1.bölüm

19 2 2
                                    

"asıl sınav seninle başladı"

"kalk saye bugün senin için önemli" diyen annemin mızmızıyla

yataktan kalkmak için savaşıyordum. Annem o kadar çok

söyleniyorduki kulağım canlansa intihar ederdi. Bu zamana kadar

dayanması bile mucizeydi. Yatakta döndükten sonra anneme baktım.

Annem dün yere amansızca attıgım kıyafetleri topluyordu. Her kıyafet başı bana söyleniyordu.
Vücudumu kalkacak konuma aldıktan sonra kalkmak için niyet ettim Ne kadar zorlansamda. Dogruldugumda annemin şirin bir o kadar daasık suratıyla karşı karşıya kaldım.

"sınav var ama sana yok galiba" diyen annemin üzerine kapıyı kapattım.

Ellerimi saçlarıma götürüp dagılmış olan saçlarımı bir

araya getirdim. Kafamı çevidigimde aynamdaki yansımamla

karşılaştım. Biraz daha yakınlaştık sonra

"merhabe ben üvey evlat" dedim. Yine klasik ayna sendromu işte. Dolabımın kapagını açıp içinden siyah şort ve siyah crop aldım.

Yatagımın üzerine kıyafetleri attıktan sonra banyoya dogru ilerledim.

Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırcaladıktan sonra kıyafetlerimi giymek için odaya yöneldim.

Yatagın üzerinden aldıgım kıyafetleri aldıktan sonra giyinmeye başladım.

Bir yanımda bu sınavdan nasıl yırtabilirim diye düşünüyordu.

Bana göre degildi böyle şeyler ama zorundaydım.

Çantamı aldıktan sonra aşagıya dogru ilerledim. Kendimi zorla pazara götürülen kız gibi hissediyordum.

Birşey eksikti ama pazar arabası annemin olmazsa olmazı. Benden daha fazla sevdigi kaçınılmaz bir gerçekti.

Aşagıya indigimde babam koltukta yayılmış haber kanalı arıyordu.

Sabah haberlerini seven ve takip eden biriydi. Yani benim tam tersim oldugu apaçık ortadaydı.

Annemse teyzemle sabah dedikodusu yapıyordu. Bu da annemin

olmazsa olmaz sabah sporuydu. Dedikodu hiç sevmezdim. Bu aileden oldugumda şüpheliydi.

Ben genelde bu saatlerde ne kadar erinsemde koşu yapmaya giderdim.

Annemin yüzündende okunuyorduki bugünün sabah dedikodusu bomba olmalıydı.

Elimi masanın üzerindeki salamlara uzatırken annem;

"neey doktorluk mu okuyor?" diyip kıçıyla kıçıma vurdu. Neyi ima

ediyordu bu kadın. Annemden aldıgım darbeden sonra yemek yemek

istemedim hem dışarda yesem daha iyiydi. Nasıl olsa annem kahvaltıyı burnumdan getiriyordu. Telefon konuşmasını bitiren annem gözlerini keskin nişancı gibi kısıp lafını tam noktaya sıktı.

"elin oglu doktorluk okuyor" dedi.

"adı üstü elin oglu anne" diyip sırıtmaya başladım.

"bizde senin arkanı toplayalım akşama kadar"

"anne benim okulu bitirmeme biraz var olmayan şey için kavga etme

lütfen" diyip.
Babama çıkmamız gerektigini söyledim. Babamda bizi dinliyordu.

"kızın aklına saçma sapan şeyler sokma" diyen babamın arkasından

yürürken anneme kapak yapıp havalı havalı dışarı çıktım. Annemin beni umursamadığı her halinden memnundu.
Dışara çıktıgımda güneş tepemden beni seyrediyordu.

MÜZİK KUTUSUWhere stories live. Discover now