24.Bölüm: OKYANUSUN SONU, UÇURUMUN ZİRVESİ

Start from the beginning
                                    

"İyileşir. Ama yara kalacak. Uzaklaşmadan onu bulmalıyım."

Violet, mavi gözlerini kapatıp derin bir nefes çekti. Eli saçlarında kollarında ve yüzünde turlar atıyordu. Elini yumruk atmakla, tehditler savurmak için parmağını sallamak arasında kararsızlıkta sallarken adamın yüzüne sokuldu. "Canlı, zehirli bir ateşle oynuyorsun Rhyvar ama unuttuğun bir şey var. Bazı zehirler yavaş yavaş öldürür, içine içine işler ve o beyaz saçlı iblis sana bunu yapıyor o senin ölümü göze alarak içtiğin zehrin."

Rhyvar, Violet'ın havada asılı kalan elini tuttu. Yumruğunun içine aldı. Gözlerinin içine baktığında onu anlaması için elinden geleni yapıyordu. "O hâlâ orada Violet. Bunu biliyorum."

Violet yüzünü ekşiterek Rhyvar'ın bedenini işaret etti elleriyle. "Seni bıçakladı."

"Öldürebilirdi. Ben de onu öldürebilirdim. Ama ikimiz de bunu yapmadık," dedi Rhyvar.

Violet bir küfür savurarak uzaklaşıp, kalabalığın arkasında volta atmaya başladığında Kael'in uyarıyla titreyen sesiyle hepsi irkildi. "Sanırım Annarithel'ı bulmak için fazla çabalamana gerek kalmayacak."

Rhyvar'ın gözleri Kael'in bakışlarını takip etti. Orson'ın durduğu açıklığa az önce Annarithel ile dans ettikleri alevleri yeniden yakılmış kayaların arasına...

Annarithel bir kaplanın ağır adımlarıyla kayaların arasından geçiyordu. Korkusuzca. Orson'a doğru ilerliyordu. Kalabalığın içinde yutuluyordu.

"Ne yapıyor?" diye sordu Violet, cevabı hepsi bildiği halde.

Haklılardı, Annarithel bu gece buraya tek bir şey için gelmemişti.

Rhyvar, Violet ve Kael ile birlikte insan gruplarını aşmak için atıldığında fısıltısı onu takip etti. "Orson'ı öldürecek."

Orson, kıvrak bir el hareketiyle müziğin başlaması için işaret verip eşine reverans yaptığında kalabalık savaşa koşar gibi birbirlerini ite kaka biraz daha yaklaştılar. Çocuklar yetişkinlerin iri vücutları arasında isyanlar koparırken, kadınlar ve adamlar fanatikler gibi dansı beklemeye başladılar. Rhyvar ve Violet arkada, Kael önlerinde mesafeyi açarken insanları yararak ilerlemeye çalıştılar ama arbedede arkaya atıldılar.

Annarithel Orson'ın arkasından yaklaşırken meraklı gözlerin teker teker ona döndüğünü görebiliyordu Rhyvar.

Yeniden, omurgasını buz gibi bir sızıyla yoklayan esinti geçti.

Rhyvar onun için yavaşlayan, nabzının dik tepelere tırmandığı anlarda heyecandan çılgına dönmüş insanların arasında sıkışıp, Annarithel'ı görüş açısından yitirirken yeniden o aynı düşünceler zihnini doldurdu.

Yıldırımların gökte parladığı an ve  yeri göğü inleten sesleri arasındaki; sessizlikle, hiçlikle ve durgunlukla yutulan o birkaç saniye gibiydi Annarithel. Hiddetle ışıldar, kaybolur ve yıkımın ezgileri duyulana kadar iş işten geçmiş olurdu.

Kahrolası iblisler diyara çökerse kesinlikle Annarithel'ın kisvesini isterlerdi. O yürüyüş, bakışlarının inancından ve amacından başka hiçbir şeyi görmeyişi...

Rhyvar o yürüyüşü çok farklı şartlar altında görmek istiyordu, o dolu bakışların kendisinden başka bir şeye kenetlenmesini istemiyordu. Ve bunun için elinden kalan her şeyle, bizzat Annarithel'ın kendisiyle bile mücadele edecekti.

Gerekirse onunla okyanusun sonuna kadar yüzecekti. Gerekirse onunla uçurumun zirvesinde dikilecekti. Ama onu bu yoldan vazgeçirecekti.

⚔️

Zalim Ruhların Dansı (Kanın Şarkısı Serisi 2)Where stories live. Discover now