18.BÖLÜM/GİZLİ GÖREV?(MAHVOLMUŞLARDI)

34 4 10
                                    

Sabah kızlar erkenden uyandılar.İş yerine gitmeden önce kahvaltı yaptılar.Merve sevdiği için krep de yaptılar ama yüzünden düşen bin parçaydı.Aylin dayanamayarak"Tamam Mervenur üzülme artık,bak biz yanındayız o Barış sana hiç bir şey yapamaz!"dedi.Mervenur "Nasıl yapmaz!Sizde tehlikedesiniz!"deyince Sude "Nasıl yani bu adamın işi seninle değil mi ?" Deyince Elif "Sude sen hastalanınca gerçekten kötü oluyorsun.Merve'nin canını acıtmak için sevdiklerinin de canını yakıcak,yani bize de bir şeyler yapıcak!" Kızlar cansız cansız kahvaltı yapıp iş yerine doğru yol aldılar...

İş yerine giderken yine o dar sokağa girdiler.Duvarda garip yazılar yazıyordu.Elif'in işaretiyle okumaya başladılar:

"BU GECE PARTİ DE ÇOK EĞLENİCEZ!"
BARIŞ SAPANCI 07.03

Yazıyordu.Kızlar bir bok yapacağını biliyordu ama bu parti de olmamalıydı.Sude "Acaba gitmesek mi ?"deyince Merve "Hayır gidicez,gitmesek de bir şey yapacağına eminim."dedi.Diğerleri de ona hak verdi.Sonra yürümeye devam ettiler.Bir parkın önünden geçerken Barış'ı ve arkadaşlarını içki içerken gördüler.Merve sinirle parka girdi ve Barış'ın yakasını sertçe tuttu "Bu gece her ne yapmayı planlıyorsan izin vermiyicem!"dedi.Sonra parktan çıktılar.Aylin de Barış'a dil uzattı.Eskiden ortaokulda ki Türkçe öğretmenine de adam arkasını döndüğün de dil uzatırdı.Hatta adam bazen sınıfın yazıyı tamamlamasını beklerken dışarı çıkardı.Merve ile Aylin "İnşallah bayılıp geri gelmez ."diye dua ederlerdi.Hatta pazartesi günü "İnşallah domuz gribi olurda iki hafta karantinaya girer!"diye dua ederlerdi.

İş yerine vardıklarında o gün yoğunluk vardı.Hemen önlüklerini giyip işe başladılar.Saat 12.05 gibi içeri Gökçe ve annesi girmişti.Üvey annesi diyemezlerdi çünkü o Gökçe olduğunu bilmiyorlardı.Annesinin saçları boyanmış boneyliydi.Sanırım yan tarafta ki zengin kuaföre gitmişlerdi.Gökçe'nin ellerinde de kırmızı oje vardı.Annesi Merve'ye el işareti yaptı ve Merve istemeyerek yanlarına gitti:

-Merhaba! (Mervenur
-Merhaba kızım.Bize iki orta şekerli kahve getirir misin?(Gökçe'nin annesi Neslihan Hanım)
-Tabii başka bir isteğiniz var mı (Mervenur)
-Hayır sağol.Anne biliyor musun bu günkü doğum gününe bunlarda gelicek? (Gökçe)
-Aaa ne güzel akşama bekleriz kızım!(Neslihan Hanım)

Gökçe sanki annesinin Merve'ye iyi davranmasına sinir olmuş gibi
-Gidebilirsin

Dedi.

Merve sinirle iki kahveyi yapıp onlara götürdü.Kızlar da Merve seviş yaparken mutfakta konuşuyorlardı.

-Niye böyle geldi bilmiyorum ama bunların tavırları ve mimikleri çok benziyor.Hatırlıyor musunuz ortaokulda Duru Naz diye bir kız vardı nasıl sinir oluyordu ona.Aynı Gökçe bence kardeşler.Tesadüfün böylesi.(Aylin)

-Bence de ay susun Mervenur geliyor.

"Duydum ne konuştuklarınızı.Bir daha duymak istemiyorum böyle şeyler dedikçe daha da yorum yapıyorsunuz." Dedi Merve."Ama kabule et benziyorsunuz."dedi Elif."Biliyorum biraz benziyoruz ama o benim kardeşim değil buna eminim."dedi.

