre umrumda değil numaramı nerden buldun kimden buldun bilmiyorum ama bir daha sakın bana yazma!"

Balkon kapısını açarak üşümüş bedenimi hızla içeriye ittim gelen sıcak havayla uyuşan vücudumu yavaş adımlarla odama yönlendirdim öğlen  işe gidecektim ve bu yüzden uyumam en iyisi olucaktı. Yatağıma girerek elimdeki telefonumu komidinin üzerine bıraktım yatağın verdiği sıcaklık ve rahatlıkla uykuya dalmak için  gözlerimi kapattım ne ara dolduğunu bile bilmediğim gözlerimden akan yaşları silerek.


Alarm sesine açılan gözlerimle uzanıp telefonumu aldım alarmı kapatıp telefonu yatağın herhangi bir köşesine atıp uyuşuk bir halle yataktan çıktım lavobaya giderek işlerimi halledip hemen işe gitmek için hazırlanmaya başladım geceden kalan gözlerimi kapatıcıyla kapatmayı unutmadan tabi. Telefonumu yatağın üstünden alıp aşşağıya inerek evi son kez gözden geçirip vestiyerdeki çantamı alıp evden çıktım iş yerim çok uzak olmadığından yürüyerek gitmeyi tercih ediyordum yaklaşık bir 10 dakika sonra iş yerine gelerek kapıdan içeriye girdim hafif dolu olan restorana bir göz atıp üstümü değiştirmek için arka odalardaki soyunma odasına doğru ilerledim.

 İçeriye girdiğimde kendi dolabıma ilerleyim hızla üsümü değiştirdim kapının açılmasını duyduğumda arkama bakmadan seslendim "Günaydınn"  önüme dönerek kıyafetim yüzünde sıkışmış olan saçlarımı kurtardım bir çırpıda gelene bakmak için başımı kaldırdığımda gülümsemem yüzümde dondu ben bu bataklıktan kurtulamıcakmıyım artık elimi hala kapatmadığım için açıkta kalan göğüs dekolteme kapatarak bağırdım.

"Senin burda ne işin var!" kapıya yaslamış olan bedenini hafifçe kaldırarak elini kilide uzatıp kapıyı saniyesinde kitlemişti gerilen vücüdumla kendimi dolabının içine sokmak istercesine yapıştırdım bana doğru adımlarını atarken korku ve stresten dolan gözlerimle kaçacak yer arıyordum tam önümde durdurdu adımlarını konuşmaması beni daha çok korkuturken kendime lanet ettim onun yanındayken korkudan deli gibi titreyen bedenime lanet ettim. Gözlerinin içine bakmak için kaldırdım başımı beni deli gibi karanlığına çeken o gözleri,

"Hala çok korkuyorsun dimi" duyduğum cümle ve alaycı bir o kadarda tehtitkar sesle kendimi toplayıp "korkulucak ne var" diyip inatla gözlerine baktım bir adım daha atarak aramızda mesafeyi 0'a indirdi "sana tekrardan aynı şeyleri yaşatmamdan" duyduğum cümleyle aklımda canlanan sahnelerle bütün kanımın çekildiğini hissettim hızla iki elimle göğsüne yaslayıp ittirerek bağırdım "bana birdaha aynı şeyleri yaşatmana izin vericeğimimi düşünüyorsun iğren herif bana yaşattıklarının hepsini sana ödeteceğim duydun mu beni allahın belası hayatımı mahvettin!" ellerimle durmadan vücuduna vuruyorken tutulan bileklerimle hızla dolaba yapıştırıldım sırtımın çarpmanın etkisiyle acısına yüzümü buruşturup yüzüne bakarken burnuma kadar gelip öfkeyle soludu.

Müdür Mü?Where stories live. Discover now