"Madem zenginler niye özel okula gitmiyorlar?"dedi Aylin."Ablasını özel okula göndermişler.Ama buna biraz ayrımcılık yapıyorlar sanırım."dedi Sude."Bence aldılarda pişman olmuşlardır.Evlat olsa sevilmez derler ya aynı öyle."dedi Elif.Biraz haklıydı."Demeyin yaa öyle,yazık boşverin!"deyince kızlar birbirlerine bakıp "Ooo kardeş savunması hah"dediler.Merve göz devirdi ve "Bilmiyorum.Hadi siparişlere baksanıza siz?!"dedi.

Saat 16.30 gibi paydos yaptılar.Mesaileri bittiği için sevindiler fakat akşam pislik Barış'ın ne yapacağını merak edip geri hüzünlendiler.En kötü fikirleri mermilerle doğum gününü tararlardı.Ama bunu en ama en kötü olacakları sıralamasına koydular."Ya Gökçe ile bizim kardeşsek ve bu onu biliyorsa her şey orada anlatırsa ne olucak?"dedi Mervenur.Hiç biri yorum yapamadı.Ama bildikleri tek şey vardı ki Barış onlara rahat vermeyecekti.

Eve vardılar.Pijamalarını giydiler ve saçlarını yapmaya başladılar.İlk önce Sude'nin saçını balık sırtı iki tane ördüler.Sonra Aylin'nin inatçı kıvırcık saçlarına fön çektiler:

-Ayy kafamı yakıyorsunuzzz!!

-Ne yapalım Aylin düzleşmiyor.Uff yaa yine düzleşmediiii!!!!!!

-Aaaaa canım yanıyooo....

Zor uğraşlar sonrasında saçlarını örmeye başladılar.Ama yeniden şişmeye başladı.Sonra düzleştirici ile yaptılar ama artık saçları gerçekten yanma derecesine girdi.Sonra Elif'in saçlarını maşa ile kıvırcık yaptılar.Merve'nim saçlarını önden iki tane örüp arkadan dağınık topuz yaptılar.Saçları kıyafetleriyle çok uyumlu olmuştu.

Evden ayrıldıklarında saat altıydı.Anca giderlerdi.İçlerinde hüzün vardı.Çünkü o gece çok acı şeyler olacağını biliyorlardı.Aynı zamanda da gizli bir göreve yürüyorlardı.

************************†**

Eve vardıklarında güzel bir bahçeye girdiler.İçerisi süslerle doluydu.Gökçe'nin üstünde siyah çok güzel mini bir elbise vardı.Ama kızlar da çok güzeldı.Kısa zamanda Dikkatleri üstlerine topladılar.Doğum günü başlamıştı.İçecekler içip sohbet ediyorlardı.Pasta kesilme zamanı gelmişti. 3 katlı çok güzel bir pasta vardı.Pasta kesilirken kızlar eve çıtkılar.

Hemen banyoyu aramaya başladılar.İkiye ayrıldılar.Elif ve Merve,Sude ile Aylin.Merveler banyoyu buldular.Hemen çekmeyeceyi açtılar ama sanıyorlardı ki Gökçe'nin banyosu ayrıydı.Hemen Gökçe'nin banyosunu buldular.Çekmeceden tarağını çıkarttı ve biraz saçını aldı.Poşete koydu.Sonra tam kapıyı açıp çıkacakken karşılarına Gökçe'nin babası Hakan Bey çıktı."Siz ne yapıyorsunuz benim kızımın odasında?"deyince Elif hemen bir bahane uydurdu, "Biz banyoya gidicektik,Gökçe siz benim banyoma gidin dedi de o yüzden..."derken aşağıdan silah sesleri gelmeye başladı.Hakan bey hemen aşağı uçtu.Kızların korktukları başına gelmişti.Pislik Barış ateş açıyordu.Hemen aşağı koştular.

Aşağı iner inmez mermiler kızlara çevrildi ve Elif göğsünden vuruldu.Sonra Sude de karnından vurulmuştu.Gökçe ve bir kaç kişi daha vurulmuştu.Gökçe'nin annesi kafasından vurulmuştu.Gökçe bir yandan bacağında ki yarasını tutup bir yandan da "Anne ölme..."diye bağırıyordu.

MAHVOLMUŞLARDI...

______________________________________

DEVAM EDECEK...

Oy vermeyi unutmayalım.

<3

CİNAYETWhere stories live. Discover now